Bölüm 25

15.6K 464 32
                                    

Bölüm 25

Dün gece Mert'e basıldıktan sonra tıpış tıpış odalarımıza gitmiştik. Şu anda ise herkes yemeğe inmiş, ben de hâlâ kalkmamış olan Boran'ı uyandırmak için odama gidiyordum.

Kapıyı hiç tıklamadan açtım, neden? Çünkü benim odam.

Başımı içeriye soktum ve nerede olduğuna baktım. Yoktu. Kaşlarım çatılırken Boran'ın telefon zil sesini takip ettim.

Yorganların içini karıştırdım ve zar zor telefonunu bulup elime aldım.

*Cansu arıyor... *

Köpekler siksin Cansuyu.

Telefonu bilerek açmadım. Birkaç saniye daha çaldıktan sonra kapandı. Merak edip rehberine bakacaktım ki Cansudan mesaj geldi bu defa.

Gözlerimi devirirken mesaja girmiştim, meraktan bunlar anacım... Yoksa bana ne Cansudan.

Cansu: müsait olduğunda arar mısın Borancım?

Siz: aramam.

Sonuna da nokta koymuştum çünkü bizim kalın odun her cümlenin sonuna nokta koyardı.

"Katya." Boran'ın sesiyle hızla telefonu yatağa fırlattım. Tam da Cansu yazıyordu.

İçimden saydırmaya başlarken ayağa kalktım.
"günaydın!" dedim bozuntuya vermeden neşeli ses tonumla. Gözlerim çıplak vücudunda, karın kaslarında gezindi... Tam dilime layıktılar.

"günaydın." dedi kısık sesiyle.

"neredeydin sen? İki saattir seni arı-"

"odadan çıkalı on dakika oldu Katya... Lavabodaydım." dedi ve yerdeki siyah gömleğini aldı.

Kolunu gömleğine geçirirken daha da belirgin olan kaslarına içim gitti.
"Boran..." dedim kendimden geçmiş sesimle.

"hım?" dedi düğmelerini iliklemeye başlarken.

"giyinme." dedim.

Kaşlarını kaldırarak bana baktı.
"olmaz." dedi yumuşacık ses tonuyla.

"olur, olur." dedim inadına.

"yakalandıktan sonra suçu bana atıyorsun Katya. Olmaz." dedi sitemkar sesiyle. Adam haklıydı.

Yüzüm asıldı fakat ısrar etmedim. Pantolonunu da giydikten sonra eğildi. Telefonunu alacağını düşünüp geri çekilirken ellerini çeneme yerleştirdi ve beni kendisine çekerek alnımdan öptü.

Bunu beklemediğim için kısa bir anlık afalladım ve yüzüne öylece bakakaldım. Yatağın üstündeki telefonunu eline aldı.

"aşağıya sofraya gel." dedim otuz saniye sonra kendime geldiğimde.

"beraber gidelim." dedi arkamdan gelirken.

Bir şey demeden önden ilerledim. Göz ucuyla baktığımda telefonuna baktığını gördüm. Merak edip biraz daha eğildim. Cansuya yazdığım mesaja bakarken gözlerini kısmıştı.

Bakışları bana çevrildi.
"oda da yoktun ya, ondan dedim." dedim hafif bir gülümsemeyle.

Kendimi tutamayıp konuşmaya devam ettim.
"hayır bir de aptal gibi Borancım yazmış! Sanki bilmiyor benim seninle evli olduğumu... Geri zekalı aptal." dedim sinirle.

"samimiyetten Katya..." dedi. "uzun zamandır tanıştığımız için falan öyle diyor." dedi.

Kaşlarımı kaldırdım.
"ya! Öyle mi? Tamam..." dedim. Onun samimi oldukları Borancım gibi sözler diyecekse bana da benim yakınlarım öyle hitap ederdi.

Teni Tenime (+18)  (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now