Kuş olmak istemişti. Kuş olup özgürce uçmak. Sahiden özgürlük diye bir şey var mıydı? Ya da nefretin olmadığı bir dünya?
Levi x Aelin
Aelin kendi yarattığım bir ana karakter. Fakat ismi farklı bir seriden aldım.
Seriye uygun ilerlemeye çalıştım. Hat...
Karmaşanın ardından Kaptan Levi, Eld aracılığıyla kaledeki küçük bir toplantı salonuna çağırmıştı bizi. Petra ile beraber salona girdiğimizde biz hariç herkes oradaydı. Bizim takımdan hariç bir de Hange vardı.
Hepsi kıyafetlerime değişik değişik baktı. Çünkü üniforma değil, elbise giyiyordum. Pek düzgün kıyafetim yoktu. Yani burada giyinebilecek düzeyde. En kapalı şeyi seçmiştim açıkçası. Evet, giyim tarzım biraz değişikti.
"Tch. Yeni mi teşrif ediyorsunuz?"
"Özür dileriz efendim. Acil bir durum oldu." dedi Petra bana yan yan bakarak. Acil durum, aniden regl olmamdı. Üniformam kirlendiği için üstümü değiştirmek zorunda kalmıştım. Sağolsun Petra'nın bana çok yardımı dokunmuştu. İnsan içinde olduğum için ne yapacağımı bilemeyip, Petra'ya seslenmiştim. O da arkamı kollayıp beni odama atmıştı.
"Ne oldu ki?" diye sordu Oluo.
"B-boşverin şimdi bunu." dedim ellerimi 'Önemli değil' anlamında sallayarak. Kesin kızarmıştım çünkü yanaklarımı ateş basmıştı.
Eren'in yanına geçtiğimde bana gergince gülümsedi. Bayadır doğru düzgün konuşamamıştık onunla. Her şey üst üste gelmişti. Titana dönüşmesini bile hâlâ atlatabildiğim sayılmaz.
"Sen niye üniformanı giymiyorsun? Buraya tatile gelmedik." diye sordu Levi.
"Bazı durumlar gelişti Kapt-" bilerek yapmacık bir şekilde öksürdüm. Ona '-cık" ekini hatırlatmak istiyordum.
İçimi donduran bir bakış atarak arkasındaki kara tahtaya dönerek eline bir tebeşir aldı ve Eren'e bakarak konuşmaya başladı.
"Seni öldürmek yerine yarı ölü hale gelecek kadar dövmemizi sağlayacak bir yöntem düşündüm."
"Ha?"
"Dediğim gibi, sen titan olduğunda seni durdurmanın tek yolu seni öldürmek. Bu anlatacağım yöntemle bu işten sadece ciddi yaralarla kurtulabileceksin." dedi ve tahtaya bir şeyler çizmeye başladı. Bir dev figürü çizmişti ve,
"Uygulaması zor olacak, ne de olsa çok ileri seviyede yetenek istiyor. Kısaca titan halindeyken, ensenden senin insan bedenini çıkartabilecek büyüklükte eti keseceğiz. Bu sırada kolunu veya bacağını kesebiliriz ama bu sorun olmayacaktır. Ne de olsa onları aynı bir kertenkele gibi uzatabilirsin. Tch. İğrenç." dedi tiksinerek.
Eren, "B-bekleyin lütfen." derken Eren'in omzuna elimi destek verircesine koyarak onu susturdum ve,
"Uvuzlarının tekrar çıkabilececeğinin bir garantisi yok. Bundan tam anlamıyla emin değiliz. Başka bir yolu yok mu?" diye ciddiyetle sordum.
"Hiçbir riski olmayan ve hiçbir fedakarlığın gerekli olmadığı bir yol mu istiyorsunuz? Bu mudur?"
"Hayır." dedik Eren ile aynı anda. Kaptan Levi, bana bakarak,
"O zaman kendinizi daha demin anlattığıma hazırlayın." dedi ve Eren'e döndü.
"Eren, bu yöntem sırasında ölme gibi bir tehlike de var ama bizler de sen tarafından öldürülme tehlikesiyle karşılaşacağımızdan, aynı yolun yolcusuyuz diyebiliriz. O nedenle sakin ol ve bize güven." dedi.
"Evet efendim. Anlaşıldı."
Kaptan Levi, bana dönüp kötü bir bakış attı. Evet, dünkü olayları asla unutmayacaktı. Onu deli etmemi falan. Bana 'aptal' demişti. Buna hakkı yoktu. O yüzden ben de o dediğini asla unutmayacaktım. Bu yüzden bakışlarına karşılık verdim. Biz böyle kötü kötü bakışırken takımımız sessizliğe büründü. Bir şey demeye cesaret edemiyorlardı galiba. O sırada Hange'in kıkırtısı duyuldu.
"Pekala... Onunla beraber deney yapmama izin veriyor musun?" Eren'e kızararak bakıyordu.
"Bu çok riskli demeyi isterdim ama ne ile uğraştığımızı birinci elden anlamamız gerek." dedi Levi. Sanırım bu 'evet' demek oluyordu.
Hange son derecede ciddileşerek "Yapılacak deneyin hazırlığını ben yapayım o hâlde." dedi.
"Aklında ne var dört göz?"
"Su kuyusu..."
Yanımdaki Eren'e endişeyle baktım. Gergin duruyordu. Deney işinden korkmuş olmalıydı. Ama başını kurtarabileceğimi düşünmediğimden bir şey diyemedim. Keşke işe yarar biri olsaydım fakat son derecede işe yaramaz biriydim. Özellikle bu günlerde...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kısa bir bölüm oldu, farkındayım. Ama biraz meşgulüm :( Yazmadan bir gece geçirmek istemedim o yüzden kendimi zorlayarak yazdım. Görüşürük yarın💚
