Herkese merhaba!
Nasılsınız?
Bölüm şarkısı: Sezen Aksu, çocuklar gibi.
*
Hep beraber Andaç'ların diğer evlerindeki bahçeye adımladık, hiçbirimizin yüzünde üzgün bir ifade yoktu. Çünkü biliyorduk o bizim üzgün olmamızı istemezdi. Hayata devam etmemizi hatta onu da beraberimizde devam ettirmemizi isterdi. Lakin Andaç böyle düşünmediği için her sene bugün kaybolurdu. Belki de haklıydı ama biz sandığımız gerçeğe tutunuyorduk. Hep birlikte begonvil çiçeklerini toprağına bıraktık. Mezar taşına sonunda bakabildiğimde yutkundum. Sene geçse de bu duraksama hali dinmiyordu.
Tanem Deniz
D.T.: 15 Mart 1998
Ö.T: 02.01.2018
"Merhaba, nasılsın görüşmeyeli?" dedim iç çekerek. Asil Merih tam yanımdaydı ne arkamda ne önümde tam yanımda. Elimden tutuyordu. Nur mezar taşını öptü, ağlıyordu.
"Sensiz çok yalnız kaldım, oldu mu böyle?" dedi iç çekerek, sesi titriyordu. Nur Tanem'i çok seviyordu. Bir buçuk yıl beraber yaşamışlardı. Birbirlerine hem alışmış hemde kardeş gibi olmuşlardı. "Neyse ki Elis bana arkadaşlık ediyor," dedi sonra yaklaşıp fısıldadı ama ben duymuştum. "Ama kimse senin gibi olamıyor." dediğinde Nur'un ne kadar sağıldığını gören Hamza Nur'u kaldırdı ve, "Bana emanet devrem." deyip onunla eve yöneldiler. Geriye Asil ve ben kalmıştık. Yutkunarak öne çıktım, mezar taşında gezdirdim elimi.
"Çok özledim." dedim çocuk gibi. "Andaç yok yine, gitti. Akşam gelir biliyorsun." dedim hafifçe gülerek.
"İyiyim iyiyim, biliyorum sende iyisin." dedim gözümden akan yaşla.
"Aa neredeyse unutuyordum, erkek arkadaşımla tanıştırayım seni, evet evet yeni oldu. Tanıyorsundur zaten ünlü, biliyorum tanımazsın. Ama yazlımcısın yahu işin bilgisayar tanıyorsundur." dedim gülmeyle karışık göz yaşıyla. Asil'in bir elinden yanıma çektim diğer elini toprağa koydum.
"Şimdi seni duyacaktır." dedim acıyla gülerek.
"Merhaba, Tanem. Açıkçası senden çok bahsediliyor, o kadar çok seviyorlar ki seni. Bu sevgileri beni bile çok etkiledi. Seninle tanıştığım için onur duydum, Elis'in hayatındaki en değerli kişiyle tanışmak onurdur benim için." dediğinde ona sıkınca sarıldım.
"Seni çok sevmiş, bayılmış sana." dedim iç çekerek. Asil'e hayranlığımı biliyordu Tanem. Ona ilk anlattığımda verdiği tepkiler geldi gözümün önüne:
"Kızım çocuk nirvanaya ulaşmış nasıl tavlayacaksın, bak ben nirvana da olmayanı zor tavladım." dedi kahkaha atarak, görüntüsü gidip geldi interneti çekmiyordu yine.
"Allah aşkına yine çocuğun evinin orda mısın?" dedim sinirle.
"Evet iş üstündeyim." dedi gülerek, bu ne rahatlıktı.
"Yakalanacaksın gülüp durma." dediğimde daha da güldü. "Delisin!" dedim dayanamayıp gülerek.
"Çocuğa bayıldım umarım tavlarsın dostum şimdi ben eniştenin yolunu hazırlamaya gidiyorum. Öptüm şap şup!" dedikten sonra görüntüsü gittiğinde gülerek ekrana bakıyordum. Deli kız!
**
Bölüm sonu.
Göz yaşlı bir bölüm sonu daha, bu bölümden sonra güleriz... Umarım dnsjdnsjfjsjhdkw.
Şimdi azıcık öneri yapayım!
Yakın arkadaşım Mehâ Hilâl Kahraman'ın kitaplarına hepinizi beklerim okuyup pişman olmayacağınıza eminim. Üç kurgusu var ikisi texting biri uzun kurgu. Uzun kurgunun tanıtımını aşağı bırakıyorum.
ZİNCİR, TANITIM
Safir.
Ne bir renk, ne de imge.
Safir, bendim. Safir, adımdı.
Beni kendime bahşeden, o şahane isim.
Kimileri kaybolur, unutulur. Kimileri hayattan mutlu sonlar çalar bu şehirde.
Ben Safir Alagan.
Ya kaybolup unutulacaktım ya da hayattan mutlu sonlar çalacaktım bu şehirde, hayallerim için.
Eksik parçalarım için.
Eksik parçamın o olduğuna inandırdığım her bir hücrem için.
Orijinalinden düzenlenmiştir. Kısaltılmıştır, Zincir dışında Mehlika ve Artemis kurgularına da bakmak isteyebilirsiniz. Artemis Fantastik texting wattpadde görmediğim bir kategoriydi, texting de. Heyecanlı olacağını düşünüyorum sevgilerimle, son olarak yazarın hesabını bırakıyorum profilinden ulaşabilirsiniz:
vaencifl