|15

61.4K 3.7K 273
                                    

*

1 Hafta Sonra

"Ne var ne yok?" dedim arkamdaki tezgaha yaslanarak.

"Her şey aynı. Bıraktığın gibi." dedi Ayça. "Ne zaman döneceksin?"

"Hiç bilmiyorum. En az 1 ay daha buradayım." dedim ve duraksadım.

Ankara'ya geldiğimde abim beni havaalanından almıştı ve yolda ne kadar sorsam da neden geldiğimi söylememişti. Eve geldiğimizde annemden sebebini öğrenmiştim. Maalesef.

Aile dostumuz olan, beni kendi kızından ayırmayan Adem Amca vefat etmişti. Adem Amca'nın kızı Hazal'la birlikte büyümüştük, üniversiteye kadar aynı okula gitmiştik ve birbirimizden hiç kopmamıştık. Benim ailem onun ailesi, onun ailesi de benim ailem gibiydi. Bu yüzden Adem Amca'nın vefatı beni çok etkilemişti.

Ankara'da geçirdiğim bir haftada cenaze ve cenazeden sonraki üç akşam okunan Kuran'la ilgilenmiştik. Okumalardan sonra da eve taziyeye gelenler olduğu için Gönül Teyze ve Hazal'a yardımcı oluyorduk. Annemler eve dönseler de ben dönmüyor, Hazal'ın yanında kalıyordum.

"1 ay sonra mevlüt yapılacak." dedim düşüncelerimden sıyrılıp. "Aklım o kadar dağınık ki anlatamam." dedim ve alnımı ovuşturdum. "Bütün her şeyin yanında aklım bir de köyde."

"Buraları düşünme." diye mırıldandı Ayça.

"Bir şey mi var?" dedim kaşlarımı çatarak.

"Ben görmedim tabii de... Nigar görmüş."

"Neyi?"

"Dün Sebile Teyzeler köyün sonunda çay falan içtiler. Bir şeylerini orada unutmuşlar. Akşam Nigar almaya gitmiş." deyip durdu.

"Ee?"

"Ecrin'le Üsteğmen... çardakta sohbet ediyorlarmış."

Hiçbir şey demeden gözlerimi kapadım.

"Bu sabah Yağız Üsteğmen seni sordu."

"Neden?" dedim gözlerimi açıp.

"Nigar'la yürüyorduk. Askerler tatbikata gidiyorken yolda karşılaştık. Üsteğmen selam verdi bize, sonra seni sordu. Defne nasıl, dedi."

"Çok çelişkili." dedim alayla. "Ecrin'le aralarında bir şey mi var?"

"Bilmiyorum."

"Neyse. Kapatıyorum."

"Tamam. Allah'a emanet ol."

"Sen de."

Telefonu kapatıp mutfaktan çıktım ve Hazal'ın yanına gittim.

"Dışarı çıkalım mı? Hava alırız biraz." dedi Hazal, yanına oturduğumda.

"Olur. Çıkalım."

İkimiz de hazırlandığımızda evden çıktık.

"Yok mu anlatılacak bir şeyin?" dedi Hazal. "Kafam dağılsın biraz."

"Ne istersin?" dedim yürürken.

"İlk aklına ne geliyor mesela?"

Aklıma gelen değil de aklımdan hiç çıkmayan şeyi düşününce gülümsedim.

"Köye askeri bir manga geldi 1 ay önce."

"Kader Teyze bahsetmişti bir ara. Aklına ilk bu mu geldi cidden?"

"Devamı var." dediğimde bir şey demeden beni dinlemeye devam etti Hazal. "Bu birliğin başında bir Üsteğmen var. Adı Yağız."

İsmini söylerken bile bir tuhaf oluyordum resmen.

VÂYEWhere stories live. Discover now