18

138 14 26
                                    

"Selam bebeğim!"

Phoebe içeri bağırarak girdi. Calum ile el tokuşup bana sarıldı! Sanırım dünyanın son bulmasına az kaldı.

Luke ve Ocean sakin bir şekilde bize selam verdi.

"Hoşgeldiniz hayatıma girmesine aslında pek de gerek olmayan insanlar-"

Ashton kapıdan girdiği gibi Calum'un kucağına atlayacakken Calum geri çekildi. Ashton yere kapaklanırken Ocean ve Luke kahkahalarla gülüyordu. Phoebe sevgilisine kıyamadığı için gülmedi ve onun kalkmasına yardımcı oldu.

Ashton yerden kalktığında sinirli gözlerle Calum'a bakıyordu.

Calum, Ashton'a baktı. "Ve insan olmayanlar."

Bu sözü Phoebe de dahil hepimizi güldürdü. Calum sırıtıyordu.

Ashton üzerini düzeltti. "Phoebe seninle birlikte Karanlığın Elli tonu izlemeyeli ne kadar oluyor?"

Phoebe kaşlarını çattı. "Ne?"

Calum suratını ekşitti. "Iy, bundan bize ne?"

Luke kapıyı kapattı ve bağırdı. "İçeri geçin!"

Hep birlikte salona geçtik.

Ocean mavi saçlarını tepeden bağlayıp maşalamıştı. Yırtık kotu ve siyah bistüyeri ile çok güzeldi.

Phoebe her zamanki gibi deri ceket ve siyah kot giymişti. Abartmıyorum, bu kıyafetler ile çok seksi gözüküyordu.

Calum, Phoebe'yi bilgisayar başına oturttu. "Hemen başla."

Phoebe kafasını salladı ve bilgisayarı çalıştırdı.

Calum ona bakıp sordu. "İşimiz ne kadar sürer?"

Phoebe, Calum'a döndü. "Maili açma sürelerine bağlı."

Calum koltuğa oturdu. "Yani aktiflerse hemen biter."

Phoebe gözlerini büyüttü. "Çok zekisin."

Kahkaha attı. "O yüzden sizinle arkadaşım ya. Grubun iq seviyesini yükseltiyorum."

Phoebe başını iki yana salladı. "Hayır tatlım yükseltmiyorsun. Senin iq seviyen eksilerde olduğu için bizi nötrlüyorsun."

Calum, Phoebe'nin bu sözüne verecek bir yanıt ararken Phoebe açılan bilgisayara döndü. "Şimdi bir mail ile bu işi halledeceğiz. Umarım fazla akıllı değillerdir."

Calum kafasını iki yana salladı. "Zeki değiller. Aptalın teki hepsi."

Phoebe işini yaparken Ocean bir şeyler hazırlamak için mutfağa gitti. Ben de yardım için peşinden gittim.

Ocean bıkkınlıkla konuştu."Hayat fazla yorucu değil mi?"

Gülerek cevapladım."Saçları renkli birine göre fazla karamsar bir soru."

O da gülüyordu. Dolaptan tencere çıkarıp ocağa koydu ve içine yağ, tuz ve mısır attı. "Herkes böyle söylüyor. Saçım renkli diye içimi de öyle sanıyorlar. İçimi dışıma yansıtsaydım Phoebe gibi sürekli siyah giyinirdim."

Calum'un abur cubur mahzenini bulup birkaç paket yiyecek çıkardım. "Haklısın. Birbirimizi dış görünüşe göre yargılamak çok kolay."

"Bahse girerim Calum'u ilk gördüğünde onun çapkın biri olduğunu düşündün." Kahkaha atarken beni de güldürmüştü.

"Aslında onun ne kadar yakışıklı olduğuna odaklanmıştım. Başka bir şey düşünmüyordum."

Ocean tezgaya yaslandı. "Girdiğimiz ortamda Calum'un dikkatini çekebilmek için uğraşan bir sürü kız olurdu. Ama Calum hiçbirine pas vermezdi."

Next DoorWhere stories live. Discover now