VÂYE

|40

*

Yüksek tempolu bir güne uyandığımızda kısa bir kahvaltıdan sonra herkes işine dağılmıştı.

Abim, babam ve Musa Amca araba süsletmeye gitmişti. Annem, Sebile Teyze ve Nigar da teyzem, anneannem, amcamın karısı olan Füsun yengem ve onun kızı Hande'yle birlikte kuaföre gitmişlerdi.

Ayça ve ben de evi süpürüp silmiştik, Yağızlara kahvaltı hazırlayacaktık. Kahvaltıdan sonra onlara yatak serip annemlerin yanına gidecektik.

Ayça da ben de makyaj ya da şalımızı yaptırmayacaktık. Sadece kuaföre uğrayıp abimin Nigar'ı kuaförden alışına şahit olacaktık o kadar.

"Yengemle Hande'yi bir ömür görmek istemiyorum. Düğüne gelmeseler o kadar güzel olur ki." dedim tavadaki patatesleri karıştırırken.

"O haset bakışlarıyla nazar değdirirler, Allah korusun." dedi Ayça, kahvaltılıkları masaya koyarken.

"Hele babaannem. Her işe karışacak, her işe." dedim bıkkınlıkla. "İşin kötüsü, Yağız'la annesi burada. Nasıl akrabalarım olduğunu görüp beni gelin olarak almaktan vazgeçmezler umarım."

"Saçmalama be."

"Hande öğretmenlik için hala atanmayı bekliyorken yengem benim iş bulduğumu öğrendiğinde neler demişti. Şimdi de çenesini tutmayıp bizi rezil eder kesin."

Kahvaltı hazır olduğunda eş zamanlı olarak kapı çalmıştı.

Kapıyı açıp Yağızların yukarı gelmesini beklerken Ayça aynada kendine çekidüzen veriyordu.

"Güzelsin güzel." dedim gülerek.

İlk önce içeri Yağız'ın annesi girince elini öptüm.

"Hoş geldiniz."

"Hoş bulduk kızım."

Bilal'in annesinin de elini öptükten sonra Yağız ve Bilal de içeri girince kapıyı kapattım.

Ellerini yüzlerini yıkadıktan sonra masaya oturduklarında çay doldurdum ve Ayça'yla birlikte yanlarına oturduk.

"Evde kimse yok mu?" diye sordu Yağız'ın annesi.

"Abimler düğün arabasını süsletmeye gittiler. Annemler de kuafördeler. Öğleden sonra akrabalar gelmeye başlar, konvoy için."

"Siz kuaföre gitmeyecek misiniz?" dedi Bilal'in annesi. "Makyaj falan yaptırmayacak mısınız?"

"Makyajı pek tercih etmiyoruz. Evde kendimiz hazırlanıyoruz." dedi Ayça.

Bilal'in annesi Ayça'nın cümlelerinden sonra beğeniyle bakıp kafasını salladı.

Birkaç dakika sonra masadan kalkıp salondaki iki büyük koltuğa yatak serdim. Abimin odasındaki ve kendi odamdaki nevresimleri de değiştirdim.

Kapı çaldığında odadan çıkıp, aşağıdaki kapıyı gören bir pencereden aşağı baktım. Hande gelmişti.

Neden geldiğini sorgulaya sorgulaya kapıyı açtığımda stres içinde dudaklarımı ısırarak yukarı gelmesini bekledim.