|63

30K 2.3K 425
                                    

*

Bir insanın kendini küçük düşürmesi, sarf ettiği birkaç cümle kadar kolaydı. Zihninden geçen alçakça düşünceler insanı başkasının gözünde yerin dibine sokabilecek güce sahipti.

Derin soluklar alırken sinirin vücudumda gezindiğini hissedebiliyordum. Fevri hareketlerin bebeğime zarar verebileceğini bilmesem şimdiye kadar o kızın yakasına yapışırdım ama olabilecek her ihtimali düşünmem gerekiyordu.

Yağız'ın onun için benden boşanacağını zannediyordu. Bir de üstüne bebeğimi benden alıp kendisi bakmayı planlıyordu. Ne kadar da zekiydi (!) böyle.

Ben şaşkınlıkla ayağa kalkmış bir biçimde elimdeki telefona bakarken Yağız içeri girdi.

"Bir şey mi oldu?" diye sordu tedirginlikle.

Sinirden ellerim titrerken aynı zamanda gözlerim de dolmuştu.

Yaş dolu bakışlarımı telefondan alıp Yağız'a çevirdim.

"Defne?" diye sorarken elindeki tabağı bırakıp yanıma geldi. "Ne oldu?"

"O kız..." dedim hiddetle. "Sana mesaj gönderdi."

"Hangi kız?" diye sorarken telefonu da elimden almıştı.

"Söylediği sözlere bak. Hiç mi utanması yok? Nasıl bu kadar alçak davranabiliyor? Bu ne cüret?"

Öfke dolu bir sesle cümlelerimi sıralarken Yağız henüz telefona bakmamıştı.

"Sakin ol. Bir otur."

Kolumdan tutup beni koltuğa oturtacakken engel oldum.

"Oku, mesajı oku. Bakalım sen sakin kalacak mısın?"

Yağız sorgu dolu bakışlarını telefona çevirdiğinde ben hala sinirliydim, derin nefesler alıyordum.

"Bu..." diye mırıldanıp bana baktı Yağız, birkaç saniye sonra. "Bu ne?" derken sesi yükselmişti.

Boşta olan elini saçlarından geçirirken yüzüne büyük bir öfke yerleşmişti, tıpkı benim gibi.

"Sen bekle burada, ben geleceğim." deyip oturma odasından çıktığında hızla peşinden gittim.

"Nereye?"

"Defne git otur, bir yerine bir şey olacak."

Yağız apar topar evden çıkınca ben de hemen ayakkabılarımı giydim ve dikkatli ama bir o kadar da seri bir şekilde peşinden gittim.

Apartman kapısından çıkarken Efsun'u gördüğümde Efsun hiddetle giden abisinin peşinden bakıyordu.

"Defne, hayırdır?"

"Hiç hayır değil Efsun." dedim ve Yağız'ın peşinden gitmeye devam ettim.

O kadar hızlı yürüyordu ki ona yetişmem çok zordu. Umarım elinden bir kötülük çıkmazdı.

Sevgi Teyzelerin apartmanına vardığında apartmanın önünde durup defalarca zile bastı ve birkaç adım geri gidip yukarı doğru baktı. Ben de yanımdaki Efsun'la birlikte Yağız'ın biraz gerisinde duruyordum.

"Betül!" diye yüksek sesle seslendi Yağız birkaç kere.

Çok geçmeden Betül cama çıktı ama yanında annesi de vardı.

"Yağız? Hayırdır oğlum?" diye sordu Sevgi Teyze.

"Betül, aşağı in."

Betül Yağız'a ve ardından da bana bir bakış atıp içeri girdi.

VÂYEWhere stories live. Discover now