Bölüm 24

16K 466 70
                                    

Bölüm 24

Akşam yemeğe gelmiştik. Fazla acıkmıştım, yemekten başka hiçbir şeye odaklanmamıştım. Masadaki konuşmaları bile duymuyordum.

Bir anda kolum dürtüklendi.
"hayatım..." Boran'ın yumuşacık sesiyle kendime geldim.

Kaşlarımı kaldırarak şaşkınca ona baktım. Hayatım mı demişti o bana?

"hım... Efendim... Hayatım?" dedim kısık sesimle utana sıkıla.

"annem balayını nasıl geçirdiğini soruyor." dedi Boran.

Gözlerim Berra anneme kaydı. Hafifçe gülümsedim.
"güzel... Bayağı güzeldi." dedim.

Mert bana imalı bakışlar yolladı. Muhtemelen koltuğun ayağı ve banyo olayından dolayı öyle bakıyordu. Gözlerimi kaçırdım.

Yemek güzel ve tatlı bir sohbetle geçti. Boran sadece soru sorulduğunda konuşmuştu.

Sofrayı kaldırırken Berra anneyle anneme yardım etmiştim. Ondan sonra tekrardan bir araya gelip oturmuştuk.

Saat dokuza gelmek üzereyken herkes odasına çekilmeye başladı.
"iyi geceler abi." dedim dayanamayıp odaya giden Boran'ın arkasından gitmek için.

"iyi geceler güzelim." demişti kumandayla ilgilenirken.

Arkamı döndüm ve hızlı adımlarla annemlerin Boranla bana ayarladığı kendi odama gittim.

Etrafa bakındım hemen... Odamı çok özlemiştim. Sanki odaya ben gittikten sonra hiç kimse girmemiş gibiydi.

Yasımı tutmuş muydu acaba annem?
Kafamda deli sorular...

Gözlerim Boranla buluştuğunda üstündeki pantolonunu çıkarttığını gördüm.

Hava soğuktu. İlerleyip camı kapattım. Ardından üstümdeki uzun kollu dizlerime kadar gelen elbisemi çıkarttım.

"öyle rahat edemezsen istersen abimin kıyafetlerini getirebilirim." demiştim.

"uslu durursan rahat edebilirim." dedi.

Kaşlarımı kaldırdım. Ben ve uslu durmak...

Uslu durmak terimi ve ben...

Duracak mıyım?
Hayır.

"uslu durmamı gerektirecek birşey var mı?" diye sormuştum kısık sesimle.

Başını salladı.
"kendi evimizde değiliz..." dedi.

Omuz silktim.
"engel değil."

"yatcağız ufaklık tamam mı? Sadece yatcağız."

Işığı kapattım ve hızlıca yatağa ilerledim. İnşallah ışıklar kapanır kapanmaz arkasından hayalet ya da başka şeyler geldiğini sanan tek ben değilimdir.

Yumuşacık yorgan'ın içine girdim. Boran'a doğru döndüm ve bedenine yaklaştım. Kendimi avını arayan tilki gibi hissetmem normal miydi bilmiyordum.

Başımı omzuna koydum. Elimi de karnının üstüne koymuştum. Gözlerim beni zorluyordu ama uyumamam gereken konular vardı...

Pençe gibi çıkarttığım tırnaklarımı karın kastarına sürttüm.
"şu anda karnını damarların, tırnaklarımı da dişlerim olarak düşünsene..." dedim kısık sesimle.

Nefes alıp verişleri bir anda değişti. Başımı kaldırdığımda gözlerini yumduğunu gördüm.

Tırnaklarım kısıklarına doğru yol aldı.
"sikeyim..." diye fısıltı döküldü dudaklarından.

Teni Tenime (+18)  (TAMAMLANDI) Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα