Bölüm 70

2K 399 657
                                    

"Aklından geçeni 22 gün önce düşünmüştüm," dedim arkama yaslanırken. Kimse Dilara'ya sormadı, ama aynı şeyleri düşündüğümüze adım gibi emindim.

Masaya elini vururken ayağa kalkıp bütün kantinin kendisine bakmasını sağladı Dilara. "Yeter ama Ezgi! Bıktım bu tavırlardan."

Aynı şekilde ayağa kalkıp tam karşımda duran Dilara'nın üzerine, masaya doğru 45 derece açıyla eğildim. "Asıl ben bıktım. 101 gün oldu, siz hala aynı yerdesiniz. Bir adım atmadınız. Bana haklılığını savunamazsın."

"Sen kim oluyorsun da benim ne yapacağıma karışıyorsun?" diye sorduğunda alnımız birbirine değmek üzereyken Kutay beni geriye çekti, Murat Dilara'yı. "Yeter Dilara!"

"Asıl sana yeter, Ezgi Başkan dediler diye, reisin sevgilisisin diye kendini bir bok sandın iyice!"

"Kim ne derse desin, konumum ne olursa olsun, ben değişmedim ama hanginiz bana yardımcı oldunuz?" deyip Murat'a baktım, "Seni ayırıyorum Murat, senin yardımın çok dokundu." Diğer tüm elektrik erkekleri bizi ayırmaya çalışırken ressamlık kızları kıllarını kıpırdatmıyorlardı. Ne yaptığımızın farkındaydılar çünkü. Sinir atıyorduk. Diğerleri kafayı yediğimizi düşünüyorlardı.

"Sana en başında bu işten bir bok olmaz, bırak demiştim."

"Sen mi dedin? Güldürme lan beni." derken kolumu Kutay'ın elinden kurtarıp masanın diğer tarafına geçerek Dilara'nın yakasına yapıştım. "Yenge yapmayın." dedi Murat telaşla, "Ne oldu amk şimdi?"

"Karışma Murat!" diye bağırdım Dilara'nın yemyeşil gözlerime bakarken. "Ne yapayım Desko?" diye sordu sessizce. "Ne yapacağını biliyorsun." En nefret ettiğim şey karnıma vurulması olduğu için ellerimi yakasından çekmeden karnıma yerleştirdi. Amk eli amma ağırmış be, deldi sanki karnımı.

"Dilara ne yapıyorsun sen?" diye bağırdı Kutay.

"Sende karışma," diye ona da yürüdü ben karnımı tutarken. "İyi misin Ezgi?" dedi Kutay. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum, neyseki karnım acıyordu.

Kendimi toparlayıp Dilara'ya doğru bir adım attım. Saçlarının tamamını kavrayıp sırtını kendime çevirdim ki, beline dizimle vurduğum zaman iki büklüm oldu. "Özür dilerim Deskmate," dedim kulağına sessizce. "Belimi kırdın," dedi dişlerini sıkarak. "Sen de benim karnımı deldin az önce."

Saçlarında duran elimi gevşetince bana doğru dönüp iki koluma birden yapıştı ama Murat geriye çekti. Kutay hala beni tutma, Murat hala Dilara'yı tutma çabasındaydı. "Vursana lan bir daha!" diye bir bağırdım, eminim en üst kat bile duymuştur. Kantinde herkes ayaklanmış, bizi izliyordu. Okuldaki bir çok öğrenci, saymaya çalışmıyorum, bizi hayretler içinde izliyordu. Ressamlık ressamlık olalı ilk kez kendi sınıfından birisiyle kavga ediyordu. Daha da mı bakmayacaklardı?

"Hangisi sana hak veriyor söylesene?" dedim kendimi yırta yırta. Bir hoca bari duyup gelse ya amk.

"Bak sabrımı zorluyorsun Ezgi!" dedi Dilara yeşil gözleri alev alev yanarken. Biz bakışlarla anlaşan bir sınıftık. Bu yüzden ressamlık olaya dahil olmuyor, tiyatro izliyordu. Hatta Çiğdem çoktan olayı çakmış, çığlık çığlığa, "Ay kavga ediyorlar," falan diyordu.

"Zorlarsam ne olur lan? Bir daha mı vurursun karnıma? Vursana hadi. 101 gündür biriniz bile bana yardımcı olmadınız. Lan okulda onca insan sosyal medyada dahi adımızı duyurdu, sen kılını kıpırdatmadın. Ama lafa gelince en çok sen korktun. Sizi koruyacağım diye ne hale geldim ben?" Sesimin yüksek çıkışıyla aralardan bir çok kişinin bana hak verdiğini duyduğum zaman susmadım. Dilara tek kalmalıydı.

OKULDA SAPIK VAR (Serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin