Bölüm 4

25.6K 626 175
                                    

Bölüm 4

Abimin aldığı elbiseyi giymiştim. Aynadan kendime dikkatle baktım. Beyaz uzun bir elbiseydi. Belimdeki kemer fazlasıyla hoşuma gitmişti.

"dön bir bakayım." dedi abim.

Aynadan gözlerimi çekmeden döndüm. Abim gözlerini kısarak beni izledi, ardından bir ıslık çaldı.
"benim güzel kardeşim..."

Hafifçe gülümsedim.
"teşekkürler Bayım..." dedim yapmacık sesimle. Gözlerini devirdi. Eski zamanlardaki cümlelerden nefret ediyordu. Ben ise onu kızdırmaya bayılıyordum.

"elbise seni daha güzel yapmış." dedi birden.

Kaşlarım çatıldı.
"ne yani ben elbise yokken çirkin miyim?" dedim sinirle.

"yok be... Ben elbise daha çok yakışmış sana diyecektim, dilim sürtüştü." dedi sırıtarak. Gözlerimi devirdim.

Salık saçlarım belime kadar geliyordu. Yeşil gözlerim herkesin bana ince olduğunu söyleyen ama benim tam tersi gördüğüm vücudumda dolaştı. Derin bir nefes alırken çocukluğumda zihnimde yankı yapan ses kulaklarımı doldurdu.

Katya neden bu kadar şişmansın?

Ne kadar değişsem de o cümleler asla aklımdan çıkmıyordu. Şakalaşıyoruz kanka ya... Demişti beni ikna etmeye çalışarak.

Sözde Bir şaka benim hayatımın içine etmişti... Sırf o şakalar yüzünden kendimi aç bıraktığım günler aklıma geldiğinde bana kuşkuyla bakan abimden gözlerimi kaçırdım.

"ne oldu? Neden bir anda yüzün düştü?" dedi abim şaşkınlıkla.

"evlenip senden ayrılacağım ya ondan." diye mırıldandım yalan söyleyerek. Evlenmekten gram korkmuyordum.

Kaşlarını kaldırdı.
"kızım başka ülkeye gitmiyorsun ya, her istediğinde yanına gelirim." dedi gülümseyerek.

Yüzümde buruk bir gülümseme oluşurken yüzüme eğilmişti.
"sen bana söyle... Bu Boran denilen adama gerçekten âşık mısın?"

Başımı salladım.
"hem de çok." dedim. Yalan söylemek bu kadar kolay mıydı?

"kararından dönsen de, ne kadar yanlışın olsa da hep arkandayım." dedi güven vermek ister gibi.

Kendimi tutamayıp boynuna atıldım.
"seni çok seviyorum." dedim kısık sesimle.

"ne kadar ağzıma sıçsan da, ben de seni seviyorum." dedi kollarını belime sararken.

Zil sesi duyulduğunda bir anda ne yapacağımı bilemedim. Hızla abimin boynundan geri çekildim.
"geldiler!" dedim endişeyle. İçime anlam veremediğim bir heyecan dolmuştu.

Hızla kapıya ilerlediğimde arkamdan sitemli sesini duydum.
"koş tabii koş... Elin adamı gül gibi abinden daha iyi sanki."

Sanırım abim beni fazla kıskanıyordu.

Annemle babam kapıya birlikte ilerlerken aralarından geçtim ve hızla kapının önüne geçtim.
"adettendir." diye mırıldandım.

Annemle babam bana kınayıcı bakışlar atarken kapıyı açmıştım. İlk önce önde elinde çiçeklerle bekleyen Boran'ı gördüm. Hayattan bezmiş bir tavrı vardı.

Annesinin güler yüzünü gördüm arkasından. Hafifçe gülümsediğinde göz ucuyla babası olduğunu düşündüğüm adama baktım. Tahmin ettiğim gibiydi ve Boran fazlasıyla babasına benziyordu... İkiz gibiydiler. Huyları benzemese yeterdi.

"hoş geldiniz!" dedi bir anda babam yüksek sesiyle sessizliği bölerek.

"hoş bulduk..." dedi Boran'ın annesiyle babası aynı anda.

Teni Tenime (+18)  (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin