25

1.8K 132 9
                                    

Jungkooku eve gönderdiğim de kapıyı kapatır kapatmaz üst kata koşmaya başladım. Suga nın pasti süslerini isteyecektim.. Hava soğumaya başladığı için bahçe değilde ev en iyisiydi...

"lisa"
"suga, parti süslerini benim eve gönder, konum attım."

Telefonu kapatır kapatmaz... İçicekler için sipariş vermeye başladım.

"hımm, ne sever? Bira, şarap, viski, şampanya..."

Bolca bira söyleyip yanında da şampanya yazdım..

Telefonum da hediyelere bakarken diğer yandan televizyonu izliyordum.
Birden haber bülteni bağlandığı da kadın konuşmaya başladı.

"sayın izleyiciler, bu akşamdan itibaren, sağanak yağmur ve fırtına bekleniyor. Denizlere çıkan gemilere sarı alarm verildi. Evleriniz de kalın.."

Haberleri izlerken gerçekten ürkmüştüm.. Reklamlar girdiğin de hediye bakmaya devam ettim. Kısa süre sonra telefonum çaldığın da rose arıyordu.

" efendim rose"
"lisa, Jimin yarın buluşmak istediğini söyledi"
"ne gerçekten mi?"
"evet lisa evet..."

Bütün gece roseyle konuştuk. Saat 2 ye geliyordu ve yeni uyuyacaktım... Herşey iyi olur Umarım...

Sabah kapı ziline uyandığım da saat 11 e geliyordu. Yuh bana bu saate kadar nası uyumuşum. Aşağı indiğim de kapıda suga vardı..

"suga?"
"lisa, çıkta içeri gireyim"

Çekildiğim de elinde ki kutularla içeri geçti..

"bunlar ne?"
"lisa kafana bişey mi düştü? Beni arayıp, süs dedin ve suratıma kapattın."
"yaaa üzgünüm, sugaa, miyavv.."

Ageyyo yaparken Bi yandan da sugaya kahve hazırlıyordum...

"niye istedin bunları?"
"doğum günü için"

Kahveyi verip karşısındaki koltuğa oturdum.

"suga Bi erkeğe doğum gününde ne alınır."
"hımm, kıyafet, parfüm, pijama"
"aha buldum kostüm alıcam"
"ne kostümü?"
"tavşan yada havuç"
"manyak mısın sen?"
"olabilir ve sende geliyorsun yarın akşam 6 da"
"doğum günü kimin bende hediye alayım."
"jungkoooook"

Suga bana gözlerini diktiğinde ne anlatmak istideğini anlamıştım ve pes edip mutfağa ilerledim.

Telefondan iki kostümüde sipariş ettiğim de kapı çaldı. Bu sefer kimdi?

"merhaba sipariş ettiğiniz biralar"
"ahh teşekkürler"

Buz dolabına yerleştirirken tekrar kapı çaldı...

"bambamm"
"lisaaa"
"içeri gelin"

İçeri girdiklerinde sugayla sohbet etmeye başladılar...

"hop hop durun, sonra sohbet edersiniz.."

"noldu ?"
"jungkook un doğum günü için yarın 6 gibi benim evimde parti var"
"yes be.."
"siz niye geldiniz.."
"lisa bize yemek yapar mısın?"
"nee"
"evet az daha tava yanıyordu."

Mutfağa giderken bambamın kafasına iki tane şaplattım.

"beceriksizler"

Mutfağa girip kimchii hazırlamaya başladım. Dolaptan aldığım suşileri çıkararak masaya koydum.. Büyük bir tabağa da kimbap yaparak masaya yerleştirdim. Suga bile aç gözüküyordu, hepsini sofraya çağırdığım da yemek bitene kadar sohbet ettik.

Rose aradığın da hızla telefonu açtım.

"rose noldu"
"lisa sanırım yeniden birlikteyiz.."
" neeeee"
"bir şans daha veriyorum dedi.."
"amantanrımmm"
"teşekkür ederim lisa"
"teşekkürünü yarın saat 6tıda jungkookun doğum gününe gelerek iletebilirsin."
"ahhh evet, hemen hediye almam gerek... Görüşürüz"

Telefonu kapattığım da bu sefer kapı çaldı... İçeri Jimin girdiğinde heyecanlı heyecanlı anlatmaya başladı. Bambam da dedikodu niyetine dinliyordu.

"iyi yaptın Jimin"
"Jackson dur bölme çocuğu"
"bambammm"
"ne Bee aaaa"

"jiminnn, yarın jungkookun doğum günü"
"aman tanrım unuttum"
"hayır unutmadın, ben ayarladım herşeyi sadece yarın onu uzaklaştır buradan.."
"iyide ne yapıcam"
"alışverişe felan gidin 6tıda gelin"

Planlar yaparken tekrar kapı çaldı. Ne çaldı Bee... Açtığım da kargocu sipariş ettiğim hediyeleri getirmişti. Bugün hava fazlasıyla soğuktu ve fazlasıyla kapalıydı..

Çocuklara çay koyup bütün gün sohbet etmeye başladık. Jimin eve gideceğini söyleyerek kalktı.. Onunla beraber diğerlerinde gittiğin de balonları şişirmeye başladım... En azından helyum da vardı... Bazen içime çekip ince sesime kahkaha atıyordum...

Gece geç saate kadar balonlara uğraştığım da koltuğa attım kendimi. Odama çıkamayacak kadar yorgunum...

Fate - Liskook Where stories live. Discover now