|14

60.4K 4K 361
                                    

*

"Ben yine niye geliyorum?" diye söylenerek şalımı bağlamaya devam ettim.

"Defne söylenme ya." dedi Ayça. "Gitmişken otururuz bir yerlerde."

Evin önünden korna sesi gelince Ayça ayağa kalktı. Ben de çantamı aldım ve odadan çıktık.

"Anneanne, biz çıkıyoruz."

Anneanneme seslenip evden çıktığımızda Samet'in arabasına, arkada oturan Nigar'ın yanına bindik.

Biraz ilerleyip askerlerin evinin önünde durduk.

"Askerler de çarşıya gideceklermiş. Yolu göstermem için rica ettiler." diye açıkladı Samet.

Samet arabadan inip Yağız Üsteğmen'le el sıkıştı ve bir şey konuşmaya başladılar. 

Çok geçmeden askerler arabalarına bindiğinde Samet de arabaya döndü ve önde biz, arkada onlar olmak üzere yola çıktık.

Yarım saatten az süren bir yolculuktan sonra çarşıya indiğimizde araba durunca aşağı indik.

Askerler de arabalarından indiklerinde Yağız Üsteğmen'e baktım. Onu da askerleri de ilk defa üniformaları dışında bir kıyafetle görüyordum ve bu yüzden gözüme bir garip gelmişlerdi

"2 saat sonra herkes burada olacak." dedi Üsteğmen askerlere bakarak.

"Emredersiniz Komutan'ım!" dediler hep bir ağızdan ve yanımızdan uzaklaştılar.

"Benim de birkaç işim var." dedi Samet. "Haberleşiriz."

"Tamam." dediğimde Samet de aramızdan ayrıldı.

"Nigar, biz de seninle kumaşçıya gidelim." dedi Ayça.

"Ben?" dedim Ayça'ya bakarak.

"Sen..." dedi Ayça ve sonra Yağız Üsteğmen'e baktı. "Yağız Üsteğmen buraları bilmiyor. Sen onunla kal." dediğinde bakışlarım yavaşça Üsteğmen'e döndü.

"Tamam." dediğimde Nigar ve Ayça yanımızdan ayrıldılar. "Ne yapmak istersin?" diye sordum Yağız Üsteğmen'e.

"Sen ne yapmak istersin?" dediğinde ikimizin de yüzünde bir tebessüm vardı.

"Burada yapılacak şeyler biraz sınırlı."

"O zaman bir yerde bir şey içebiliriz." deyip duraksadı. "Yani... istersen."

"Olur." dedim. "İçelim." deyip yürümemiz için başımla bir işaret yaptım. 

Bir süre yürüyüp deniz kenarında bir kafeye girdiğimizde masaya yerleştik.

Garson gelip siparişimizi sorduğunda Yağız Üsteğmen bana baktı.

"Aç mısın?"

"Değilim." dedim. "Sen açsan..."

"Değilim. Ne içersin?"

"Çay." Kafasını sallayıp garsona döndü.

"İki çay alalım."

VÂYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin