29

1.7K 126 17
                                    

Okullar açıldığı için yıllık izin hakkımı kullandım. 3 haftalık iznim gitti. Bu kerizlerin raporu olduğu için izinlerini kullanmaya gerek kalmadı.
İçim yanar içim kanar... Gitti bütün tatil..

Yarın okulların ilk günü olduğundan çocuklara benim evde toplanmalarını söyledim..

Jungkook un ve jimini evden zorla çıkarttığım da somurta somurta yürüyolardı.

"ya niye gidiyoruz"

Jimin senin beynini ben. Lan nası hatırlamazsın.. Yanına gidip dürtüklediğim de yeni yeni jetonu düşüyordu. Evimin önüne geldiğimizde anahtarı çevirip kapıyı açtım. Açar açmaz konfetiler patlamaya başladı.. Jungkook ise ağzı açık etrafa bakıyordu.. Rose elinde ki pastayla doğum günü şarkısını söylüyordu.. Uçan balonlar, süsler, hediyeler...

Hiç birisine dokunulmamıştı.. Hepsi yerli yerinde jungkooku bekliyordu.
Jungkook pastayı üflemeden önce kısa Bi an gözlerini kapattı ve pastayı üfledi.. Hepimiz alkışlamaya başladığımız da jungkook un yanına gidip elimde ki hediyeyi ona uzattım.

Hediyeyi açtığın da içindeki kostümü görünce gülmeye başladı. Gülerken gözleri bile gözükmüyordu.. Birden ellerini belime koyup beni kendisine çektiğin de dudaklarıma yapıştı. Ona karşılık vererek ellerimi boynuna çıkardım.. Oradaki insanlar ıslık çalıp alkışlıyolardı...

Dudaklarımız ayrıldığın da kulağıma eğilerek konuşmaya başladı.

"az önce dileğimi gerçekleştirdin"

Ellerini belime dolayıp kafasını omzuma koydu. Jungkooka içki yasak olduğun dan bende içmedim. Belkide herşeyin başlangıcı budur..

O gece jungkook un eski arkadaşları bile oradaydı.. Yüzlerce fotoğraf çekilmiş bile olabiliriz.. Misafirler gittiğin de hepimiz koltuklara yayılıp birbirimize bakmaya başladık. Jiminin suratı ruj izleriyle doluydu, rose ise sarhoşluktan kendini leydi sanıyordu.

"rose iyimisin"
"leydim diyecektin seni hain, asın şunu"

Hepimiz kahkahayı patlattığımızda Jimin roseyi odaya çıkarıyordu.. Jisoo ise namjoon la koltukta uyuya kalmıştı. Çocukları eve gönderdiğimiz de namjjon ve jiso için örtü getirdim.

Gerçekten yarın onlar için zor bir gün olacak. Yukarı çıktığım da jungkook yatağa yatmış gözlerini avuşturuyordu.

"senin yatağın amma rahatmış"
"öyledir"

Yatağıma uzandığım da jungkook sırnaşmaya başladı.

"lisaaa"
"efendim jungkook"
"bana sarılır mısın?"

Kafamı ona döndürdüğüm de gözlerimi büyütüp baktım. Az önce duyduğumu omu söylemişti?

"ciddi misin?"
"evet"

Hızla sarıldığım da yarasına değmemek için elimi göğsüne yerleştirdim.

Artık bizdik, beraberdik...

___________

1hafta sonra ikisinin de yaraları iyileşmişti.. Hatta rapor izinleri bitmişti.. Okula gitmeleri gerekiyordu. Benim ise koskocaman 2 haftam vardı...

Yanlız günler, ahhhh...

Jungkook uzun süredir benim evimde kalıyordu. Daha doğrusu bana taşınmıştı. Diğer evde ise Jimin ve rose vardı.

"jungkook hadi okula geç kalıcaksın"
"ama ben gitmek istemiyorum"
"saçmala jungkook"
"sen yoksun lisa"
"hadi hadi sevimlilik yapma bana hazırlan"

Onu yukarı ittirirken Bi yandan da saate bakıyordum..
O hazırlanırken bende televizyondan efsanevi çizgi filmlerinden birisini açıp koltuğa yerleştim..

Jungkook merdivenden inerken konuşmaya başladım.

"akşama bizimkileri çağır bişiler içeriz"
"tamamdır bebeğim, ben gidiyorum"

Elimi sallayıp öpücük gönderdim. O gittikten sonra Bi 15 bölüm çizgifilm izledim. Daha sonra akşam için atıştırmalık bişiler için markete çıktım.

Şu çerezlerden alayım, şu cips ve şuda... Ooo meyve aramolı...  Şu üstte ki ne...

Üsttekini almak için zıplıyordum ki uzun boylu biri uzanıp aldı. Arkamı döndüğüm de kala kaldım. Nasıl yani... Yine mi?

Elindekini bana uzattığın da alıp market arabasına attım.

"bu sefer şanstı lisa.. En baştan.."

Fate - Liskook Onde histórias criam vida. Descubra agora