13.BÖLÜM: KENDİME YALAN SÖYLEDİM

166K 12.3K 1.2K
                                    

"Ya ama ben süt sevmem ki!" diye mızmızlansa da Irmak, sıcak süt önümüzdeki bardaklarla buluşmaya devam ediyordu.

"Çocuğun efkârlanışı bile komik," dedi Deniz, alay edercesine.

"Çünkü o Cem," dedim ve Cem'in benim için doldurduğu bardağı elime aldım.

2 Nisan günündeydik. Kıvanç'ın doğum gününe yalnızca iki gün kalmıştı ve ben o gün geldiğinde tam olarak ne yapacağımı hâlâ bilmiyordum.

O gün teklifini kabul ederek evinden ayrıldıktan sonra geceleyin uyumadan önce çok düşünmüş, düşünürken de uyuyakalmıştım. Ne yaptığına dair milyon tane tahminim vardı. En basitinden, benden gizli en sevdiğim sakızı çiğnemiş olabilirdi, buna kızabilirdim ama eğer yaptığı şey tam olarak buysa onu bırakmazdım ki...

Kendi başıma doğru tahminde bulunamayacağımı fark edince ertesi gün durumu Batuhan'a anlatıp ondan tahmin yürütmesini istemiştim. Fakat o sadece susmakla yetinmişti. O günden beri Kıvanç'la hiç konuşmamıştık, hem de hiç... Onu deli gibi özlüyordum ve onunla konuşmak istiyordum fakat bir şey artık bana engel oluyordu ve ben de ondan kaçıyordum.

Tıpkı Batuhan'ın ona bu durumu anlatmamdan sonra benden kaçtığı gibi... Tuhaf bir şekilde o günden sonra ben Kıvanç'tan, Batu benden kaçmaya başlamıştı. Sanki ortada büyük bir sır vardı da ben dâhil herkes bu sırrın ortaya çıkmaması için çabalıyor gibiydi.

Kıvanç ve benim cephemde gelişen olayların yanı sıra Deniz cephesinde de birçok olay gelişmişti.

Deniz'in anlattıklarına göre İnci'nin ailesi Deniz'den İnci iyileşene kadar her gün onu ziyaret etmesini istemişti çünkü İnci'yi sakinleştiren tek kişi Deniz'miş. Başta reddetmek istese de kendini suçlu hissettiğinden iki günde bir olmak şartıyla kabul etmiş. Öte yandan kalbini kaptırdığı Elif'i her gün yeni bir bahane bularak görmeyi de ihmal etmiyormuş. Elif açıkça Deniz'i ciddiye dahi almadığını belirtse de Deniz ondan vazgeçmemekte kararlıydı ve onun bu halini hiç iyi görmüyordum. Bir gün İnci'ye bir gün Elif'e gidiyor, İnci'yi mutlu etmek isterken Elif'ten aldığı tepkiler sonucunda mutsuz oluyordu.

Bir de Cem vardı. "Bugün bana içiyoruz arkadaşlar!" deyip, süt dolu bardağını kafasına diken, birini sevmenin ne demek olduğunu yeni yeni öğrenen Cem...

"Ben sütü çikolatalı içsem olmaz mı?" diye sordu Irmak.

Batu, başını iki yana salladı. "Oyunbozanlık yapma."

"İyi ki annem evde yok, yoksa o da bize katılırdı," dedi Cem ve bu bizi gülümsetti.

Cem'in annesi Cemre teyze, çok modern ve kafa dengi bir kadındı. Bundan önce iki kez daha Cem'in evinde toplanmıştık ve birinde Cemre teyze de bize katılıp bizimle oyunlar oynamıştı. En az Cem kadar güleç bir insandı.

"Çok uzatma da anlatmaya başla artık," dedi Deniz ve süt dolu bardağından bir yudum aldı.

"Şimdi ben geçenlerde Rabia'mı, beyaz kuğumu Twitter'dan takip ettim, tamam mı?"

"Tamam," dedi Deniz ve Cem ona öfkeyle bakmaya başladı.

"Ne var oğlum? Tamam mı diye sordun, ben de mal gibi kalma diye-"

"Sen devam et Cem," diyerek Deniz'in sözünü kesti Batu.

Cem sütünden bir yudum aldıktan sonra anlatmaya devam etti. "Sonra bu da beni takip etti çünkü neden etmesin? Sonuçta aramızda bu kadar samimiyet var-"

SOLUCAN 1 ve 2. KitapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin