|39

43K 2.6K 315
                                    

*

4 Ay Sonra

"Anne benim kravatım nerede?"

"Ben ne bileyim? Nereye bıraktıysan oradadır."

Annemle abimin arasında geçen telaş dolu diyalog beni güldürürken şalımı ütülemeyi bırakıp ütünün fişini çektim.

Haftalar, aylar geçmişti ve abimin senelerdir hayalini kurduğu günler gelip çatmıştı.

Bu akşam Nigar'ın kına gecesi vardı. Kına gecesi Ordu'da, köyde yapılacaktı. Düğün de Ankara'da olacaktı.

Kınadan hemen sonra uçakla Ankara'ya dönecektik.

"Defne." diye seslendi Ayça. Sonra da pat diye girdi odaya. "Güzel olmuş muyum?"

Ne de olsa bugün onların Bilal'le sevgili olarak ilk buluşmaları olacaktı.

4 ay önce, Yağız'la telefonda konuştuğumuz gün, Bilal Ayça'yı aramıştı. Gün geçtikçe birbirlerini tanımışlardı ve çok güzel bir ilişkileri vardı.

"Çok güzel olmuşsun."

Bugün sadece Bilal değil, Bilal'in annesi de gelecekti.

Annem bana Yağız'la ailesini kınaya ve düğüne çağırmamı söylemişti. Yağız'ın babası iş yüzünden gelemiyordu ama annesi gelecekti. Tuğrul ve Efsun da Tuğrul çalıştığı için gelemiyorlardı.

Bilal Yağız ve Yağız'ın annesinin buraya gelişini fırsat bilerek buraya gelmek istemişti. Bilal annesine de burayı merak ettiği için geleceğini söylemişti. Bunu duyan annesi de Yağızlara eklendiğinde Ayça'nın heyecanı ikiye katlanmıştı.

"Az önce Bilal'le konuştum. 10 dakikaya burada olurlarmış."

"Olacaklar olmasına da..." derken şalımı bağlamaya başladım. "Akın akın millet geliyor kınaya. Sebile Teyzelerin epey akrabası varmış. Bizi kimsenin göremeyeceği bir yer yok maalesef, görüşemeyiz. Biz köyün sonunda olacağız, erkekler bizim bahçede olacaklar. Şöyle ortalara doğru ararım Yağız'ı, bir yerde buluşuruz."

"Ay çok heyecanlıyım." dedi Ayça odada gezinirken. "İlk defa yüz yüze geleceğiz. Telefonda konuşmakla aynı değil. Bir de annesi geliyor. Annelerimize Kenan Abi'nin düğününden sonra söyleyeceğiz, yani yarından sonra. Hem bilmemeleri şu an daha iyi. İlişkimizi bilmeden bizi tanımaları daha iyi olur."

"Ay seni böyle görmek de varmış." dedim, şalımı bağladıktan sonra arkamı döndüğümde. "Duygulandım."

"O kadar güzel hissediyorum ki." dedi Ayça iç çekerek. "Bilal de benim gibi, ilk defa böyle şeyler yaşıyoruz. İkimiz için de böyle şeyler çok yeni, çok güzel."

Gözlerimiz dolarken sarıldık birbirimize.

"Ayda yılda bir rimel sürdüm, akmasın sakın." dedi Ayça.

"Çok mutlu ol." dedim gülümseyerek.

"Sen de canımın içi."

Annem Ayça'ya seslendiği için Ayça odadan çıkarken ben de üzerime abayamı geçirip topuklu ayakkabılarımı giydim. (Medya)

Yağız'dan köye vardıklarına dair bir mesaj aldığımda annem ve Ayça'yla evden çıkmıştık. Bahçe kapısından çıktığımızda Yağız, Bilal ve anneleri de bizim yanımıza ulaşmışlardı.

"Hoş geldiniz." dedik üçümüz de.

Annem Yağız'ın annesine sarıldıktan sonra Bilal'in annesiyle tanıştı. Ben de o sırada Yağız'ın annesinin elini öptüm. Yağız, annemin elini öperken Ayça da annelerin elini öpmüştü.

VÂYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin