YENİ PATRONUM 2

By sarviyan

1.3M 72.7K 10.9K

TÜM KİTAP YAYINDA !! More

YP 2 / BÖLÜM / 1
YP 2 / BÖLÜM / 2
YP 2 / BÖLÜM / 3
YP 2 / BÖLÜM / 4
YP 2 / BÖLÜM / 5
YP 2 / BÖLÜM / 6
YP 2 / BÖLÜM / 7
YP 2 / BÖLÜM / 8
YP 2 / BÖLÜM / 9
YP 2 / BÖLÜM / 10
YP 2 / BÖLÜM / 11
YP 2 / BÖLÜM / 12
YP 2 / BÖLÜM / 13
YP 2 / BÖLÜM / 14
YP 2 / BÖLÜM / 15
YP 2 / BÖLÜM / 16
YP 2 / BÖLÜM 17
YP 2 / BÖLÜM / 18
YP 2 / BÖLÜM / 19
YP 2 / BÖLÜM / 20
YP 2 / BÖLÜM / 21
YP 2 / BÖLÜM / 22
YP 2 / BÖLÜM / 23
YP 2 / BÖLÜM / 24
YP 2 / BÖLÜM / 25
YP 2 / BÖLÜM / 26
YP 2 / BÖLÜM / 27
YP 2 / BÖLÜM / 28
YP 2 / BÖLÜM / 29
YP 2 / BÖLÜM / 30
YP 2 / BÖLÜM / 31
YP 2 / BÖLÜM / 32
YP 2 / BÖLÜM / 33
YP 2 / BÖLÜM / 34
YP 2 / BÖLÜM / 35
YP 2 / BÖLÜM / 36
YP 2 / BÖLÜM / 37
YP 2 / BÖLÜM / 38
YP 2 / BÖLÜM / 39
YP 2 / BÖLÜM / 40
YP 2 / BÖLÜM / 41
YP 2 / BÖLÜM / 42
YP 2 / BÖLÜM / 43
YP 2 / BÖLÜM / 44
(Sezon Final - İkinci Serinin Sonu)
3. KİTAP İSİM İSTEKLERİ - 3 ADET ÖNEMLİ DUYURU

YP 2 / BÖLÜM / 45

20.1K 1K 119
By sarviyan



"Sakin davranın, benim onla işim bitmeden ona zarar verilsin istemiyorum."dedim arabanın arkasında oturan adamlara.

Kafalarını onaylarca salladıktan sonra kapıları açtılar.

"Bir de kapıdaki polisler mümkünse onu kaçırdığınızı anlamasın. O yüzden zahmet olmazsa o silahları biraz daha gizli bir yere koyun çünkü üç günlük dikkatini toplayamayan bebeğin bile gözleri sizin göbeğinizin önündeki o silahlara kayar..."

Azar yedikten dolayı ağızlarını ince bir çizgi yapıp birbirlerine utanarak baktıktan sonra silahlarını bellerine yerleştirip arabadan çıktılar ve sağa sola şaşkınca bakınmaya devam eden Ayça'nın yanına gidip koluna girdiler, kulaklarına bir şeyler fısıldadılar. Bir kaç saniye sonra Ayça gözlerini sıkı sıkı kapatmış korkudan titrk bacaklarına hakim olamamış bir şekilde arabaya bindi.

Kapalı gözlerine güvenmeyip bir bezle gözlerini bağlattım.

"Ellerini de bağlayalım mı patron."

Uyarım üzerine ismimle seslenmemeleri en azından az önceki hatalarını ört pas etmelerini sağlamıştı.

Kafamı olumsuzca salladım.

Elleri sürekli onun üzerinde olacaktı adamların, tetikte kalacaklardı.

Adığı nefesler adeta birbirini kovalamaya başlamıştı. Korkudan bir müddet sonra derinleşmeye, hatta iç geçirmelere, ağlamamak için kendini zor tutan küçük işkence hıçkırıklarına dönüşmüştü.

Vardığımızda arkama dönüp kafamı onaylarcasına salladığımda, esmer, uzun boylu diğerine nispeten biraz daha yapılı koruma, elinde ki mendili Ayça'nın burnunu bastırınca beyaz tenli, siyah gür saçlı ve henüz sakalları ve bıyıkları yeni terlemiş genç korumanın üstüne bayıldı.

"Söylediklerimi söylediniz değil mi?"

Onlar kafası ile onaylarken Cihat anlamsız bakışlarla bana döndü.

"Ne söylemelerini istemiştiniz?"

"Ufak bir zorlukta bebeğine zarar verecekleriyle ilgili tehdit etmelerini istemiştim Cihat. Artık o da bir anne, bunu geçen sefer gözlerindeki korkudan anladım. Bu yüzden bir şey yapmaya cüret edemezdi."

Cihat biraz korkan biraz da donuk bakışlarla baktı bana.

"Sizden her geçen gün korkuyorum Ayza hanım."

"O zaman depo da bulunmasan iyi edersin."

***

"İşiniz bitti mi Ayza hanım?"dedi ceketinin önünü iliklerken.

Elimdeki kanlı bıçağı çıkarıp mendille temizledim.

"Bitti Cihat, bitti."

"Ayza hanım... Siz?"

"Korkma, kuşun biri serbest kalıp Ayça'nın göbeğine doğru hızla uçunca korkudan bıçağı rast gele salladım o da kuşa denk geldi ve... Anlarsın ya kuş mefta."

Derin bir nefes çekti Cihat.

"Ben o kadar cani miyim Cihat?"

Arabanın kapısını açarken iri gözlerini bana yöneltti.

"Son zamanlarda bu sorunuza olumlu cevap verebilecek bir şey yaşamadım Ayza hanım."dedi gülümseyerek sonunda.

"Sen bir de Ekin'le olan konuşmamı gör o zaman."

Arabaya bindiğimde kapımı kapattı. Koltuğuna geçtiğinde kemerini takarken anlamsızca baktı bana.

"Onunla Aras beyin konuşacağını sanıyordum."

"Evet ama becerememiş... Bir dakika, bundan sana hiç bahsetmemiştim. Sen nerden biliyorsun?"

"Geçen gün Aras bey konusunu açmıştı. Ekin beyle konuşacağını ve daha önceden ona bu tür konularda yardım ettiğim için yardımıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Onu ikna etmek için neler önü sürebileceğini tartıştık."

İnanmamıştım. Bir kaç saniyeliğine tereddüt etmişti ve her kelimesi biraz daha baskın oluyordu. Kelimeler arasında duraklaması, arada bir şaşırması... Bu işin içinde başka iş vardı ama hadi hayırlısı... Öncelikle başımdaki belalardan kurtulmak istiyordum. Daha sonra onu güzelce bir sorguya çekerdim.

Mesela...Karanlık bir odada üstünde fener tutarak baskı yapabilirdim, sonuçta benden korkar olmuştu, ne dersiniz?

"İnandım diyelim Cihat. Hadi sür bakalım. Götür bizi arabanın gittiği yere."

Şirkete vardığımızda içerideki bütün personeller biraz tedirgin duruyordu. Bir kaç dakika sonra asansörün açılma sesi ve bağrışmalar geldi ve ardından da sebebi.

Aras, Ekin'in kolundan tutmuş zorla çekiştirerek götürüyordu kapıya.

"Defol benim iş yerimden. Defol dedim sana, defol!"

Gördüğüm sahne üzerine bir kaç saniyeliğine bile şok geçirme gibi bir imkanımın olmadığını anlayıp onlara doğru hızla ilerledim ve Aras'ın Ekin'i sürükleyen koluna yapıştım.

"Aras, sakin ol ve bırak Ekin'in kolunu."

"Ayza, sen işime karışma. Çekil önümden!"

"Ciddi misin Aras? Bunu şimdi burada bütün çalışanlarının önünde mi yapalım?"dediğinde kaşları çatık, yarı terli ve damarları kalın kalın çıkmıştı alnından.

O sinirle bir göz gezdirdi etrafa ve ne durumda olduğunu fark edebildi. Kolunu hızla bıraktı ve ceketinin boynundan tutarak çekiştirdi, üstünü toparladı ve arkasını dönüp asansöre gitti.

Ekin de çok sevdiği koluna tekrardan kavuşunca kolundan tuttuğu ceketi çekiştirdi ve ceketin tamamiyle tekrardan bedenine oturduğunu görünce üstünü düzeltmeyi bıraktı.

"Ekin bey, buyurun yukarıya tekrar çıkalım ve bu olayları sakince konuşalım olur mu?"

Sinirden ve biraz da gururun kırılmasından kızaran yüzü büsbütün morarmıştı cümlem üzerine.

"Beni o herifin yanına tekrar çıkartabileceğinizi sanıyorsanız, yo yo yanılıyorsunuz Ayza hanım. Derhal buradan gidiyorum ve size dava açıyorum. Bundan sonra avukatımla konuşursunuz çok isterseniz."

Tehdit mi? Bana? Bir de bana?

"Olayların sizin anlattığınız gibi gelişeceğini hiç sanmıyorum Ekin bey. Özellikle elimde çok hoş anılara tanıklık edebilecek bu tür kanıtları sizin avukatınızla paylaşmam sanırım sıkıntılı olabilir. Tabi ben karışmak istemem sizin kararlarınıza, ne haddime... Yine de size tavsiyem bu sorunu aramızda konuşup tatlıya bağlamak."dedim olabildiğince yapmacık bir şekilde gülümseyerek.

Çatık kaşıyla birlikte Aras'ın yaptığını yapıp sağı solu inceledikten sonra o da asansöre doğru yol aldı.

Bende içerde çalışan ahaliye dönüp konuştum.

"Sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz takdir edersiniz ki. Umarım anlayışla karşılarsınız."deyip Cihat'a doğru yöneldim ve elimde ki çantayı verdikten sonra ona hızla buradan uzaklaşmasını yoksa elimizdeki kanın ona da bulaşacağını söyledim.

Kamer ile birlikte asansör ile yukarıya çıkarken bir anda birbirimize dönüp kahkahalar atmaya başladık.

"Hahah İkisi de... İkisi de morarmıştı değil mi?"dedim kahkahalarımın arasında zar zor. İki büklüm olmuş gülüyorduk.

O da gülmekten konuşamayacağını anlayınca yüzünün etrafında işaret parmağıyla daireler çizip kafasını onaylayarak salladı.

"Peki ya Ekin beyin kolundan tutmasına ne demelisiniz Ayza hanım?"dedi kahkahalarının arasında.

"Vov, o bu yıla damgasını vuracak. Keşke bu şirketin dedikodu dergisi falan olsaydı."dediğimde dink sesini duyduk ve ikimizde bir kaç saniye içinde doğrulup tüm ciddiyetimizi yüzümüze yansıttık.

"Ben yokken gülmek yok Kamer bey."dedim ciddi bir şekilde.

"Tabiki Ayza hanım, bu anlaşmaya sadık kalacağım."

Dişlerimizin arasından çıkıp gitmek isteyen kahkahaları sadece yüz felci geçirmek üzere olan tepkilerle tutabildik.

Odaya girdiğimde Aras koltuğunun arkasındaki, boydan boya dışarıyı kesinlikle mükemmel bir şekilde yansıtan camdan dışarıyı seyrediyordu iki eli cebinde.

Ekin bey ise çocukların beşiklerinin yakınlarında duruyordu. Onları izlemiyordu ama bir şeyler düşünürken dalmış gitmişti ve gözleri onlardaydı.

"Mümkünse çocuklarımın üzerinden gözlerinizi alın."dedim kapıdan içeriye girerken.

İkisi de bir anda bana döndü.

"Ayza bu herifin burda ne işi var."

"Asıl Aras Beyin bana böyle davranmaya ne hakkı var?"

"Sen sus lan! Kafanı dağıtmamak için zor tutuyorum kendimi."

"Gel, gel hadi dağıtsana!"

"İkiniz de susun!"diye bağırdığımda çocukların agu bugu sesleri bile kesilmişti sesimin yankılanmasından.

"Çocuk gibi olmayı bırakın ve bu sorunu iki yetişkin, şirket sahibi, olgun erkekler gibi çözün. Nesiniz siz? Ergen mi?"

İkisi de bozulmuş bir şekilde birbirlerinin aksi yönüne döndüler.

"Şimdi anlıyorum ki bir tatsızlık çıkmış. Tatsızlığın sebebi ise yüksek bir ihtimalle hisse devri."dediğimde Ekin gözleri iri bir şekilde bana döndü.

"Ne var çok uzun bir süredir üçümüzün gündeminde bu var?"dedim bildiklerimi çaktırmamak adına.

"Ve eminim vereceğim teklif üzerine kesinlikle hisselerin devrini biraz ertelemeyi kabul edeceksiniz!"

Continue Reading

You'll Also Like

2.1M 84.9K 18
"Karanlıkta kalınca gözlerini sımsıkı yumardı çünkü kendi yarattığı karanlık, maruz kaldığı karanlıktan daha vicdanlı gelirdi." 21 Ağustos 2005. Saat...
11.6M 177K 16
17 NUMARA'YI KİTAP SATAN HER YERDE BULABİLİR, SATIN ALABİLİRSİNİZ. BURADA YALNIZCA TANITIM AMAÇLI İLK ON BÖLÜM VE ÖZEL BÖLÜMLER YAYIMDADIR. Gecenin k...
MÂHÎ By AB

General Fiction

11.8M 447K 50
Beni sevebilir miydi gerçekten? Böylesi kötü bir adam, sevgi nedir bilir miydi? ▪▪▪
24.3M 1.4M 80
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bi...