Bölüm 51

16.7K 769 35
                                    




''İşte burası benim mütevazi dairem.'' dedi Yaman söylediği mütevazi tanımına hiç uymayan dairesinin kapısını açarak.

Simge daireden içeri adım attığında beklediğinden çok daha sade ama bir o kadar da dikkat çekici bir dekorasyonla karşılaştı. Yüksek tavanlı dairede sarkan kocaman sarkıt aydınlatmaydı ilk dikkatini çeken. Gri tonların ağırlıkta olduğu, bej ve mürdüm rengiyle kontrast edilerek iç karartıcı olmaktan uzak, az eşya ile ferah bir alanla yaşanması hedeflenmiş dairede dolaşırken, büyük camların perdesiz oluşuyla, evden çok bir ofisi andıran daireyi pek de içi ısınmayarak inceledi.

Kendi etrafında dönerek göz alıcı detaylara biraz daha baktı. En sonunda kendisine izleyen ve yorum yapmasını beklediği her halinde belli olan adama tebessümle cevap verdi;

''Mütevazilik tanımına yeni bir anlam katmış olabilirsin sanıyorum.''

Yaman çok sevdiği dairesine zevk aldığı her haliden belli bakışıyla yeniden göz gezdirdi ve espirili bir üslupla mütevazilik iddasinı sürdürmeye kararlı bir tavılarla;

''Lütfen ama! Biraz daha adil olmak zorundasın. Doğru düzgün eşya, mobilya bile yok. Ne kadar sade bir baksana. ''

Simge kendi etrafında usulca dönerek etrafa yeniden bir bakış attı.  Yyamana döndüğünde az önceki fikri azıcık bile olsa değişmemişti. Aynı düşünceyle cevapladı.

''Evet, sade olduğuna katılıyorum. Pencerelerde perde yok mesela! Herkese açık bir ev hayatın var sanırım. ''

''İşte bunda yanılıyorsun. Bu pencereler içerinin görünmemesi için dışardan aynalı camlarla kaplı. Düşündüğün şekilde insanlar bizi izleyemez yani. İstersen çıplak bile dolaşabiliriz salonda.''

''Im.. Şey... Ben onu kasetmemiştim. Yanlış anladın beni''

Yaman, söylediği şakaya yüzü kızaran ve bakışlarını ondan kaçıran kadının yanına giderek çenesinden tutup yüzünü parmak ucuyla kaldırdı. Göz teması sağladığında,

''Ben tam olarak bunu kastetmiştim oysa.. Seninle bu evin her yerinde çıplak olmayı planlıyorum Simge.'' dedi.

Kendi söylediğinden tahrik olarak derin bir nefes aldı ve aklından geçen erotik sahnelerle Simgeye gülümsedi.  Gece karası gözlerine, sıra sıra dizili kirpiklerini, küçük bir kuşun kanat çırpışı gibi hızla kırparak ona bakan kadını bir koluyla belinden sarıp kendine çekti. Heyecandan nefesini bir solukta cigerlerine çeken kadının titreyen enfes dudaklarına yaklaştı ve onu öpmeden hemen önce,

''Düşüncesi bile o kadar tahrik edici ki..." diyerek çıldırtıcı bir yavaşlıkta hareket etti ve dudaklarıyla onun dudaklarını kapandı.

Her hareketi öyle yavaş yapıyordu ki...

Dudakları üzerinde ağır ağır hareket eden dudakları sanki bir gurme gibi ağzına attığı lokmayı yavaşça çiğneyerek tüm lezzettin tadını hissetmek istiyordu.

Yaman önce günler boyu gündüz düşlerinde yer alan kadının dudaklarının tadına baktı. Dilini üzerinde gezdirdi, aldığı tat muhteşemdi. Ağzına layık dolgunlukta ki dudakları kendi dudaklarının arasına hapsetti.  Alt dudağını dişledi.  Simgenin boğazından yükselen inlemeyle dişlerinin arasındaki dudağı serbest bıraktı ve ısırdığı noktayı hafifçe yaladı. 

Simge nefes nefese omuzlarına tutunduğunda onu heyecanlandırmış olmaktan memnundu. Öpüşünü biraz daha derinleştirdi. Dilini aralık duran dudaklarının içine doğru sokarak onun diline sürttü.  Dilini ağzının içinde dolandırdı ve öptüğü ilk andan beri hoşuna giden tadının çok daha fazlasına sahip oldu. O öpmeye devam ederken Simge ile aldıkları her nefesi paylaşıyor, her an ona daha çok sokuluyordu.

Tutkunun BedeliOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz