10

2.6K 149 125
                                    

Annem şu an beni ve belimden bana sarılan Barış Alper'i süzerken Savaş anneme seslenmesi ile annem ona döndü.

"Merhaba, Savaş ben. Umarım yanlış anlamazsınız ben Haziran'ın komşusuyum da, yeni geldim buralara." anneme karşı çok kibar konuşmuştu. Bana karşı da kibardı ama her yerde karşıma çıkması bana artık tesadüf gibi gelmiyordu.

Annem ise gülümsedi Savaş'a. "Memnun oldum Savaş, Haziran'ın annesiyim ben de." dedi. Savaş ise annemle vedalaştı, annem de içeri geçmek için bizden yol bekledi.

Barış bunu fark edip etmez ben ve kendisini kenara çekti, annemin geçti. Barış da anneme sevgi dolu bir şekilde baktı.

"Merhabalar, Barış ben memnun oldum." dedi. Annem de Savaş'a yaptığı gibi Barış'a da yaptı. "Ben de memnun oldum Barış."

Annem salona doğru geçerken biz Barış ile koridorun orada hâlâ olayların şokunu atlatmaya çalışıyorduk. "Ben gideyim sen annen ile konuş istersen." diye sessizce söyledi bana.

Ben de tuttum kolundan, kaşlarımı olumsuz anlamda kaldırdım. "Salmam ki, gidemezsin. Ne bok yiyeceksek şu an beraber yiyeceğiz."

Barış da salonun kapısına baktı annem ne yapıyor diye. Sanırım bana ona göre bir cevap verecekti. "Ya yine flörtüz de bir şey de. Ben de ailemle konuşacağım daha." bu ailesi ile niye konuşmamıştı ki daha? Neyse, annem salonda beni beklerken bunu düşünemezdim. Bakalım bugün beni nasıl sıkıştıracak?

"İyi ben öyle diyeyim o zaman," dedim, ellerimi Barış'ın kolundan çektim. "Bi' ara telafi edelim bu yemeği. Gerçekten olanlar için üzgünüm." annemin bizi basması ile tüm her şey mahvolmuştu. Savaş'tan kurtulurduk ama annem imkansız!

Barış da elini omzuma koydu, "Senin suçun değil, böyle düşünme. Ayrıca bana haber vermeyi unutma." dedi ve sonra evden çıkmak için ayakkabılarını giydi, gitti.

O gittikten sonra salona annemin yanına gittim. Tekli koltukta bacak bacak üstüne atmış, bana bakıyordu.

"Hoş geldin." dedim onun karşısındaki koltuğa oturarak. O ise hoş buldum falan demedi, başladı sorgusuna.

"Barış neyin oluyor?"

İlk soruyu daha önce de sormuştu, ben ise hep aynı cevabı verecektim. Hep demeyelim ama şu anlık öyle. "Flörtüz."

"Flörtün senin evinde yemeğe geliyor, belinden tutup sana sarılıyor... Haziran bu çocuk senin sevgilinse bana söyle. Sen artık olgun bir kızsın ve sana kızamam."

Ben de ona dediğim cevabı direttim. "Flörtüz şu an, anne."

O da diğer sorusuna geçti. "Peki Savaş neyin oluyor?"

"Karşı komşum."

O da ilk biraz başka bir şey düşünmüş gibiydi fakat söylemedi. Başka sorusuna geçecekti ama benim dediğim şey ile durdu.

"Bence başka sorun yoktur. Senin dediğin gibi ben artık büyüdüm ve bir şey olursa sana anlatmaktan çekinmem," oturduğum yerden kalktım, "Yani beni soruların ile boğma, ben sana bir şey olursa anlatacağım." salondan çıkıp odama geçtim.

Yatağa geçtim, telefonumu açtım ve sosyal medyada gezinmeye başladım.

-

Telefona bakarken uyuya kalmıştım ve bunu fark etmem titreşimde olan telefonumun gece çalması ile oldu.

İlk biraz mızmızlansam da arayananın Barış olduğunu görünce yatakta hemen doğruldum. Gecenin 3'ü, Barış beni neden arıyordu ki?

Karamella | Barış Alper Yılmaz Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα