14

2.6K 152 137
                                    

Karşımda duran Barış'a hâlâ bön bön bakıyordum.

Beni omzumdan dürttü, "Kızım beni ilk defa mı gördün? Ne bu şaşırma." dediğinde gözlerimi birkaç kez kırptım.

E bu gerçekten karşımdaydı.

Şahsen ben Barış'ın geleceğini hiç düşünmezdim. Fakat artık düşünüyorum.

"Senin ne işin var ki burada?" diye sorduğumda o da bana dediğimi anlamamış gibi baktı.

"Niye? Gelmem falan yasak falan da benim mi haberim yok?" dedi.

Haziran çocuk kapıda kaldı.

Ay doğru.

"Yok canım öylesine sordum," kapıdan biraz çekildim. "Gelsene içeri." dedim. Barış da bunu bekliyormuş gibiydi içeri girdi.

Tam kapıyı kapatacağım arkadan Rüya koşarak geldi. "Ay Hazo dur kapatma geldim ben."

Onun da içeri girmesi için kapıyı araladım. Rüya da içeri girdi. Görmüştü Barış Alper'i.

O da benim kadar şaşırmıştı ama sevinçliydi. "Kızım Barış gelmiş ayağına! Vallahi şaka falan sandım." diye fısıldayarak konuşmaya.

"Sen mi söyledin yoksa Rüya?"

"Ya benim telefonum mu var sanki söyleyeceğim," dedi mırıldanarak. "Neyse ben odama çıkıyorum siz başbaşa kalın." tam gidiyordu merdivenlerden sonra yanıma tekrar geldi.

"Ay pardon yanlış söyledim."

"Neyi?" dedim ona anlamamış bir şekilde sorarken.

Güldü, omzuma vurdu ve olabildiğinden daha sessiz konuştu. "Çok fazla ses yapmayın lütfen üstte ben varım da-"

"Rüya siktir git odana!" tam ona vuracaktım ki o çoktan üst kata çıkmıştı.

Salona girdiğimde Barış oturmuş, telefonu ile ilgileniyordu. Beni görünce telefonunu kapattı.

Ben de insanlık namına, "Aç mısın?" diye sordum. İnşallah toktur çünkü evde yemek yok.

Barış ise bu soruya cevap vermedi. "Haziran sen niye aramalarıma dönmedin? Kızım nasıl telaşlandım anlatamam ya." diyerek konuyu bana çevirdi.

Onun yanına otururken ona cevap verdim ben de. "Sana her şeyi baştan sona anlatırım ama bence senin bana anlatman gereken bir şey var," dediğimde ilk önce gözlerini evin eşyalarında gezdirdi sonra bana baktı ve soru sorarmışçasına kafasını salladı. "Benim burada olduğumu nasıl öğrendin?"

Ne cevap vereceğini düşündü, sessiz kalmıştı. Yeniden sordum. "Kim söyledi sana?"

"Benden gizlenmen falan mı lazım niye söylemesinler ki bana?" diye soruya soru ile karşılık verdi. Anlatmak istediğim bu değildi ama o bilerek böyle yaptığını belli ediyordu.

Ay yoksa Rüya mı söyledi?

"Senden gizlenmeme gerek yok ama benim burada olduğumu sadece annem biliyor. Mesajlarını okuduğumda da annemin seninle nasıl konuştuğunu anlatmışsın," iç çektim ve yeniden sorumu tekrarladım. "Nereden biliyorsun?"

"Bak sakın kızı suçlama ama," diye ilk uyardı cevabını vermeden önce. Ben de kafamı tamam anlamında salladım. "Naz söyledi."

Naz mı?

Ne alaka Barış ile Naz?

"Seninle Naz ne iş?" dedim meraklı bir ses tonuyla. Barış ise kıkırdadı fakat cevap vermedi.

Tekrardan sorsa mıydım ki?

Yok sormayayım.

"Sana o kadar şey yazmışım sen bana Naz'ı soruyorsun." diye söylendiğinde gözlerim tekrardan bulmuştu onu.

Karamella | Barış Alper Yılmaz Where stories live. Discover now