02

4.1K 270 97
                                    

Sabah kalktığımda jisoo çoktan kahvaltıyı hazırlamıştı. Jisoo da kalıyorum çünkü daha kendime ev tutamadım. Kahvaltıyı yaptıktan sonra odaya girip siyah, dizlerimin altında, dar bir elbise giyip saçlarımı tepeden at kuyruğu yaptım. Jisoo da hazır olduğunda Okula doğru sürmeye başladım.

"bu arada lisa dün söylemedim ama jungkook senin arabanı görünce biraz garip bi tepki verdi."

"duydum jisoo duydum.. Garip birisi, jiminin anlattığına göre matematik öğretmeni ve 12B nin sınıf hocasıymış.."

Okula gelene kadar sohbet ettik. Öğretmenler odasına girmeden hızla sınıfımda geçip birkaç şey söylemek istedim.

"günaydın sınıfım, size birşeyler söylemek için geldim"

Hepsi pür dikkat beni dinliyordu.

"sizinle yeniyim, bu yüzden sınıfınız hakkında birkaç bilgi edindim.."
"hocam üzgünüz ders notlarımız kötü"
"sorun değil çocuklar yapamadığınız herşey için bana gelebilirsiniz, matematik olur İngilizce olur, yardıma ihtiyacınız ne varsa.. Zorlayarak olmaz o işler, beraber mutlu olalım. Müzik derslerini sevdiğinizi biliyorum bu yüzden haftada bir derste şarkı tahminleri oyununu oynayacağız... Resim yeteneğiniz var.. Hepiniz harika çocuklarınız.. Size yardım etmek istiyorum. Lütfen... "

Hepsi bana gülümserken içeri jungkook girdi sanırsam dersleri matematikti..

"görüşürüz çocuklar"

Sınıftan çıktığımda 12B ye girdim.

Sıra aralarında dolaşırken onları tanımak adına birkaç soru sordum.

"eskiden çok mutlu olduğunuz bir anı varmı çocuklar bunları bizle paylaşırmısınız?"

Kimseden ses çıkmadı önde tarih testi çözen çocuk hızla cevap verdi.

"hocam biz zeki insanlarız, daha çok test kitabını tahminden erken bitirdiğimizde mutlu oluruz"

Tahtanın önüne geldiğimde onlara bakarak konuşmaya başladım.

"eskiden yaşadığımız olaylarda bir süre geçtikten sonra tarih olur. Tarih sadece zaman değildir, küçücük bir taşın bile bir tarihi vardır, tıpkı bizim gibi... Zaman önemlidir çocuklar.. Sizler çok zeki insanlarsınız bununla mutluyum.. Hem çalışkan hem mutlu olmayı aynanda yapabilirsiniz.. Hiç birbirinize anılarınızı anlattınız mı? Peki hoşlandığınız çocuktan bahsettiniz mi? "

Onlara baktığımda pür dikkat beni dinliyolardı. Test çözen çocuk bile.. Cevap gelmeyince tekrar konuşmaya başladım." yarın okul çıkışı bir işi olan varmı? "

Herkes kafasını hayır anlamıyla onayladığı da

" yarın hepinizi lunaparka götüreceğim ve hepiniz gelmek zorundasınız izinlerinizi ben alacağım ve şimdi konumuza dönelim"

Şaşkın şaşkın bana bakıyolardı. Konuya başladığımda hepsi önceden bu konuları biliyolarmış gibi cevap veriyorlardı. Dersi akıcı bir şekilde işledikten sonra zil çaldı. Sınıftan kitaplarımı alıp merdivenleri inerken müzik sınıfından sesler geliyordu. Kapının köşesine yaslanıp onları dinlemeye başladım. Jimin notlarla beraber çocuklara şarkı söyletiyordu beni gördüğünde gülümsedi.

"lisa içeri gelsene"
"bölmedim değil mi? Zil çalmıştı, bende sesinizi duyunca bakmak istedim."
"tabiki de hayır, bize katılmak ister misin?"

İçeri adım attığımda kitapları masaya bırakıp köşedeki gitarı elime aldım.

Sahnenin köşesine oturup çalmaya başladım jimin ise sahnedeki masaya yaslanmış beni dinliyordu.

(price tag- akustik)

Çocuklarda eşlik ediyordu bana.. Ayağa kalkıp gitarı yerine koyduğumda jimin ağzı açık bana baktığını gördüm, çocukla ise alkışlıyordu. Jimine Gülümseyip kitaplarımı aldım ve müzik odasından çıktım. Öğretmenler odasına geldiğimde önünün öğrenci kaynadığını gördüm.. Hey bunlar benim öğrencilerim..

"noldu çocuklar"
Hepsi bana dönüp konuşmaya başladılar.
"hocam bize matematik öğretirmisiniz.."
"bide biyoloji"
"hocam İngilizce'de ve bide kimya"

Kahkaha atıp onlara döndüm..
"dersiniz varmı şuan"
"hayır"
"ozaman şimdiki durak doğru sınıfa geliyorum matematik öğreneceğiz"

Hepsi koşmaya başlayınca öğretmenler odasına girip namjoonu buldum.

"namjoon 12 b nin izin işini ne yaptın..."
"hallettim"
"teşekkür ederim.."

Arkadan jungkook konuya dahil oldu.
"ne izni bu"
"çocukları yarın okul çıkışında lunaparka götüreceğim."
"onlar zeki insanlar lunapark ın onları mutlu etmeyeceğini bilirler"
"heyy, onların adına sen karar veremezsin. Mutlu olmaları çalışkan olmayacakları anlamına gelmez.. Ve şimdi anlıyorum sınıf hocaları sen gibi biriyken neden mutlu olamadıklarını.."

İleride duran matematik kitabını alıp odadan çıktım. Sınıfa girdiğimde hepsi defterlerini açmış beni bekliyorlardı. En baştan alarak sınav haftasına kadar konuları yetiştirebilirdik. Kitabı açtığımda sanırsam yanlış kitabı almış olmalıyım çünkü jungkook yazıyordu. Neyse napalım artık idare edeceğiz. İlk konuya bakıp direk kitabı kapattım. Tahtanın önüne geçip konunun tarihini komik bir şekilde anlatmaya başladım. Hem kıkırdıyolardı hemde pür dikkat dinliyolardı. En kolaylarından sorular yazmaya başladım. Ufak ayrıntıları gösteriyordum. 3 konuyu çoktan bitirmiştik ve hava neredeyse kararıyordu.

"üzgünüm çocuklar, saatin kaç olduğunu farketmedim."
"hocam iyiki bizimlesiniz, başka bir hocaya sorsak sadece sorunun çözümünü anlatırdı.teşekkür ederiz."

Onlara Gülümseyip sınıftan çıkmalarını bekledim.

"evleriniz yakını?"
"EVET hocam"
"ozaman beraber yürümek istemisiniz?"
Hepsi heyecanla tepinirken okuldan çıktık. Yolumuzu değiştire değiştire bütün öğrencileri evlerine bıraktım ve okula geri döndüm. Jungkook un kitabını masadan alıp öğretmenler odasına geldim. Telefonuma baktığımda jisoo namjoon ile yemeğe gittiğini yazmıştı. Yani yine yalnızım.. İçeri girdiğimde jungkook sandalyede oturmuş kahvesini yudumluyordu. Kitabı yanına bıraktığımda beni yeni farkediyordu.

"yanlış kitabı almışım bu senin kitabın"

Kitabı masaya bırakıp ceketimi giydim. Çantamı da alıp çıktım. O ise hala orada oturuyordu. Belki birini bekliyordu. Neyse..

Eve geldiğimde hızlıca duşa girdim. Kendimi yatağa atıp en sevdiğim diziyi izlemeye başladım. Kısa süre sonra jisoo geldiğinde olanların dedikodusunu yapmaya başladık. VE JİSOO NAMJOON İLE ÇIKIYORDU. harika bir şey buuu...

Evet lisa yine yalnız...


Fate - Liskook Where stories live. Discover now