7

256 29 29
                                    

ASHTON&PHOEBE

Karavan arazisinin dışındaki ormanlık alanda, karşımızda oldukça sinirli duran kira sahiplerimiz ile oturuyorduk. Sanırım bu olay iki taraf için de can sıkıcı olmaya başlamıştı. Kızıl saçlı sevgilim bunun bitmesini için onlarla görüşmek istemişti.

Donald sakat ayağı ve çizik suratıyla bir canavar edasıyla bize bakıyordu. Yanındaki kardeşi de kollarını göğsünde kenetlemiş bizi izliyordu.

Donald kükrercesine konuştu. "Neden çağırdınız bizi? Yine saçmalıklarınızı dinletmek içinse bu sefer topuğuna kurşun yiyecek olan siz olursunuz!"

Ashton ellerini kaldırdı. "Hayır, sadece küçük bir anlaşma yapacağız."

Nina, Donald'a bakıp bir şeyler fısıldadı. Yaşlı cadı içinden bizi öldürmenin planlarını yapmıyorsa Ashton'ı alabilirsiniz.

Donald çatık kaşlarıyla bize döndü. "Tamam, nedir anlaşma?"

Bu kez ben cevap verdim. "Paramız olduğunda üç ayın kirasını ödeyeceğiz. Ama olmadığı zamanlar üç ay boyunca sorgulamak yok!"

Kollarımı göğsümde kenetleyip onların yüz ifadelerinin değişimlerini izledim.

Nina ve Donald bir şeyler fısıldaşmaya başladı. Konuşmaları bitince bize döndüler. Nina kedi gibi konuştu. "Anlaştık."

Ayağa kalkıp el sıkıştık. Kızıl saçlı sevgilim işaret parmağını kaldırdı. "Ama bu anlaşmayı çiğnerseniz sizin zararınıza olur. Belki o ayaktan fazlasını kaybedersin, Donald."

Ashton göz kırpıp oradan uzaklaştığında onlara son bir kez bakıp peşinden gittim.

BEVERLY

"Senden nefret ediyorum!"

Michael'dan kaçarken alışveriş arabasını bir kenara ittim. Hızlıca koşmaya başladım.

Bağırarak arkamdan geliyordu. "Gel buraya!"

Deterjan reyonunun arkasına saklandım. Michael'a kötü bir şaka yapmıştım ve intikam için beni kovalıyordu. Başımı çıkardım ve ona baktım. Etrafına bakınıyordu.

Ondan daha fazla uzaklaştım. Birkaç reyon uzağa gittim. Peşimde ayak sesleri duymamla arkama döndüm. Bu Calum'du.

"Sessiz ol. Saklanıyorum."

Gülerek bana baktı. "Ne?"

Onu da yanıma çekip fısıldadım. "Michael beni arıyor. Buradan çıkamam."

Calum sessizce gülerken kafamı çıkarıp Michael'a baktım. Etrafına bakınıyordu.

"Beverly, hemen çıkmazsan marketi başına yıkacağım."

Calum fısıldadı. "Neler oluyor?"

Ona baktım. "Kötü bir şaka yaptım. İntikam alacak."

Michael buraya doğru yaklaştı. Çıkmam gerekiyordu. "Şimdi çıkacağım." diyerek yerimden çıkıp sessizce Michael'ın arkasına geçtim.

"Ateşkes ilan ediyorum!" Barış işareti yaptım.

Michael bana döndü. "İsteğiniz kabul edilmedi. Savaşa devam!"

O sıra Calum arkamda belirdi. Ellerimi kendime siper ettim. "Bir isteğiniz yerine getirilecektir!"

Durup bana baktı. "Barış kabul edildi."

El sıkıştık ve alışveriş arabamızı olduğu yerden aldık. Michael, Calum'u fark edince ona döndü. "Sen burada ne yapıyorsun?"

Calum gözlerini devirdi. "Alışveriş?"

Next DoorWhere stories live. Discover now