- 31

18.3K 924 176
                                    

Geldim! :d

Bölüm tnkid81'e... Beni mükemmel yorumlarıyla çok mutlu etti. <3 Fazla konuşmuycam, hepiniz bölüm bekliyorsunuz. Sabrınız için kocaman teşekkürler... :)

İyi okumalar...

-

Hırsla atan kalbim, kurtuluşun verdiği rahatlama ile hafifletici bir serinliğin altına diz çöktü. Sesin sahibini hemen tanımıştım ve kesinlikle gelmesini beklemiyordum ama inanılmaz bir şekilde burada, yanıbaşımdaydı işte.

Steenie...

Şaşkınlık ve endişe bir araya gelerek şu an benim kalbimdeki minnettarlığın ondaki karşılığı gibi hemen önümdeki Artair'in gözlerine saplandı. Kendimi, boynumu bile çeviremeyecek kadar güçsüz hissediyordum.

Çakıl taşlarının, Steenie'nin sert adımları altında birbirine sürtünme sesleri kulağıma geldi. Üç veya dört adımın sonunda hemen omzumun yanından uzattığı eliyle yakaladı Artair'in yakasını ve büyük bir güçle, diz çöktüğü yerden ayağa kaldırdıktan sonra sert bir yumrukla tekrar yere indirdi.

İkisi de hiçbir şey söylememişlerdi ama Artair'in suratında şu an arkadaşına karşı öyle büyük bir utanç vardı ki görmemek imkansızdı. Artair yerden kalkmadan elini, darbe yediği yanağına götürürken Steenie dişlerinin arasından homurdanarak üzerine eğildi ve yüzüne tekrar tekrar yumruk atmaya başladı. Steenie'nin bedeni acı ile kasılırken yüzümde hissettiğim ince parmaklar ile diğer tarafıma döndüm.

Kennis...

Benim ona dönmemle zaten endişe dolu olan yüzüne bir de korku ve şaşkınlık yayıldı. "Euphie..."

Sesi inanamıyormuş gibi çıkmıştı. Ağlamaya yakın, o kararsız kalmış titreklikle...

Yüzüm o kadar kötü mü görünüyordu?

Yüzümdeki elinin üzerine ellerimi koydum ve güven vermeye çalışarak konuştum. "İyiyim." Sesim sandığımdan daha güçlü çıkınca devam ettim. "Bir şeyim yok. Endişelenme."

Ben bunları söylerken gözleri çoktan yara bere içindeki kollarım üzerinde gezinmeye başlamıştı bile. Gözünden bir damla süzülürken çok daha titrek bir şekilde soludu. "Tanrım..." Yüzündeki endişe yerini hızla sinire bıraktı. "Sana ne yaptı?"

Öldürücü bakışları az ilerideki Artair'e kilitlenirken konustum. "Önemli bir şey değil, sadece ufak sıyrık-"

Ama sözümü bitirmemi bile beklemeden hızla ayağa kalktı ve yerde, ayakta duran sinirli haldeki Steenie'nin dizinin dibinde oturan, bir kaşı ciddi bir şekilde açılmış Artair'in yanına yürüdü. Durdurmak istedim ama kendimde engel olabilecek gücü bulamıyordum.

"Kennis..." dediysem de beni dinlemedi ve Artair'in yanına gitmesi ile yüzünün kanamayan kısmına okkalı bir tokat atması bir oldu.

Artair'in yüzü benim olduğum tarafa doğru sarsılırken ifadesinde en ufak bir değişiklik olmamıştı, bunu beklediği belliydi. Kennis yeniden saldırmak için hamle yaparken Steenie onu belinden yakaladı ve Artair'den uzağa çekti. Ama Kennis hala saldırmaya çalışıyor, "Aşağılık!" diye bağırarak ellerini uzatıyordu.

Gözlerimi onlardan başka tarafa çevirdim ve daha az yaralı olan kolumdan destek alarak zor da olsa ayağa kalktım. Ayağa kalkmamla birlikte dizlerimdeki sıyrılıklar da hemen büyük bir sızı eşliğinde varlıklarını belli ettiler. Birkaç saniye olduğum yerde kalıp dengemi kurmaya çalıştım. Bu sırada Kennis de biraz olsun sakinleşmiş, bana doğru geliyordu. Hızlı bir hareketle, bana göstermemeye çalışarak yanaklarındaki gözyaşlarını sildi ve yanıma gelip destek olmaya çalışarak koluma girdi.

Kurtarıcı ve MaviWhere stories live. Discover now