|35

42.2K 2.5K 355
                                    

*

1 Ay Sonra

Kliniğe doğru yol alırken telefonum çaldığında çantamdan telefonu çıkardım. Yağız arıyordu.

"Burada inebilirim." dedim şoföre. Kliniğe az bir yol kalmıştı ve o yolu yürüyerek gidebilirdim.

Ücreti ödedikten sonra taksiden hızlıca indim ve telefonu açtım.

"Günaydın." dedim gülümseyerek.

"Günaydın. Ne yapıyorsun?"

"Kliniğe varmak üzereyim. Sen ne yapıyorsun?"

"Her zamanki gibi. Biraz mola verdim, oturuyorum odamda."

Yağız benden 1 saat daha erken gidiyordu ve 2 saat daha geç çıkıyordu. Anlattığına göre, bulunduğu Birlik'te ne küçük ne de büyük denilebilecek genişlikte bir odası vardı ve bulduğu boş vakitleri orada dinlenerek geçiriyordu.

"Aslında benim seninle konuşmak istediğim bir şey var ama bunu konuşmak için sabahın körü pek uygun mu, bilmiyorum. Yüz yüze görüşemediğimiz için telefonda konuşacağız mecbur."

"Konu ne?"

"Şimdi, planlarımıza göre abimin düğününe kadar biz kendi aramızda bir söz keseceğiz ya..." Onaylayan bir ses geldi karşıdan. "Önümüzdeki sene de bir nişan yapacağız..."

"Evet."

"Diyorum ki ben... Acaba sadece birini mi yapsak?" dedim. "Yani, söz değil de sadece nişan yapsak."

"Benim için bir mahzuru yok, sen nasıl istersen öyle olsun ama nişanı önümüzdeki sene yapacaktık. Söz yerine nişan mı yapacağız?"

"İşte orada şöyle bir sorun çıkıyor. Nişanı kız tarafı yapar, biliyorsun ki. E bizde de bu sene abimin düğünü var. Yani nişan önümüzdeki seneye kalıyor."

"E olsun, madem öyle. Her türlü bekleyecektik zaten. 1 sene geç isterim seni babandan."

Ses tonu değişmişti biraz.

"İçine sinmedi sanki biraz."

"Sinmediğinden değil de beklemek biraz canımı sıkıyor." dedi. "Bu değişiklikle bir ilgisi yok yani."

"Ben de bir an önce her şey tamamlansın istiyorum ama abimin düğünü her şeyi değiştiriyor." derken kliniğe girmiştim.

"Kenan da senelerce beklemiş, evlenmek için bizim tanıştığımız seneyi buldu."

"Ben ondan önce evlenseydim sürekli başımda 'Ben senin abinim. Nasıl benden önce evlenirsin?' der dururdu."

"Efsun benden önce evlendi ama ben hiç öyle şeyler demedim, demiyorum. Bende mi bir gariplik var yoksa sıkıntı Kenan'da mı?" dedi gülerek.

"İkinizin de kendince sebepleri var tabii." deyip asansörü çağırdım.

O sırada kliniğe giren Hakan her zamanki enerjik haliyle yanıma yürüyordu.

"Oo Defne, bugün klinikte gördüğüm ilk şey bu güzel yüz olduğuna göre günüm süper geçecek." deyip duvara yaslandı gülerek. "Günaydın."

"Günaydın." dedim gülerek. Sonra da telefona geri döndüm. "Asansöre bineceğim. Daha sonra tekrar konuşuruz."

"Tamam." derken sesi gergin geliyordu. "Görüşürüz."

VÂYEWhere stories live. Discover now