Bölüm 54

2.3K 483 620
                                    

O kadar meraklandınız bilmem ne bende bölüm yazdım. Allah aşkına bu yıldızların hali ne ya. Ben yazıyorum 2000 kelime bilmem kaç harf. Siz bir tuşa basamıyor musunuz?

Bölüm sana gelsin, meva_1981 iyi seyirler, bol yorumlar...

Mahkeme günü...

Sabah erkenden kalkıp giyinmeye başladım. 6 gün, tam 6 gün daha Kutay'ın yüzünü görmedim ama bugün görecektim. Uykusuz geçirdiğim gecelere, yorgunluktan eve kendimi zor attığım günlere, düşünmekten beynimi yiyerek karnımı doyurduğum vakitlere değecekti. Dilara ve Murat bende kalmışlardı. Alelacele kahvaltı yapıp yola çıktık.

Adliyenin önünde avukat Harun Bey, Fatih abi, Defne abla, Atakan abiler ve bir çok kişi vardı. Hepsiyle konuşup salonun önüne geçtik. Mahkemenin başlamasına 3 dakika 22 saniye kala koridorun başında beyaz gömleğiyle Kutay ve yanındaki askerler göründü. Canım ciğerim 6 günde daha da süzülmüştü sanki. Saçı başı dağılmış, sakalları düzensiz kesilmiş, hatta ense traşı dahi olmuştu. Hepimiz ayakta onu beklerken yanına yaklaşmamıza izin vermediler. Hepimizin burada oluşuna büyük bir hayretle bakıp salondan içeriye girdi. Sonra hepimiz arkasından girdiğimiz zaman mahkeme başladı. 2 adım önümde ayakta, ellerinde kelepçeyle duruyordu duruşuna yandığımın şerefsiz reisi. İnsan mahkemede bari reis duruşunu bırakırdı ama bırakmadı.

"Müvekkilim," diye söze başladı Harun bey, "Kutay Aksoy, babası Gökhan Aksoy'u haksız yere bu muameleye maruz bırakmadı hakim bey. Gökhan Aksoy, eşi Sunay Aksoy'u para karşılığında abilerinden satın alarak evlenmiş, ancak bir insana verilmesi gereken değeri asla göstermemiştir. Kutay Aksoy'un çocukluk döneminde ona türlü işkenceler ederken eşi Sunay Aksoy'a da dayak, hakaret gibi bir çok yanlış davranışta bulunmuştur."

"Görgü tanıklarını dinleyelim..."

Tanımadığım 3 tane adam, komşu dükkan sahipleri Gökhan'ın dükkandaki hal ve hareketlerinden bahsettiler. Herhangi bir şekilde kötülemediler. Ama hepsi, sürekli olarak içmesinden ve meyhane, pavyon gibi yerlere gittiğini anlattılar. Şerefsiz adam. Hatta Gökhan'ın köyüne gidip oradan bir kaç arkadaşını bulduk. Onlarla bile görüştüm. Onları bile mahkemeye getirdim. Hepsi Gökhan'ın onlara bir sebep söylemeden neden hala evli kaldığını merak ediyorlarmış ama Gökhan söylemiyormuş.

Hakim bu seferde bizleri dinlemek istedi. Tam tamına 6 tane eski komşu bulup getirdim mahkemeye. Bu eve taşınmadan önce bir apartmanda oturuyorlarmış. Hepsini Fatih abiyle öğrenip evlerine gittik. Durumu anlatıp yardım istediğimiz zaman kabul ettiler. Yaşlı bir teyze ayağa kalkmıştı ilk olarak.

"Ben alt komşularıydım. Küçük bir mahallemiz vardı ve akşam olunca sadece Sunay'ın çığlıklarını duyardık. Dışarıya çıktığını görmezdik. Bir gün ağlama sesine dayanamayıp yukarıya çıkmıştım. Kapıyı açtığında yüzünün gözünün morluk içinde olduğunu gördüm. Kocasının yaptığına adımın Ayten olduğu kadar eminim. Evlerinden en çok
çıkan çöpün içki şişeleri olduğunu söylerdi kapıcımız. Kendisi de burada."

Kapıcı amcaya sıra geçti. "Ayten hanım doğru söylüyor hakim bey. Gökhan beyin eve geldiği zaman merdivenlerde sızmak üzere olduğunu gördüm çok kez. İçki şişesinden çok çöp çıkmazdı."

Başka bir komşu ayağa kalktı. "Kutay'ı bir sene okula bile göndermedi. Sokakta çocuklarla oynamasına izin vermezdi. Ben karşı komşularıydım. Evlerinde perde, cam açılmazdı. İçeriyi hiç görmezdik ama Sunay hanımın çığlıklarına hepimiz şahidiz."

Diğer tüm komşular konuştuktan sonra hakim, "Bunların hiçbirisi babasını diri diri yakmasına müsaade etmez," dediğinde Harun bey konuştu. "Hakim bey, sadece bunlarla sınırlı değil."

OKULDA SAPIK VAR (Serisi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin