|46

33.6K 2K 222
                                    

*

Kot pantolonum ve beyaz kazağımın üzerine beyaz şalımı bağlayıp pudra pembe renk kaşe montumu giydim. Beyaz spor ayakkabılarımı giyip beyaz çantamı da elime aldığımda hazırdım. (Medya)

Zil çalınca Ayça'yla birlikte valizlerimizi alıp aşağı indik. Abim valizleri bagaja koyduğunda yola çıktık.

Otobüs terminaline vardığımızda abimle vedalaşıp otobüse bindik.

Yaklaşık 7 saatlik yolculuktan sonra otobüsten indiğimizde Yağız bizi bekliyordu. Bizi eve bıraktıktan sonra işe gideceği için üzerinde üniforması vardı.

"Hoş geldiniz."

"Hoş bulduk." dedim gülümseyerek.

"Hadi gidelim." deyip valizlerimizi aldı Yağız.

Arabaya binip yola çıktık.

"Annemle Efsun kahvaltı hazırlıyorlardı ben çıkarken. Ceylan Teyze de bizde."

"Saat daha erken. Kalkmasalardı keşke." dedim.

"İşe bu saatlerde gittiğimden gün onlar için erken başlıyor. Babam da bu saatlerde açıyor restoranı."

Yol boyunca etrafı izledim. Bir mahalleye girdiğimizde buranın Yağızların mahallesi olduğunu hemen anlamıştım.

Mahallenin her iki tarafında da apartmanlar diziliydi. İleriye doğru gittikçe karşılıklı dükkanlar görünüyordu.

Tozpembe renk, üç katlı bir apartmanın önünde durduğumuzda arabadan indik.

Apartmanın sol tarafından aşağı inen bir yol vardı, yolun karşısında deniz görünüyordu, yolun diğer tarafında da apartmanlar sıralanıyordu. Apartmanın sağ tarafında ise apartmanlar dizilmeye devam ediyordu.

"Nasıl?" diye sordu Yağız.

"Çok güzel." dedim gülümseyerek.

Yağız valizlerimizi aldığında üçümüz birlikte apartmana girdik.

"Siz girin. Ben valizleri eve çıkarayım." dedi Yağız, ilk kattayken.

Yağız yukarı çıkarken zile bastım.

"Hoş geldiniz." dedi Efsun, kapıyı açtığında.

"Hoş bulduk." dediğimde sarıldık.

Ayça'yla Efsun sarılırken Yağız'ın annesinin elini öptüm ve içeri girdik. O sırada Yağız da gelmişti.

"Ben Birlik'e gidiyorum. Size hayırlı günler."

Ayça, Efsun ve annesi salona girdiğinde Yağız ve ben karşı karşıya kalmıştık.

"Hayırlı işler."

"Sağ ol." dedi Yağız, gözlerime bakarak. "2 ay sonra her sabah böyle yolcu edecek misin beni?"

"Tabii ki." dedim gülümseyerek. "Her zaman."

"Akşam görüşürüz."

"Görüşürüz."

Yağız evden çıkınca kapıyı örtüp montumu askıya astım ve içeri girdim.

Aşk güzel şeydi be...

•••••

"Defne istersen yukarı çık, evi gez." dedi Yağız'ın annesi, kahvelerimizi içerken. "Biz zaten geleceğe hazırlık olsun diye 2-3 sene önce mutfağı, banyoyu, beyaz eşyaları yeniledik ama sen yine de alınacak eşyaları kafanda şekillendirirsin."

VÂYEDär berättelser lever. Upptäck nu