4

412 36 104
                                    

Gün ışıklarıyla beraber uyanıp önce banyoya gittim. Soğuk suyun altına girip birkaç dakika kaldım. İşimi bitirip üzerimi giyindim. Sonra mutfağa gidip fırınıma baktım. Zavallı şey kullanılamayacak hale gelmişti. Onu bir an önce atmalıyım diye düşünerek kendime kahvaltı hazırladım.

Ashton, onunla karşılaştığım günün akşamı bana mesaj atmıştı. Yarışmaya benimle hazırlanmak istediğini yazmıştı. Hoşuma gitmişti. Bu yüzden kabul edip onunla gideceğimi yazdım.

Yiyeceklerimi hazırlayıp masanın başına geçtim. Elimde telefonum, önümde kahvaltım vardı. Bir yandan Instagram'daki zengin hatunların hesaplarını inceliyor, bir yandan da kahvaltımı yapıyordum.

Telefonumun mesaj sesi geldiğinde tüm ilgimi ona verdim. Mesaj Ashton'dandı.

Ashton: Hey, yarım saate oradayım. Senden n'aber?

Beverly: Instagram'dan çıkabilirsem geleceğim.

Ashton: Haha. Bekliyorum.

Telefonumu kapattım ve kahvaltımı hızlıca bitirdim. Zaten hazır olduğum için deri ceketimi giyip evden çıktım. Motoruma atlayıp kulübe sürdüm.

Kulüpte toplam on beş kişi vardı. Birlikte sürüyorduk ve kendimizi yarışlara hazırlıyorduk. Diğer kulübün üyeleri ile yarışıyorduk. Kazanana patronların belirlediği miktarda para veriliyordu. Birkaç kez ben de kazanmıştım ve iyi bir ücret almıştım.

Kulüp, biz serserileri rahatsız edemeyecek kadar uzakta bir yerdeydi. Yanında da Bay Scott ve ortağı Bay Webster'ın motor dükkanı vardı.

Kulübe girdiğimde Ashton, Phoebe ve Jack oturmuş konuşuyordu. Beni gördüklerinde gülümsediler. Phoebe istifini hiç bozmadan oturmaya devam ettiğinde şaşırmadım. Hırçın.

"Selam, Beverly."

Jack'in yanına oturdum. "Selam."

Ashton bana bakarak konuştu. "Rakibim kim tahmin et."

Böyle soruyorsa ya nefret ettiği biridir ya da en iyi motorcu olan sevgilisi Phoebe'dir. Onu her ne kadar sevmesem de bunlar gerçeklerdi, neyse.

İlk seçeneğin daha ağır bastığını düşünerek cevap verdim. "Jeff?"

Jeff Cooper.

Ashton'ın yakasını bırakmayan diğer düşman. Takıntılı bir şekilde sürekli Ashton'la kendini kıyaslıyordu. Tüm kulüp onun psikopat olduğunu düşünüyorduk.

Ashton kahkaha attı. "Jack iddiayı kaybettin. Bay Scott ile konuşup ödülü iki katına çıkaracaksın!"

Gülmeye başladım. "Ne?"

Jack açıkladı. "Rakibini bilemezsin diye düşünmüştüm. Ama Ashton bileceğini söyledi. İddiaya girdik ve kaybettim!"

Phoebe sessizce bizi izliyor, biz ise gülüyorduk.

Jack ayaklandı. "Neyse, hadi dışarı çıkalım. Ortalığın tozunu atma vakti!"

Motorları bıraktığımız yerden aldık. Kasklarımızı taktık ve piste doğru sürdük.

Jack bağırdı. "3 deyince!"

Jack hariç hepimiz gazladık. Ashton'ın kaskın içinden gelen kahkahalarını duyabiliyordum.

Üçümüz peş peşe gidiyorduk. Aynadan arkaya baktım. Jack arkamızdan sinyal vererek geliyordu. Bunu neden yaptığını anlamadım ama çok da umursamadım.

Yol bittiğinde kulübün önüne geldik. Motorlarımızdan indik. Jack de az sonra yanımıza geldi.

Ashton kaskını çıkardı. "Neden sinyal veriyordun?"

Next DoorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin