Fate - Liskook

03

Okulda dersleri bitirdikten sonra 12 B yi aşağıda bekliyordum. Geldiklerinde  lunaparkın yolunu tuttuk. Hepsi somurtuyordu. Onlara döndüğümde hepsine kulakları olan komik taçlardan aldım. Elimdeki fotoğraf makinesiyle fotoğraflarını çekmeye başladığımda poz verirken fazla komiktiler. İlerideki pamuk şekerciden aldığımız şeyi yerken hız trenini izlemeyi sürdürüyorduk. Kollarından tutup hız trenine getirdim onları ,sırayla bindirdiğimde hız treni çalışmaya başladı. Hepsi çığlık atıp gülüyordu. İndiğimizde kahkaha atıyorlardı. Etrafta koşuşturmaya başladılar. Birden bana dokunup

"hocam artık ebe sizsiniz" dediğinde onları kovalamaya başladım. Uzun süre bu oyunu oynadığımızda müzikle dans eden komik kıyafetli adamlar vardı ortada çocukları oraya getirdiğimde izlemeye başladılar. Hafif hafifi dans ederken onlarda benimle dans etmeye başladılar. Hem video çekip hem lunapark ın ortasında dans ediyorduk. Uzun saatler böyle geçerken onlara sosisli alıp evlere doğru yürümeye başladık. Hepsi gülerek sohbet ediyorlardı.

Çantamdaki ince siyah defterleri çıkarıp onlara uzattım.

"çocuklar bu günününüzü bu deftere yazmanızı istiyorum. Sizden bunu sınav haftası istiyeceğim. Size verdiğim bu defteri doldurup doldurmayacağınız size kalmış.. Hadi geç olmadan eve gidelim"

Hepsini evlere bıraktığımda bende  eve geldim. Jisoo, namjoon ve diğer öğretmenlerle bara gitmişlerdi. Ben eve geldiğimde yorgunluktan uyuya kalmıştım.

Çalan alarmla ayağa dikildiğim de  Saat neredeyse 9a geliyordu. 9.30 ta okul başlıyor. Fazlasıyla geç kalmıştım. Hızlıca mavi Jean giyip üstüme siyah büstiyer giydim. spor ayakkabılarımı giyip saçlarımı alttan bağladım. Hızla evden çıktığımda 10 dakikam vardı. Arabayla hızla geldiğimde 2 dakika kalmıştı. 20 dakikalık yolu 8 dakikada geldiğim için tebrik ediyorum kendimi. Jisoo namjoonda kalmış olacak ki bu sabah evde değildi.

Koşarak merdivenleri çıkıp öğretmenler odasına girdiğim gibi kitapları aldım. Jimin ve jungkook orada oturuyolardı, galiba ilk dersleri boş..
Alır almaz koşmaya başladım. 11.sınıfların katına geldiğimde içeri hızlıca girdim. Herkes sırasına oturduğunda soluk soluğa yoklamayı aldım. Daha sonra dersi anlatmaya başladım. Son 10dakika soru bölümüne geldiğimde öğrencilere soru sormaya başladım.

"hocam bölüyorum ama dün lunaparka götürmüşsünüz 12leri"
"EVET hocam bizide götürün lütfenn"
"hocam yine şarkı söylemelisiniz sesiniz çok güzel"

Sorulara cevap veremeden zil çaldı. El sallayıp sınıftan çıktım. Öğretmen odasına geldiğimde kendimi sandalyeye bıraktım. Jisoo ise bana gülüyordu.

"seni uyandırmadığım diye az dada geç kalıyordun dimi?"
"yorulmuşum ondan yoksa.."

Namjoonda gülmeye başladığında dönen sandalyede onlara döndüm. Namjoona baktığımda,

"namjoon acaba bu gün boşsan okul çıkışında 12a ya edebiyat anlatırmısın?"
"tabiki"

Jungkook bana dönüp konuşmaya başladı.
"ne o lisa öğrencilerinin dilimi yok.. Sen onların yerine konuşuyorsun?"

Garip bir şekilde okulun başından beri aramız iyi değildi.
"eksikleri var tamamlamalarına yardım ediyorum?"
"neyi tamamlayacaklar onlar tembel, bir işe yaramayan çocuklar..."

Sözünü bitirmeden ayağa kalmıştım. yüksek ve sert bi şekilde konuşmaya başladım.

"tembel dediğin insanın neler yaşadığını biliyomusun da konuşuyorsun?..... O güzel yüreklerini hiç gördün mü Jungkook, tamam belki yapamabilirler matematiği yada fiziği ama ben onlar için buradayım.... Bir insan sırf yüksek notlar aldığı için zeki değildir.. Sesleri, yetenekleri, dansları... Ben bunların hepsini biliyorum ya sen.... Sadece matematik formülleri... Pardon sormam hataydı... Ve bir daha bilmediğin şeyler hakkında konuşmayı kes..."

Hızla kitaplarımı alıp odadan çıktığımda bütün öğrenciler ellerindeki kitaplarla öğretmenler odasının kapısındaydılar. Büyük ihtimal ders için gelmişlerdi ama bütün herşeyi duymuşlardı. Kendimi okulun çatısına attım ve yere oturdum..

Jimin

Jungkook un birden saçma sorular sormaısyla ortam gerildi. Lisa hızla kalktığında bende ayaklandım.

"saçma bir soruydu jungkook.. Neler yaptığını inan bilmiyorsun"
"jungkook neden bu kadar  garip davranıyorsun?"

Odadan çıkarken jisoonun sorusunu duymuştum. Çıktığımda ise daha şok edici bir manzara..

"çocuklar merak etmeyin birşey olmadı hadi sınıflara"
"jimin hocam, lisa hocamıza bakın lütfen"

Kafamla onaylayıp hızla etrafa bakmaya başladım. Ama bir türlü bulamadım.. Öğretmenler odasına geldiğimiz de jungkook etrafa öylece boş boş bakıyordu...

"jungkook neden bu kadar lisa ya tepkilisin?"
"jimin.... Bilmiyorum ki... Birden özel alanıma girmesi sinirimi bozdu. Yıllarca uğraştım sınıfım için mutlu olmaları için, çalıştıkça daha mutlu oluyorlar sandım. Lisa birden hayatımıza girip onları mutlu edince gözüm döndü. Nasıl ben yıllarca uğraşırken onun bir haftasını alıyordu...? "

Kitaplarını alıp sınıfının yolunu tuttu.

Jungkook

Sınıfa girdiğimde hepsinin ellerinde siyah bir defter vardı. Gülümseyip sohbet ediyorlardı. Yanlış bir sınıfa mı geldim.

"günaydın çocuklar, siyah defter ne? "
"hocam, lisa hocamız verdi?"

Lisa mı?

"hocam dün hepimizi lunaparka götürdü.. O kadar çok eğlendik ki ilk defa gittiğimiz halde garipsemedik sanki oraya aitmişiz gibi hissettik."

"Evet hocam sokakta dans eden insanlara katılıp bizde dans ettik. Beraber sosisli yedik ve birüsü fotoğraf çekildik."

"bu siyah defter de yaşadıklarımızı yazmamız... Belki bir gün tarihi hatırlamak isteriz hocam"

Hepsini mutlu görmek benide mutlu etmişti.. Masama bırakılan siyah defterle kafamı kaldırdığımda

"hocam bu da sizin için, yaşadıklarınızı yazmak için belki lisa hocaya verirsiniz" dediğinde gülümsedim ve defteri aldım. Masaya yaslanıp

"bu gün ders işlemeyeceğiz, yaşadıklarınızı anlatın, neler yaptınız lisa hocayla"

"hocam geçen gün müzik sınıfında şarkı söyledi.. Sesi çok güzel"

Çocukların anlattıklarından sonra bir kadının kalbini kırdığımı anladım. Jungkook hadi koçum güzel kadının gönlünü al...