|59

32.1K 2.2K 143
                                    

*

"Sonradan bulduğun bir şeyi yitirmek her zaman daha zordur." demiş Khaled Hosseini.

Hayatımda duyduğum en doğru cümlelerden biri, istisnasız.

Yaşadığım zorluğun, acının, üzüntünün haddi hesabı yoktu.

Eve döndüğümüzden beri yataktan çıkmamıştım. Bütün gece uyumadan, hiç durmadan ağlamıştım. Yağız'ın güçlü kollarına sığınmış, bütün gece gözyaşlarımla göğsünü ıslatmıştım.

O da benim kadar üzülüyordu, bunun tabii ki farkındaydım ama bana destek olmak için güçlü kalmaya çalışıyordu.

Sabah olduğunda Yağız sabah namazını kılarken ben de kalkıp lavaboya gittim ve yüzümü yıkadım. Aynada kendime baktığımda ağlamaktan ve uykusuzluktan şişmiş gözler, morarmış göz altları ile birlikte harap görünüyordum.

Sabahın ilerleyen saatlerinde Yağız mutfağa gidip bir şeyler hazırlamaya başladığında ben de yanına gidip mutfaktaki masaya oturdum.

"Bir şey yemek istemiyorum." dedim kısık sesimle.

"Yemen lazım Defne."

"Canım istemiyor." derken bile sesim titremişti.

Yağız elindeki bıçağı bırakıp yanıma geldi ve önümde diz çöktü.

"Yanındayım Defne'm." dedi ellerimi ellerinin içine alarak. "Biliyorum çok üzülüyorsun, ben de üzülüyorum. Bu üzüntün seneler sürse de yanında olacağım, yaslanacağın dağın olacağım ama senden kendine dikkat etmeni istiyorum."

Her saniye dolu olan gözlerimden yaşlar damlarken başımı eğip Yağız'ın omzuna yasladım.

Yağız'ın ısrarlarıyla birkaç lokma bir şey yiyip tekrar yatağa dönmüştüm. Kendimi büyük ölçüde bitkin hissediyordum, nefes almak bile zordu benim için.

Bir ara kapının çaldığını duymuştum. Çok geçmeden Nazan Anne girdi odaya, yanıma gelip yatağın kenarına oturdu.

"İyi misin kızım?" dedi başımı okşayarak.

Ağlamamı kontrol edemiyordum artık. Öyle ki, ben ne kadar silersem sileyim yaşlarım kendiliğinden akıyordu ve hiç durmuyordu.

"Değilim anne." diye mırıldandım.

"Geçiyor kızım, bu da geçiyor." dedi Nazan Anne iç çekerek. "Ben de yaşadım aynısını, seni çok iyi anlıyorum." derken hala başımı okşuyordu. "Bak Yağız da içeride kahrolmuş senin halini görünce. Bunda da vardır bir hayır, Allah'ın yazdığına sual olmaz. Daha gençsiniz, önünüzde uzun bir yol var."

Nazan Anne'nin sözleri ile gözyaşlarım yavaş yavaş dinmeye başlamıştı. İç çeke çeke doğruldum yatakta.

"Toparlayacağım anne, biraz zaman gerek sadece." dedim gözlerimi silerek.

Nazan Anne bana şefkat dolu bir gülümsemeyle bakıp yanımdan kalktı ve odadan çıktı.

Bütün günüm yatakta geçmişti. Yağız arada bir gelip beni kontrol ediyordu ama halimi görmeye dayamıyor olacak ki oturma odasına geri dönüyordu. 

Ertesi sabah Yağız'ın işe gitmesi gerektiği için erkenden çıktım yataktan. Yüzümü yıkayıp biraz da olsa kendime geldim.

Mutfağa geçtiğimde kahvaltı hazırlamaya başladım.

"Defne." dedi Yağız, mutfağın kapısına gelmişken. "Ben Birlik'te atıştırırım bir şeyler, sen geç uyu."

"Hazırladım neredeyse." dedim çatal ve tabağı masaya koyarken. "Geç, otur."

VÂYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin