|3

78.4K 4.7K 1.6K
                                    

*

"Yahu ne düğünü küçücük köyde? Kim gelir ki zaten?" dedim şalımı bağlarken.

"Anası babası buralı kızın. Heves etmiş işte, ne yapsın?" dedi Ayça yatağımda otururken.

Sultan Teyze'nin kızı seneler önce üniversite için İstanbul'a gitmişti ve orada tanıştığı biriyle evleniyordu. Asıl düğün İstanbul'da yapılacaktı ama adet yerini bulsun diye burada da bir düğün yapacaklardı.

Kına gecesini dün akşam şehirde arkadaşlarıyla birlikte yapmıştı, bu akşam da köyde düğün vardı. Damadın ailesi ve akrabaları da geleceği için köyde detaylı bir hazırlık vardı.

Krem renk kumaş pantolonumu ve acı yeşil uzun gömleğimi giymiştim. Üzerine de yine krem renk bir şal bağlayıp, krem renk babet giymiştim.

Bütün gün yemeklere ve hazırlıklara yardım ettiğimiz için hazırlanmaya ancak fırsat bulmuştuk.

Evden çıkıp düğün alanına gittiğimizde köy halkı buradaydı. Köyde yaşayanların haricinde Sultan Teyze'nin akrabaları ve çevresi de gelmişti.

"Asker çocuklara da haber verseydiniz. Gelip yemek yesinler." dedi anneannem.

"Ben haber verdim Hafize Nene." dedi Seher Nine'nin torunu Samet. "Gelecekler."

Korna sesleri ve davul-zurna duyulmaya başladığında çok geçmeden birkaç araba boş alanın ilerisinde durdu.

Herkes selamlaşıp tebrikleştikten sonra yemekler dağıtılmaya başlandı.

Kim gelir ki dediğim düğün dolup taşıyordu.

Yine Ayça, Nigar ve ben yemekleri dağıtıyorduk ama kalabalık olduğu için yetişmemiz zor oluyordu.

"Ben de yardım edeyim." deyip Samet de eline bir yemek tabağı aldığında yolun başında askerler göründü.

Onlar da masada yer aldığında elimdeki iki yemek tabağının birini Yağız Üsteğmen'in önüne, diğerini de yanındaki Muhtar Asım Amca'nın önüne koydum.

"Kızım, dördünüz yetişemiyorsanız ben de yardım edeyim." dedi Asım Amca.

"Olur mu öyle şey Asım Amca? Otur sen, biz hallederiz."

"Bizim çocuklar da yardım etsin size." dedi Üsteğmen.

Askerlere 'bize yardım etmelerini' söylediğinde 10'u birden kalkıp yemek dağıtmaya başladı.

"Ay yok, ben buna alışamıyorum." dedi Ayça gülerek.

Yemekler dağıtılıp yendikten sonra çoğunluk ortada oynarken ben de Ayça ve Nigar'la birlikte kenarda sohbet ediyordum.

Üsteğmen'le yan yana oturup sohbet eden anneannemin bana el ettiğini görünce kızları orada bırakıp anneanneme doğru yürüdüm.

"Defne, altını evde unutmuşum kızım, yaşlılık hali. Bir koşu gidip alıver."

"Tamam anneanne, zaten namaz kılmaya gidecektim."

"Ben de geleyim seninle, tek gitme." dedi Üsteğmen ayağa kalkıp.

"Sağ olasın oğlum." dedi anneannem.

Üsteğmen'le birlikte düğün alanından çıkıp bizim eve doğru yürümeye başladık.

"Sürekli başına kalıyorum, olmuyor böyle."

"Benim bir şikayetim yok." diyen Üsteğmen'e kısa bir an bakıp önüme döndüm.

VÂYEWhere stories live. Discover now