18

2.4K 132 148
                                    

Barış hâlâ gergin bir şekilde Savaş'a bakıyordu.

Savaş bizim bu suskun halimizden keyif alıyor gibiydi ve konuşmaya başladı. "Buyrun, bir şey ısmarlayayım."

Barış'ın gülme seslerini duyunca gözlerim tekrardan ona döndü. "Oğlum sen şaka mısın?" dediğinde Savaş tek kaşını kaldırıp bakışlarını ona çevirdi.

"Anlamadım?" diyen Savaş'a ters ters baktık hepimiz.

"Anlamadın..." diyerek sırıttı Barış, sonra lafına devam etti. "Bem bir şeyi tekrar etmeyi sevmem, Savaş." bir adım ilerleyecekti ki onu durdurdum.

"Barış boşver."

"Ne boşveri Haziran? Adam bize hava atmaya çalışıyor, dünden beri seni arayıp sana yazıyor. Evine habersizce geliyor. Neresini boşvereyim?" dedi Barış bana. "Sevgilimi ve beni rahatsız eden biri var şu an karşımda. Tekrardan soruyorum, neresini boşvereyim?" diye eklediğinde Savaş'a imalı imalı bakıyordu.

Savaş sonra bana seslenecekti ki Rüya araya girdi.

"Ama Savaş yani tartışma çıkarmayalım lütfen. Siz de görüyorsunuz karşınızdaki kişi çok sinirli niye kışkırtmaya çalışıyorsunuz?" dediğinde kafamı Rüya'ya çevirdim ve ona gülümsedim.

Arkadan Berkan karıştı. "Duydunuz, rahatsız oluyoruz sizden. Uzatmaya gerek var mı ki?" dedi o da.

Savaş ise bir şey demedi, yanımızdan geçip üst kata çıktı.

Sonra hepimiz hızlıca mekandan çıktık.

Ben Barış'ın koluna girmiştim. O sormadan ben anlatmaya başladım.

"Bak biliyorsun Savaş'ı, beni de biliyorsun. Takmıyorum ki onu. Ayrıca biz Rüya ile seninle konuşmadığımız zaman gelmiştik buraya o zaman söylemişti bize mekanın onun olduğunu-"

"Haziran," diyerek iç çekti ve böylece sözümü de kesmiş oldu. "Senden açıklama istemiyorum."

Bunu hangi anlamda dediğini anlamamıştım. Umarım kötü anlamda değildir.

"Peki bana kızgın mısın?" diye sorduğumda kafasını olumsuzca sallaması içimi rahatlatmıştı.

"Sana niye kızgın olayım ki?" dedi, sonra ikimizi de durdurdu. Elini saçlarıma doğru götürdü ve saçlarımı kulağımın arkasına attı. "Sen benim sevgilimsin, sana güveniyorum ben. Sana inanıyorum." diye eklediğinde ona tebessüm ile baktım.

Birden onun boynuna atladığımda o da beklemiyor gibiydi.

"Seviyorum seni çok, bunu bil." dedim onun kokusunu içime çekerken.

Ben kavga ederiz diye düşünürken Barış bana şaşıracağım, mutlu olacağım şeyleri söylemişti.

Ona iyi ki aşık oldum. Beni habire şaşırtmakta üstüne yoktu.

Barış da elini belime koyarken konuştu. "Ben de seni çok seviyorum yavrum."

-

Araba ile Kaş'a gitmiştik. Orada da güzel bi' kahvaltı yapmıştık. Şimdi de Kaşını sokaklarını geziyorduk.

Ben yine vlog için birkaç yeri çekerken arkama döndüğümde Barış'ın da beni çektiğini gördüm.

Ben de elimdeki vlog kamerasını ona çevirdim, onu çektim.

İkimizde gülüştükten sonra ben Barış'ın yanına gittim. Ortalıkta sadece Rüya ile Berkan'ı göremiyordum.

Karamella | Barış Alper Yılmaz Where stories live. Discover now