7

3K 160 92
                                    

Barış'a ne yapacaksın anlamında kafamı salladım. O da yine sus işareti yaptı. Susa susa nereye kadar.

Sadece Barış'ın duyacağı bir şekilde konuşmaya başladım. "Ya Barış biraz kaysana."

O da sadece benim duyacağım şekilde bana cevap verdi. "Napayım Haziran başka kayacak yer mi var?"

Aslında böyle kalmakta sıkıntı yoktu dersem beni ciddiye alır mıydınız?

O adam yeniden seslenmişti ve bende onun yüzünden kafamdaki hayallerden çıkmıştım. "Barış Alper?"

Barış ise ilk üstünü çıkardı, sonra suyu açtı.

Ben ise umarım ağzım açık kalmamıştır diye dua etmekten başka bir şey yapmıyordum.

"Napıyorsun sen manyak?"

"Yanında duş almayacağım ama sen biraz sus. Hoca anlamasın diye yapıyorum." dedi fısıldayarak bana.

Sonra kapının üstündeki havluyu aldı, şortunun üstüne sardı. Tabii çıkacağı için beni geriye ittirdi.

İttirdi ittirmesine de suyu kapatmamıştı ve ben ıslanıyordum şu an!

"Barış sen delisin!" dedim ve suyu kapatmaya çalıştım.

O ise bana sadece, "Sonra konuşalım Haziran, hadi iyi günler." dedi ve olduğumuz yerden çıktı.

Çıkar çıkmaz konuşmaya başladı. Sanırım hoca tam da buradaydı. "Hocam duştaydım gelirken üstüme kahve döküldü de hemen bir duş alayım dedim, kusura bakmayın."

Sonra hocanın sesi duyuldu, "Tamam sıkıntı yok. Hadi gidelim antrenman alanına." dedi. Kısa bir süre sessizlik oluştu ve soyunma odasının kapısı çarptı.

Bu da demek oluyor ki ikisi çıktı.

Ben de hemen olduğum yerden çıktım. Vallahi çok ıslandım ya.

Hızlı ve gizli bir şekilde soyunma odasından çıktım. Rüya'nın yanına giderken ayrıca gözüm Barıştaydı. O da bana bakıyordu gerçi.

Rüya'nın yanına gittiğimde ilk kahkaha attı bu halime sonra sordu. "Kızım bu hal ne? Naptınız siz?" o gülünce benim de gülesim geliyordu. Gülmemesi için koluna vurdum bir tane.

"Sus Rüya sus. Anlatacağım evde her şeyi." dedim. O ise tamam anlamında kafasını sallıyordu ama gülmemek için zor tutuyordu kendini.

"Ne zaman gideceğiz onu söyle bari." dedi bu sefer Rüya. Şimdi gitmek en iyisiydi.

"Şimdi gidiyoruz ama ilk Aleynalar ile vedalaşalım." dedim ve gözlerim onları aradı. Onları göremeyince de Rüya ile Florya'nın çıkışına doğru ilerledik.

Tabii Rüya sorularını soruyordu, ben ise cevaplamıyordum.

Ama biz demin neler yaşadım öyle ya... hatırladıkça sırıtasım geliyor.

Yolda Rüya'yı durdurdum. "Noldu Hazo?" dedi o da.

"Gel sana bi' sarılayım." dedim gülerek ve sımsıkı bir şekilde Rüya'ya sarıldım.

"Aa noldu ya sana?" diye sorguluyordu benim bu hareketimi.

Eğer Rüya'nın bu fikirleri olmasaydı şu an engeli kaldırması için kaç tane telefondan onu arıyor olurdum herhalde.

Bugün barışırsak Rüya'nın büyük katkısı var.

-

Araba da hem şarkıyla hem de Rüya'nın sosyal medyada bizim hakkımızda yazılan şeyleri okuması ile eve dönüyorduk.

Karamella | Barış Alper Yılmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin