Bölüm 26

16.2K 472 86
                                    

Bölüm 26

İçtiği sigarayı camdan aşağıya attı. Gözlerimi devirdim. Daha demin ben dondurma çöpümü attığımda kızmıştı. Kalın odun ne olacak.

Elimdeki dondurma böğürtlenliydi. Fazla da güzeldi. Dilimi dondurmanın etrafında gezdirmeye başlamamla Boran'ın hareketleri durdu.

Göz ucuyla baktığımda bir dondurmaya bir de dudaklarıma baktığını gördüm.
"gitmiyor muyuz?" diye sordum. Israrım sonucunda akşam yemeğini dışarıda yemeğe ikna etmiştim.

Bir anda dudaklarıma yapışmasını beklemiyordum. Çocuk gibi dondurma lekesi olan dudaklarımı resmen sömürmeye başladı. Bu adam o kadar içten öpüyordu ki karşılık vermeden edemiyordum.

Elimdeki dondurma tam araba koltuğuna düşecekti ki elimden aldı ve camdan attı. Güzelim dondurmam da gitmişti.

Bilerek ne kucağına oturdum ne de yaklaştım. Öylece bana eğilmek zorunda kaldı. Geri çekildi.
"hay sikeyim," diye mırıldandı. "beni kendine o kadar çok alıştırdın ki dokunmadan, öpmeden kendime gelemiyorum."

Üzülmeli miyim yoksa sevinmeli miyim?

Bir eli koluma gitti, diğer ki eli de kalçama giderken beni kaldırıp kucağına aldı. Rahattım, çünkü dışarıdan arabanın içi asla belli olmuyordu. Eğildim ve açık camı örttüm. Diğer ki elimle de klimayı açmıştım.

"bir bildiğim var." diye fısıldadı.

"iyi..." diye mırıldandım kucağından inmeye yeltenirken. "beni planlarına ortak etmezsen sevinirim Bay kalın odun."

Belimden sıkıca tutup durdurdu.
"ikimizin çözmesi gereken meseleler var Katya..." dedi ciddi ses tonuyla.

Kaşlarım çatıldı.
"ne gibi?"

"Cansuyla ilgili." dediğinde daha da merak sarmıştım.

"eee?"

"Cansuyla beş senedir birlikteliğimiz oldu... Onda bir şeyler olduğunu hissesiyorum-"

"ne gibi?" dedim merakla sözünü keserken.

"cinayet gibi." dedi.

Gözlerim şaşkınlıkla açıldı.
"aman yok be! O yelloz bırak cinayeti, ufacık bir karıncayı bile doğru düzgün ezemez... Geri zekalı."

"Katya..." dedi uyarı dolu sesiyle. "beş yıldır onunla birlikte olmamın sebebi ne sence?"

Birkaç dakika yüzünü izledim. Ciddiydi.
"ondan şüpheleniyor musun?"

Başını salladı. Cansu'nun böyle birşey yapabilmesi aklımın ucundan gram bile geçmiyordu doğrusu.

"Cansu böyle şeylerden korkmaz mı?" diye sordum merakla.

Başını olumsuzca salladı.
"onun yanına her gittiğimde polisiye, cinayet filimleri falan açıyordu... Ben benim için açıyor sandım ilk başlarda fakat şüphelenmeye başladıktan sonra daha dikkatli inceledim açtığı filmleri, filmlerde hep cinayetler nasıl saklanır onu gösteriyordu."

"belki sadece merak ediyordur..." diye mırıldandım.

Başını olumsuzca salladı.
"merak değil Katya, adım gibi eminim... Takıntı. Takıntılı bir katil olabilir."

"ciddi misin? Benim bildiğim kokoşlar kandan bile korkar." dedim.

"ya da... Yedi senedir peşinde olduğumuz bir katil var, onunla bir bağlantısı olabilir. Sürekli karakola o seri katil için gelip duruyor, gelişme olup olmadığını soruyor..."

Teni Tenime (+18)  (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now