Karamella | Barış Alper Yılmaz

31

Annemin dediği şeye tek kaşımı kaldırarak tepki verdim. "Kim çağırıyor anne? İsim ver." diye de söyledim.

Annem de bilmiyormuş gibi kafasını salladı. "Bilmiyorum Haziran, git bak."

Ben de somurtarak kapının oraya doğru ilerledim. Tam gideceğim zaman geldi bu gizemli kişi. Umarım çok tutmaz.

Kapının önüne geldiğimde aralanmış kapıyı biraz daha açıp kimin geldiğini gördüm.

"Buyrun?"

Karşımdaki kızı hiç görmemiştim, tanımıyordum. Tanımadığım biri beni niye sorar ki?

O beni tanıyor olabilir ama evime kadar gelmez herhalde.

Karşımdaki hanımefendi gülümsedi, elini uzattı. "Merhaba Haziran, ben İrem," uzattığı ele karşılık ben de elimi uzattım ve İrem lafına devam etti. "Mert'in nişanlısıyım da ben. Ulaşamıyorum ona. Kapısını çalıyorum açan yok, arıyorum cevaplayan yok, ailesine de ulaşamadım."

İyi de sen ulaşamıyorsan ben nereden bileyim?

"En son seninle birlikte olduğunu söylediği için sana geldim. Sen biliyor musun ki?" diye yeniden konuştuğunda olumsuzca kafamı salladım.

"Yok bilmiyorum." dedim.

O da istediği cevabı alamadığını mimikleri ile belli etti. "Peki, iyi günler."

Kapıyı kapatmadan odadaki anneme seslendim. "Anne benim çantaları getirir misin?"

"Aa nereye gidiyorsun ki?" dedi hâlâ kapının önünde olan İrem. Askerlik arkadaşı falan mıyız pardon da hemen bi' samimi oldun?

Sahte bir şekilde gülümsedim karşımdaki kıza. "Evime gidiyorum." diyerek cevap verdim.

Arkadan annem çantalarımı elime verdi, "Hadi geçireyim seni." diye söylenerek kapıdan benden önce çıktı.

İrem'e attığı bakışı görmeniz lazımdı, gören düşmanı sanacak.

Annem çıktıktan sonra merdivenlerden indi. Ardından kapıyı ben kapatıp annemin peşinden gittim.

Merdivenlerden inerken kızın konuştuğunu duyunca birden dinlemek istedim.

Çünkü çok garip gelmişti açıkçası bu saatte kapıma gelip konuşmaya çalışması.

Birkaç basamak çıkıp çok gözükmeden kızı dinlemeye başladım. Telefonla konuşuyordu.

"Yok konuşmuyor ki, sahte sahte gülümsemeler falan. Ayrıca sen nereden biliyorsun ki Mert midir nedir nişanlısının olduğunu? Kız gidip Mert'e sorsa yalanımız ortaya çıkacaktı."

Boşuna şüphelenmemişim.

"Ha öyle desene sen. Ben nereden bileyim dün bunları takip ettiğini? Neyse Naz, kapat hadi bir dünya işim var."

Naz'dan da bu kadarını beklemezdim arkadaş! Şeytan mıdır nedir?

Kız merdivenlerden inmek için gelince beni gördü. İlk duraksadı fakat belli etmemek için ilerlemeye devam etti.

Tam benim yanımdan geçerken kızın kolunu tutarak durdurdum onu. "Noluyor be?" dedi o da ani bir şaşkınlıkla.

"Bilmem sana sormak lazım. Ne oluyor?" diyerek baktım kıza.

"Anlamıyorum ne dediğini-"

"Naz'a söyle anlatsın sana," kız daha çok gözlerini büyüttü. "Naz'a iletirsin ne diyorsa ya da ne söylememi bekliyorsa hiç beklemesin. Bir daha böyle rahatsız edilirsem mahkemeye vereceğimi de ilet."