36

93 4 1
                                    

Sabah güneşi mutfağımızı aydınlatırken Calum ile kahvaltı hazırlıyorduk. Bu onunla hazırladığımız birkaç tatlı kahvaltıdan biriydi. Bugün daha farklıydı.

Ben domatesleri keserken o da masayı hazırlıyordu. Kahvaltıya bizimkileri çağırmıştık. Çok fazla kişi olduğumuz için salondaki masayı hazırlıyorduk. Biz büyük bir aileydik. Bu yüzden sabahtan fırına gidip yirmiye yakın poğaça ve simit, oradan da markete gidip yeni yiyecekler almıştık. Calum aldıklarımıza bir servet yatırdığımızı düşünerek söylene söylene eve geldiğinde ona artık çalıştığımızı hatırlattım.

Hazırladığım kahvaltılıkları masaya götürmek için mutfaktan çıktım. Salona girdiğimde Calum pencereden dışarı bakıyordu. Masayı hazırlamıştı ve ortaya minik bir çiçek koymuştu. Çok şirin görünüyordu.

Elimdekileri masaya yerleştirip Calum'un yanına gittim ve arkasından beline kollarını sardım. Calum beni fark ettiğinde elleriyle ellerimi tuttu.

Çıkmaya başladığımızdan beri Calum çok sakin ve şirin birine dönüşmüştü. Her an beni öpüyordu. Bana yakın olmak istediğini söylüyordu. Sürekli şirinlikler yapıp beni güldürüyordu. Arkadaşım olan Calum ve sevgilim olan Calum farklı biri gibiydi. Her halini seviyordum.

Calum yüzünü bana dönüp konuştu. "Başka bir yere taşınalım mı?"

Güldüm. "Nereden çıktı şimdi?"

Calum ellerimi tuttu. "Ben ciddiyim. Gidelim buradan. Seninle aynı evde yaşamak istiyorum."

Baş parmağımla Calum'un yanağını okşadım. "Ne istersen onu yapalım."

Gülümseyerek bana baktı. "Bu evde çok anımız var."

Kollarımı boynuna atıp konuştum. "Diğer evimize de birkaç anı bırakırız."

"Sana yemek hazırladığım günü hatırlıyorsun, değil mi? O gün çok eğlenmiştim."

Işıklar birden kesildiğinde korktuğum an aklıma gelince kahkaha attım. "Romantik anımız bozulmuştu."

Ben bunu söylerken çalan kapı yüzünden duraksamıştık. "Tıpkı şimdi olduğu gibi." Kahkaha atıp kapıya yürüdük. Kapıyı açtığımda ellerinde bir sürü poşetle içeri girenler bizimkilerdi.

Luke elindeki poşeti Calum'a uzattı. "Akşam için abur cuburlar benden."

Phoebe ve Ashton ayakkabılarını çıkarıp yanımıza geldiler. "Bunlar da içecekler."

Lessie ellerimizin dolu olduğunu fark ettiğinde güldü. "Bunlar yedek yiyecekleriniz. Şimdi biz hepsini bitireceğimiz için bunları size aldık."

Michael kapıyı kapattığında Lessie elindekilerle birlikte mutfağa gitti. Michael, Calum'a sırıtarak baktığında Calum kaşlarını çattı. "Söyleseydiniz iki aylık yiyecek almazdık."

Ashton içeriden kahkaha attığında elimizdekileri bırakmak için mutfağa gittik. Lessie aldıklarını buzdolabına yerleştiriyordu. Kafasını bize çevirdi. "Dolapta çok kolay yer buldum."

Calum mimiksiz suratıyla cevap verdi. "Sen zenginsin. Biz değil."

Lessie ve ben kahkaha attık. Elimdeki poşetleri masanın üzerine bıraktım. "Michael ile yaşamaya karar verdiğiniz dedikoduları doğru mu?"

Lessie saçını kulağının arkasına atıp cevap verdi. "Bunu aramızda konuşmuştuk. Kesin değil ama istiyoruz."

Calum poşettekileri yerlerine yerleştirirken konuştu. "Sen evet dersen Michael koşarak senin evine taşınır. O konuda bir şüphen olmasın."

Next DoorWhere stories live. Discover now