VÂYE

|21

*

"Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar. Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir." - Tolstoy

*

"Defne!"

Karşımda hayretler içinde bana bakan adama sarılmamak için kendimi zor tutuyordum.

"Sensin, değil mi?" dediğinde gülümsedim.

"Benim."

Gözlerime bakıyordu derin derin.

"Hayal görüyorum." deyip gözlerini ovdu ve tekrar bana baktı.

Bu hali beni güldürmüştü.

"Cidden buradasın." dedi şaşkınlıkla karışık gülümseyerek.

"Evet, buradayım."

Gözlerindeki parlamaları gülümseyerek izlerken bir anda kendimi kollarının arasında buldum. Bana sarılıyordu... Bana!

İlk defa duyumsadığım kokusu burnuma geldiğinde derin bir nefes aldım, kokusunu aklıma kazımak için.

Hala bana sarılmasının şokunda olduğum için kollarım iki yanımda öylece duruyordu ve ben hiçbir şey yapamıyordum.

Yağız birden geri çekildiğinde ben de bir adım geriledim.

"Ben..." deyip elini ensesine attı. "Şey... pardon. Bir an..."

"Önemli değil." dedim yere bakarak.

"Senin... burada ne işin var?"

"Beyza benim üniversite arkadaşım." diye açıkladım. "Sen kimin tanıdığısın?"

"Beyza, teyzemin kızı."

Ne tesadüf ama...

"Yağız neredesin oğlum? Her yerde seni arıyorum." diyerek yanımıza gelen orta yaşlı kadın Yağız'dan gözlerini alıp bana baktı ve sonra tekrar Yağız'a baktı, sorgularcasına.

"Hayırdır anne?"

Annesiydi demek. Hafif benziyorlardı zaten.

"İşim vardı seninle ama senin başka bir işin varsa boş ver." dedi kadın imayla.

Bahsettiği şeyi anlayıp gözlerimi kaçırdım.

"Ben... arkadaşlarımın yanına döneyim." deyip Yağız'a kısa bir bakış attım ve içeri girdim.

Kızların yanına döndüğümde keyiften 32 diş sırıtıyordum.

"Ne sırıtıyorsun kız?" dedi Banu.

"Bana sarıldı." dedim heyecanla.

"Kim?" İclal'in sorusuna gözlerimi devirdim.

"Sence?" dediğimde üçü de bağıra bağıra sevinmeye başladı.

"Ne kadar özlemişse artık." dedi Aynur. "İlk işi sarılmak olmuş."

"Aslında ilk işi gerçek olduğuma inanmak oldu." dedim gülerek.

Etrafa bir bakış attığımda Yağız'ın içeri girdiğini ve içeriye göz attığını gördüm.

Gözlerimiz kesiştiğinde gülümsedi. Ben de tebessüm ederek kızlara geri döndüm.

"Çok deli tepkiler vermeyin." diye uyardım.

Akşamın ilerleyen saatlerinde oyun havaları çalmaya başlayınca İclal, Banu'yu da alıp Beyza'yla oynamaya gitmişti. Banu ortada Beyza'yla oynarken İclal gelip Aynur ve beni de ortaya götürmeye çalıştı.