27

1.8K 121 75
                                    

Barış'ın bu sorduğu soru ile her şeyi baştan düşündüm. Belki de fazla uzatmak çocukçaydı.

Benden cevap bekleyen Barış'a kafamı sallayarak cevap verdim. "Bir daha aynı şeyleri yapma ama olur mu?" diye de ekledim.

Barış da tebessüm ederek içinin rahatladığını belirtti. "Tamam, bir daha asla." dedi.

Bir şey demeden yine bana sarıldı, ben de ona karşılık verdim.

Vallahi özlemişim bizim inatçı sarıyı.

Biz hâlâ sarılırken mutfaktan gelen ses ile içeride birilerinin olduğunu anladık, ayrıldık birbirimizden.

Zaten daha fazla burada kalmamız içeridekilere ayıp olurdu. İkimizde gitmek için hareket ettik.

Balkondan tam çıkarken Berkan ve Rüya'nın önümüzde olması bizi şoka uğrattı.

"Napıyorsunuz siz burada?" diye sordum onları görür görmez. Götümüzün kurdu falan mı bunlar?

Barış ile Berkan sessiz sessiz bakışırken Rüya ile ben birbirimize cevap veriyorduk.

"Biz sizi çağırmaya geldik," dedi Rüya, sonra beni koluna geçirdi. Sanki sokakta geziyoruz, yan odaya gideceğiz. "Çok beklettiniz bizi Haziran."

Ben de, "Olur öyle şeyler." dedim ve arkama birkaç saniyeliğine Barışlar da geliyor mu diye baktım. Ben arkamı döndüğümde Barış bana göz kırptı.

Sanki ilk defa sevgili olmuşuz gibiydik. Ya da bana öyle geliyordu.

Yeniden salona gittiğimizde herkes yemekleri yemişti. Biz de biraz yemiştik, yeter.

Aleyna bize gülümseyerek döndü, "Yiyecek misiniz?" diye sordu.

Ben olumsuzca kafamı salladım, Barış da hayır dedi.

Aleyna da tamam diyerek sofradaki yemekleri kaldırırken Biz de yardım etmek için ilerlediğimizde bizi durdurdu. "Yok yok, Kerem ile ben hallederiz," Kerem'e bakış attı. "De mi aşkım?"

Kerem de evet evet diyerek ayağa kalktı, Aleyna'ya yardım etmeye başladı.

Geri kalan herkes koltuğa oturdu.

Yunus birden kıkırdadı ve bize döndü. "Lan oğlum bu Kerem harbi hanımcıymış."

Tuğçe de ona dik dik baktı. "Biraz arkadaşından ders al istersen." diyerek söylendi.

Yunusta sevgilisine baktı, "Aşkım ben naptım şimdi ya?" diye sordu. Bu erkeklerin hiçbir şeyi anlamaması umarım şakadır.

"Boşver, sen hadi oyunu ayarla." dedi Tuğçe, Yunus'a ve böyle aralarındaki kısa mevzuyu kapattılar.

Aslında sevgili dediğin hanımcı olmalı. Bunu her ne kadar erkekler anlamasa da hanımcı olanlar her zaman ilk tercih olur.

Barış kolunu bana geçirip saçlarımı öptü. "Yenelim şunları aşkım oyunda da görsünler bunlar." bunu yapıp, dedikten sonra odadaki herkes bize şaş gözler ile bakıyordu.

Berkan o sırada sordu. "Barıştınız mı?"

Bizim yerimize Yunus cevap verdi. "Yok kanka, hâlâ ayrılar," sonra Berkan'ın kafasına yetişemediği için bacağına bir tane vurdu. "Nasıl bi' soru bu?" diye de ekledi.

Yunus ile Kerem çok komikti, her yaptıkları şeye gülesim geliyordu.

Yunus oyunları hazırladıktan hemen sonra içeri Aley ile Kerem girdi.

Aley hemen birinin yanına oturdu ve "Hadi başlayalım." dedi.

"Başlamamıza gerek yok, kazanan belli." diye söylediğinde Berkan, herkes gülmüştü.

Karamella | Barış Alper Yılmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin