BÖLÜM 33

21.7K 548 95
                                    

Keyifli okumalar!
__
Dudakları kontrolsüz bir şekilde bedenımde geziniyordu. Ellerimi sıkı sıkı kavramış, hareket ettirmeme izin vermiyordu. Nasıl bir çileydi bu?
Bana dokunduğu her saniye "Yapma!" diye haykırmak istesemde yapamıyordum. Sadece sessiz bir fısıltı dökülüyordu dudaklarımdan.
Üstüme yatması yüzünden bacaklarımda büyük bir ağrı hissediyordum.
Kendimi aynada gördüğümde kendimden korkmuştum. Burda tam 10 dakikadır tecavüze uğramamak için Selimle adeta savaşıyordum ve bu her halimden belliydi. Saçlarım karışabileceği kadar karışmış, üstüm yırtılmış, yüzümde ise yara izleri vardı. Kendimi gördükçe kör olmak istiyordum. Görmek istemiyordum artık kendimi..
Ve sonunda eşofmanım da çıkmıştı. Tamamen çıplak yatıyordum altında. İkimiz de çıplaktık.
Beni karnımın üstüne döndürdü. Döndürmeye çalışmasıyla birlikte kollarımı sıkı tutamamış, kendimi kurtarmıştım. Onu üzerimden atmıştım. Odadan kaçmak istiyordum sadece. Ama yürüyemiyordum bile..
Ona rağmen yürüyebiliyormuşım gibi atmıştım kendimi yataktan ve yere çakılmıştım anında. Selimde hızlıca toparlanmış ayağa kalkmıştı. Beni hemen yakalayıp yüzüme bir şamar geçirdi. Beni kollarımdan kaldırıp yatağa attı ve tekrar üstüme çıktı. Yüzüme ard arda yumruk geçirdikten sonra beni tekrar yüz üstü çevirmişti. Gücüm kalmamıştı. Direnemiyordum. Geriye sadece kendimi aynadan izlemek kalmıştı.
O içime girip çıkarken ben ağlıyordum. Kendimi bir kadın gibi hissediyordum. Erkeklerin de böyle hissedebileceğini bilmiyordum..
Tüm o bana dokunduğu saniyeler, dakikalar ve saatler boyunca karmaşık şeyler hissedip, düşünmüştüm.
Bir yandan beni onlarca kez beceren adamları. Her birini unutmak için sıkıca kapatmıştım gözlerimi. Kafamı yatağa vurup durmuştum. Diğer yandan ise Kıvançı hatırlayıp duruyordum. Onun babası tarafından tecavüze uğramak ondan soğumama sebep oluyordu, oysa ki o suçsuzdu, masumdu!
Kıvançla istememe rağmen sevişememiştim ama babasını istemememe rağmen durduramıyordum.
Ölmek istiyordum o dakikalarda sadece. Şuan bina üstümüze yıkılsa, kalkıp kaçacak durumda değildim.

Bedenimde ılık ve yapışkan sıvıyı hissettiğimde mutlu olmuştum sanırım. Bitmişti bu kabus. Gelmişti. Erkekliğini içimden çıkarıp kalktı. Kalçama vurdu ve yanıma çömeldi.
"Hep böyle itaatkar ol." dedi beni uzun bir süre öptü ve ardından odadan çıktı.
Bende tüm gücümü toplayıp kalktım yataktan. Sandalyeye oturacak gücüm yoktu. Sürünmüştüm kapıya. Kapıyı kilitledim ve tekrar yattım yatağıma.
Kendimi izledim saatlerce. Titriyordum. Üşüdüğüm içinmi? Sinirdenmi? Yoksa başka sorunlarımmı vardı bilmiyordum. Sadece titriyor ve ağlıyordum. Bedenimi yorganla örtmüştüm. Görmek istemiyordum...
Her yerim morarmıştı. Selimin izleri vardı üstümde.

Sevdiği adamın babası tarafından tecavüze uğrayan kaç kişi vardı acaba koca dünyada? Sevdiği adamın babasının fahişesi olan kaç adam.. Sevdiği adamın metresi olan...

Bunları hak edecek kadar kötü birimiydim? Nerede hata yapmıştımda bu durumlara düşmüştüm. Annemin, babamın hatasının bedelini ben ödemek zorundamıydım?

Saatlerce böyle yatmıştım. Tüm gece uyumamış, sabah bile kendimi aynada izlemiştim.
Okul vakti geldiğinde herkes muhtemelen kahvaltı masasında buluşmuştu. Bir ben eksiktim. Ama inmeyecektim de zaten. Kendimde değildim, ruh gibiydim.

Birinin içeri girmeye çalıştığını duydum ama kapı açılmayınca zorlamak yerine kapıya vurmuştu.
"Emir?" diye seslendi Kıvanç.
Cevap vermedim. Kimseyi ne görmek, ne konuşmak istiyordum.
"Emir, ordamısın?" Bir kaç dakika böyle geçmişti. Kapıya vuruyordu ve geçen her saniye sesindeki endişe artıyordu ta ki Selim gelene kadar.
"Ne yapıyorsun burada?" Selim kızgındı.
"Emir açmıyor kapıyı."
"Hastaymış, izin istedi."

Hasta? Evet! Ruh hastası olmuştum artık. Becermişlerdi bunu. El ele vererek beni ruh hastası bir psikopat yapmışlardı. Artık bende kendime yakışacak bir şekildr hareket edecektim. Bana acımayanlara, bende acımayacaktım. Bugüne kadar hep iyi niyetli olmaya çalışmıştım ama artık bende onlar gibiydim! Kendi öcümü alacaktım.

Satılık erkekWhere stories live. Discover now