31

1.5K 118 0
                                    

Lisa

Saat 10 a geliyordu.. Jungkook çoktan gitmişti bile, kapı çaldığın da hızla aşağıya indim. Kapıyı açtığım da kargocunun elinde kocaman çiçek demeti vardı..

"lisa manoban"
"evet benim"
"bu size"
"yaaa jungkooka bak"

İmza atıp çiçeği içeri aldığım da üzerinde ki notu okumaya başladım.

"senin kadar güzel olmasada....
Lucas"

Çiçek demetini alıp mutfak masasının üzerine koydum.. Kafayı yemiş gerçekten...

Kahvaltımı yaptıktan sonra rosenin yanına gidiceğim anda kapı yeniden çaldı. Açtığım da yine kargocu elinde çikolata paketi vardı...

İmza atıp kartın üzerinde ki isme baktım. lucas...

Çikolatayı çöpe atıp çiçek demetini elime alarak evden çıktım..
Yolda gördüğüm birisine çiçek demetini verip yürümeye devam ettim. 3 sokak ileride rosenin işlettiği Cafe vardı.. Kısa süre sonra geldiğim de boş masallardan birine oturdum. Çok geçmeden rose geldiğin de bişiler sipariş edip, konuşmaya başladık.

"lucas bugün 2 kez hediye gönderdi rose"
"dün keşke söyleseydin sevgilin olduğunu"
"evet buraya gelmeden önce çikolata göndermiş, çöpe attım"
"çocuklar duymasın, kötü şeyler olabilir"

Kahveyi içip roseye veda ettim tam tamına 3 saattir oradaydım ve jungkook un eve gelme saati yaklaşıyordu...

Eve geldiğim de mutfağa girip akşam yemeği hazırlamaya başladım...
Yine kapı çaldığın da yine aynı kargocu elinde çiçekle gelmişti. İmzayı atıp çiçeği direk köşeye fırlattım.

Kısa süre sonra jungkook geldiğin de kocaman sarılıp biraz özlem giderdik. Onu direk mutfağa sokup hazırladığım yemeği beraber yedik. Üzerini değiştirip yanıma geldiğin de beraber koltukta ki yerimizi aldık.

"nasıl geçiyor bensiz günlerin"
"çok yalnızım lisa, hayat çok zor"
"ahahahha"
"one ya"
"ne, şeyy ne, haaa o şey Jimin ve rose için tebrik şeyleri"

Hızla oturduğu yerden kalkıp çiçeğin yanına gitti. Nasıl unuturum ben onu.. Çiçeğin üzerinde ki notu alıp okumaya başlayınca histerik Bi gülüş attı.

"bak ne yazıyor, lucas... Öğlen yemeğine davet ediyor"
"yaaa, ahaha, şakacı çocuk yaaa. O eskiden de böyle abuk subuk şakalar yapardı. Şaka bunlar hep"
"buu-bu bu yüzü nereden buluyor bu?"

Kapı çaldığın da içeri Jimin girdi.. Çiçeği görünce direk notu okumaya başladı.

Jungkook çiçeği alıp çöp kutusunu açtığın da içinde ki çikolataları gördü.
Tam o an öbür dünyanın kapıları sanki bana açılmıştı....

Jungkookun boğazında ki damarlar belirginleşmiş çiçeği çöp kovasına sokmaya çalışıyordu. Sert Bi şekilde kapağı kapatıp jimine döndü.

"çağır onu jimin"

Jungkook yukarı çıktığın da jimine yapıştım.

"Jimin arama, gözünü seveyim arama,, hastaymış de işi çıkmış gelememiş de, kaçmış de ya uydur bişiler işte..."

"lisa, emir büyük yerden"


Koltuğun kenarına oturmuş kara kara olacakları düşünüyordum. Aslında bende de suç vardı açık açık söylemeliysim lucasa ama nerden bileyim bana yürüyeceğini..

Jungkookada söylemeliydim... Of of.. Bi işe yarasan jimin...

Fate - Liskook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin