RK-2 -Aldım başıma belayı!-

143K 4K 304
                                    

DÜZENLENMİŞTİR!

Meraba, umarım beğenirsiniz :D Şarkıyı dinleyerek yazdığım için paylaştım, her zaman ki gibi bir Katy klasiği :D

Multimediada iki yakışıklımız var :D Murat Yaşar & Gürkan Yaşar

İyi okumalar :)

Mevsimin değişimi beni olumsuz etkilemişti. Her şeyin etkilediği gibi. Gene akan burnuma bir çare bulamamıştım. Yanımda peçete taşımaktan, burnumu çekmekten nefret ediyordum. En çok da nezleden nefret ediyordum.

Gökçe gene ve gene geç kalmıştı. Bu kızın geç kalmasından da nefret ediyordum. Bu kızın aslında tüm huylarından nefret ediyordum. Süslü kokananın tekiydi. Ben bu kızla ne diye arkadaş olmuştum ki sahi? O sırada aklımda ne vardı acaba? 

"Ilgııııın!" 10 metre ötede deli gibi çığlık atan kişi tahmin edin kimdi? Biliyorum çok zor bir soruydu (!)

"Zıkkımın kökü." diye mırıldandım kendi kendime. Birazdan bizim komşu Nezahat teyzeyi uyandıracaktı ve sonra başlasın su savaşı! Kadın manyaktı! Başımızdan aşağıya bir kova soğuk su boşaltmıştı bir kere. Dedim ya, kadın manyak! Deli!

"Biraz daha bağırsaydın da Nezahat teyze yıkasaydı bizi." dedim yanıma geldiğinde.

"Bir kere de mızmızlanma be kızım. Vallaha kıracağım dişimi." dedi sonra sustu. Derin bir nefes aldı ve

"Hazır ol!" dedi. Ben ona boş boş bakmaya devam ederken o,

"Atınç ile çıkıyoruz!" diye yeniden bir çığlık attı. Elimle ağzını kapatıp kafasına bir tane geçirdikten sonra gözlerimi devirdim.

"Hay senin Atınç'ına da sana da! Bağırma demiyor muyum ben sana?" dedim. Oldukça kaba bir şekilde tısladığımda Gökçe gözlerini pörtletmiş beni izliyordu. Ardından tam teşekkürlü bir trip atma girişimi için giriş yapmıştı zaten kendileri.

"Kızım ne biçim arkadaşsın sen ya? İnsan bir sevinir. Benle çığlık atar, ne bileyim bir tepki verir yani." dedikten sonra kollarını göğüs hizasında birleştirdi ve dediğim gibi trip atmaya başladı. Bu kız ciddi miydi? Onunla birlikte çığlık mı atmak? Çıldırmış olmalı! Benden bahsediyorduk burada. Ilgın Keskin! Hani Erkek Fatma olan?

"Çok sevindim Gökçe. Hadi artık Nezahat teyze bizi saksı çiçek gibi sulamadan gitsek mi?" dediğimde bir cevap vermeden yürümeye başladı. Şimdi birde bu aptalın gönlünü almam gerekecekti. Ah Gökçe'nin triplerinden nefret ediyordum. Aslında fark ettim de ben bu nefret etme kelimesini ne çok kullanıyorum öyle. Vallaha annem duysa dilime acı biber sürerdi. Annemi karıştırmamalıyım! Sonra aklıma hava da uçuşan terlikler, oklavalar geliyordu. Pek mantıklı bir şey değildi annemi düşünmek.

"Bu trip ne zaman bitecek Gökçe?" cevap vermeden yürümeye devam etti.

"Çocukluk yapma Gökçe." Yeniden beni takmayarak cevap vermedi.

"Saçmalıyorsun Gökçe!" cevap vermeyecekti anlaşılan. Arkadaş beni deli etmeye bayılıyor tabi, Ilgın’ı delirtme günlerinden de birinde olduğunu anlamıştık. Sinirlerimi yatıştıramadan yürümekten vazgeçtim ve olduğum yerde durdum. Ardından son derece sinirli bir şekilde

"Allah’ın aptalı. Başlayacağım senin bu tavrına." diye bağırdım. Okuldan içeri girecek olan öğrenciler bile bana dönmüşken Gökçe o küçük kıçını kıvırta kıvırta okul kapısından okul bahçesine giriş yapmıştı.

"Çok güzel dayağımı yiyecek bu kız sonra akıllanacak!" dediğim sırada yanımdan geçen yeni çocuğun şaşkın bakışlarına maruz kalmıştım. O yeşil gözlerini her ne kadar beğensem de ki, aslında bunu söylemedim sizde okumadınız, kimse bilmeyecekti. 

Romantik Komedi [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now