|60

30.6K 2.2K 247
                                    

*

"Ay akşamdan ışıktır.
Yaylalar yaylalar."

"Anılar." diye mırıldanan Ayça kahvesinden içti.

Namazdan sonra bir sabah kahvesi içelim demiştik. Yağızların koşu yapıyor olmasıyla asla bir alakası yoktu.

"Yüküm şimşir kaşıktır.
Dilo dilo yaylalar."

"Güzel zamanlardı." dedim yolun başında görünen Yağız'a bakarken. Yanında Sadık ve arkasında da üçer üçer dizilmiş teğmenlerle birlikte tempolu bir şekilde koşuyordu.

Ev 2 katlı olduğu için onlardan yukarıda kalıyorduk ve onlar da sadece karşılarına baktıkları için 2,5 sene önce de olduğu gibi yine bizi görmüyorlardı.

"Komşu kızını zapteyle.
Yaylalar yaylalar.
Yaylalar yaylalar."

"Kim derdi bir zamanlar her sabah burada oturup uzaktan izlediğin Üsteğmen'in kocan olacağını?"

"Aklımın ucundan geçmezdi."

"Bizim oğlan aşıktır.
Dilo dilo yaylalar.
Bizim oğlan aşıktır.
Dilo dilo dilo yaylalar."

"Ay şeyi hiç unutamıyorum." dedi Ayça gülerek. "Bir gün bana 'Böreğe bakar gibi bakıyor.' demiştin."

"Hala öyle bakıyor." dedim bizden uzaklaşmaya başlayan Yağız'ın arkasından bakarken.

"Ay akşamdan aş da gel.
Yaylalar yaylalar.
Yaylalar yaylalar.
Dağları dolaş da gel.
Dilo dilo yaylalar..."

"Neyse ben gireyim içeri. Bilal geri uyuyamamıştır, kahvaltı hazırlarım."

Birlikte içeri girdiğimizde mutfağa girip kahvaltı hazırlamaya başladık.

Kahvaltı hazır olduğunda Yağız'ı arayıp 'işi yoksa kahvaltıya gelmesini' söylemiştim.

Normalde Yağız'ın da teğmenlerle birlikte o evde kalması gerekiyordu ama Sadık orada olduğu için Yağız burada bizimle kalıyordu.

Geleli daha 1 gün bile olmamıştı ama burada geçirdiğimiz zamanları özlediğimi ve Yağız'ın sayesinde yaptığımız bu değişikliğin çok doğru bir karar olduğunu fark etmiştim.

Kahvaltıdan sonra Yağız işine geri dönerken anneannemi Seher Nine'nin yanına göndermiş ve Ayça'yla birlikte temizliğe girişmiştik. Ayça evi süpürürken ben de halıları yıkamak için bahçeye inmiştim.

Biz temizlik yaparken Bilal de yapacak bir şey bulamamış, köyü gezmek için evden çıkmıştı.

"Kolay gelsin."

Duyduğum sesle birlikte arkama döndüm.

"Sağ ol." dedim Yağız'a. "Tuz mu almaya geldin yoksa?" dedim imalı bir sesle.

Yağız karşıma geldiğinde ellerini belimin iki yanına koyunca ben de ellerimin onun kollarına koydum.

"Bu sefer tuz almaya gelmedim, huzur almaya geldim." deyip yanağımdan öptüğünde tebessüm ettim. "Hatta aldım bile." dedi dudaklarımdaki tebessüme bakarak.

VÂYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin