RK-7 -İntikam kıvılcımları.-

93.5K 3K 135
                                    

DÜZENLENMİŞTİR.

Selamlar RK okuru :D Bölüm biraz heyecanlı oldu gibi :D Umarım beğenirsiniz :) Oylarınızı ve elbette yorumlarınızı bekliyorum :D

Multimedia var bakmadan geçmeyin.

İyi okumalar.

Gürkan’ın acımasızca, düşüncesizce onca insanın içinde söylediği o basit cümleler tekrar tekrar beynimde yankı bulmuşlardı. Hayır, o sözler Murat’ın değil Gürkan’ın ağzından dökülmüşlerdi. Başka birinin ağzından çıktığında alaya aldığım o sözcüklerde şimdi acımtırak bir tat vardı, içimi yakan. Geçen bana acımasız davranmadığını söylemiştim öyle değil mi? Yanılmışım! Oldukça fazla yanılmışım hem de. Çok acımasızdı. Birini nasıl inciteceğini çok iyi biliyordu.

"Sana mı soracağım Hanım Evladı?" 

Güldü. Ciddi anlamda dudağının sağ kenarı kıvrıldı. Elleri ceplerinde, bana böyle alayla bakarken oldukça sempatik olsa da şuanda yalnızca onu boğma isteği uyandırıyordu. Keşke kalıbının adamı olsaydı. O zaman birazdan yapacaklarımı asla yapmazdım. Fakat beni o kadar insanın içinde bu duruma sokarsa, bende acımazdım!

 "Düzgün konuşacaksın Ilgın."

"Allah Allah, emredersiniz Hanım Evladı!" dedim. Bana şuan adımla hitap ediyor oluşu az önce bende hissettirdiklerini değiştirmiyordu.

"Benimle düzgün konuş Ilgın. Bu kabadayı tipleri sana hiç yakışmıyor." dediğinde kahkaha atmıştım. Ne demişti o? Az önce bana o sözü söyleyen erkek(!) nerede? Kim öldürdüyse, gözü çıksın!

"Pardon? Hangi dünyadan geldin sen oğlum? Bu ne kibarlık?" dedim yalancı kahkahalar eşliğinde. Kendini dizginlemeye çalışıyordu. Az önceki alaycı tavrı yerini beyefendi tavırlarına bırakmıştı. Fakat bu o değildi. Bu kibar tavırlar o değildi. Bunu anlamak zor değildi. Bir şey vardı ve sırf bu yüzden kendini dizginlemeye çalışıyordu. Bir şey onun şuan beni küçük düşürmekten alıkoyuyordu. Fakat bu benim umurumda değil. Az önce de onu alıkoyan şeyleri kullanmış olsaydı şuan bu kadar acımasız değildim. Damarıma basmıştı bir kere ve Ilgın Keskin bir kere sinirlendiğinde, ne yaptığını o an fark etmezdi. Sonrasındaysa pişman olmazdı. Edilmediği sürece!

"Kibarlık bir suç değildir Ilgın." dediğinde dudakları alayla kıvrılan bendim bu sefer. Sıra bendeydi!

"Felsefe yaptı millet, bir alkış alalım." dedim etrafımıza toplanmış olan insanlara dönerek. Önce bana şaşkınca baktılar. Ben alkışlamaya başladıktan sonra bana katıldılar. Gürkan iyice kızarırken, bana bunun bedelini ağır ödeteceğini sezmiştim. Bana bunu ödetecekti. Bunu anlamak için dahi olmaya gerek yoktu. Gözlerindeki o alev kıvılcımları, intikam ateşinin yanmaya başladığına işaretti. Yeşillerini kızıla çeviren o kıvılcımlar, benim felaketim olacaktı. İşte dediğim şey buydu. Pişman olmazdım, edilmediğim sürece.

Yavaşça yanıma yaklaştı. Omzu omzumu sıyırırken durdu ve fısıldadığı sözlerle kanımı dondurmuştu.

"Bunu sen istedin. Artık sana asıl yüzümü göstermenin zamanı geldi. Hazır ol Keskin, çünkü Gürkan Yaşar’la bir savaşa girmiş bulunmaktasın ve bu savaşın sonunda enkazını topluyor olacaklar."

Dengem saniyeler içersinde altüst olmuştu. Kulaklarım çınlıyordu. Başımın döndüğünü hatta midemin bile bulandığını hissediyordum. Ardından yanımdan geçen Murat’ın o pis sırıtan suratını görmüştüm.

“Yandın.” Dediğini duyduğumda korkuyla titredi bedenim. İlk defa bir erkekten korkuyordum ben on yaşından sonra. İlk kez biri beni korkutabilmişti. O gözlerindeki ateş, beni korkutmayı başarmıştı. Canlı canlı görmüştüm öfkesini. Kendi gözlerimle şahit olmuştum. Pişmanlık oldukça yavaş bir zehir gibi kanımda yol almaya başlamıştı bile.

Romantik Komedi [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin