Bölüm 18

22.4K 496 164
                                    

Bölümü yazarken şekilden şekile girdim, kötü eleştiri yapanı döverim he 🤭🙈

Bölüm 18

Doğukan'ı daha iyi duyabilmek için kulağımı kapıya yasladım.
"abi ben de anlamadım ki... Bir anda tabak kırılma sesleri geldi. Kapı da açılmıyor." sesi endişeli çıkıyordu.

Telefonumu tamamen kapatmıştım.
"kapıyı mı kırayım? Ama abi... Bu defa da yenge kızar." ne kadar da düşünceliydi...

"ama abi... Sen gelsen olmaz mı? Yengeyle aramı bozmasam." bu kadar değerliydim de haberim mi yoktu be?! Gururla başımı dikleştirdim.

Bir süre sonra Doğukan'ın sesi gitti. Amacıma ulaşmıştım! Boran buraya geliyordu... Ama ben ne demiştim?! Benim de adım Katyaysa o adam buraya gelecek!

"hâlâ açılmadı mı oğlum kapı?" bu ses adını bilmediğim diğer ki adamın sesiydi.

Kapıyı resmen yüzüncü defa vuruldu. Ne ses çıkardım ne de kapıyı açtım.
"yok ya." dedi Doğukan sıkıntılı ses tonuyla. Kıyamam...

"e kırsaydın ya oğlum kapıyı! Ne bekliyorsun? Ya birşey olduysa... Bak vallaha Boran abi hepimizi tek tek siker." dedi hafif endişeli ses tonuyla. Yüzümü buruşturdum.

"yok ya... Belki banyodadır, şimdi rahatsız olmas-"

"lan ne banyosu?! Resmen beş saat geçti kızdan ses yok!" dedi sitemle.

"bana bak Tunahan... Zaten kafam karışık, bir de sen üstüme gelme kötü olur." dedi uyarıcı sesiyle. Daha deminki sesinden eser kalmamıştı... Psikopata bağlamıştı resmen. Ses tonu böyleyse kendisini hayal bile edemiyordum.

İkinci Boran oluverirdi başıma...

"e... Şimdi ne olacak?" diye sordu isminin Tunahan olduğunu öğrendim adam.

"Boran abi geliyor..." dedi Doğukan kısık sesiyle.

"has siktir!" dedi Tunahan endişeyle. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken biraz daha yakınlaştım kapıya, yapışmak ister gibi. "bu kız kendine birşey yapmış olmasın?"

"saçmalama lan. Niye öyle birşey yapsın ki?"

"ya bilirsin Boran abimi, biraz bunaltıcı olabilir. Belki kadının canına tak etmiştir, intihar etmiştir..."

Güzel fikirdi. Fakat tek bir sorun vardı, bende intihar edecek göt yoktu.

"yok ya... Ben az çok tanıdım Katya yengemi... O öyle birisi değil." dedi Doğukan. Hafifçe gülümserken Doğukan'a olan güvenim fazlasıyla artmıştı.

"Lal'e de güvenin tavandı kardeşim... Sonra ne oldu, yarrak gibi kaldın ortada." işte şimdi has siktir!

Doğukan'ın Lalle ilişkisi mi olmuştu?

"Lal farklı oğlum..." dedi Doğukan. Sesinin hüzünlü çıkması dikkatimi çekmişti.

"olamayacağınızı bildiğin halde sekiz senedir kıza aşıksın! Tabii farklı..." dedi Tunahan. Gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Sekiz sene mi?

Çüş.
Rekor kırmak üzereymiş resmen Doğukan reis...

"keşke sevmeseydim." dedi Doğukan. Dudaklarımı dişledim. Bu konuşmaya şahit olduğum için pişman olmak üzereydim.

"sen de haklısın birader ama kızın da kendince sebepleri vardı." dedi Tunahan.

"tabii..." dedi Doğukan kabullenmişlikle. "o yüzden o da Mert'i seçti ve kendisini üzdü."

Mert ve Arya aklıma geldi ve kapıdan doğruldum. Bu hikayede kim suçluydu?

Neden hiç birbirlerini görememişlerdi? Neden birbirlerini sevmeyi denememişlerdi, imkansızın peşinden gitmek yerine.

Teni Tenime (+18)  (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now