Bölüm 21

23.4K 1K 77
                                    

Bölüm 21

''Ben biraz gerginim Cüneyt Bey. Bir aksilik çıkmaz değil mi? Yani son dakikada farklı bir şey talep ederlerse...''

Cüneyt Zehra'nın getirdiği evrakları imzalamaya devam ederek;

''Endişelenmeyin. Ben her şeye hazırlıklıyım. Birkaç imza işlemi ile fazla uzamadan biter bu iş. Yaman Bey'in başka bir talebi olacağını düşünmüyorum. Çünkü zaten baba olmayı hiç istemediğini dile getirmiş. İnsan sonradan baba olmaz. İçinde vardır yada yoktur.''

''Haklısınız. Ta o zamanlar bebek lafını duyunca çıldırmıştı. Şimdi değiştiğini düşünmüyorum ama yine de endişe etmeden duramıyorum. Neyse, birkaç dakika sonra öğreneceğiz zaten. Sizin çocuğunuz var mıydı Cüneyt Bey?''

Simge ona bu soruyu sormadan az evvel Zehra tüm imzaları almış ve odadan çıkmıştı. Cüneyt hafif bir tebessümle Simge'ye döndü;

''Hayır, o şansı elde edemedim maalesef.''

Duyacağın cevabın evet olacağından neredeyse emin olan Simge şaşırarak;

''Aa aa. Oysa ben neredeyse emindim sizin çocuk sahibi olduğunuzdan. Umarım yakında baba olursunuz. Anne olmak çok güzel. Baba olmak da öyledir diye düşünüyorum.''

''Bunun yakın bir zamanda olacağını sanmıyorum Simge Hanım. Ben evli bile değilim çünkü.'' dedi Cüneyt nezaketle ona gülümserken.

'Ah. Ben bir pot kırdım sanırım. Yani baba olmayı şans olarak gördüğünüzü söyleyince.  Ve ımm yani şey, ben evli olmayabileceğinizi düşünemedim. Kusura bakmayın lütfen.''

''Sorun yok, koca adam evlidir herhalde demişsinizdir mutlaka. Ha ha... Kusuruma bakmayın. Bu konuda beceriksizce davrandığım için kendime gülüyorum aslında.''

''Gülün tabi ama bu beceriksizlik değil kesinlikle şans işi. Ben uğraştım da noldu. Sonucu biliyorsunuz, tekrar anlatmaya gerek görmüyorum o yüzden. Umarım sizin için en doğru kişi ile tanışır ve evlenerek çocuk sahibi olursunuz. Bunu yürekten diliyorum inanın.''

Cüneyt, Simgenin ışıldayan gözlerine bakarak kendisine evlilik konusunda şans dilerken kalbinde onun için gittikçe daha fazla yer açıldığını hissediyordu. Yüksek sesle söylemese bile o doğru kişinin Simge olması içinden geçen en büyük dilekti şu sıra.

Tüm bu işlemler bittikten ve Simge oğlu konusunda huzura kavuştuktan sonra ona yakın olmaya devam etmek istiyordu. Hayatında kendisinden başka birine önem vermeyen bir kadına daha yer yoktu ki Simge'nin öyle bir kadın olmadığını birkaç gün içerisinde fark etmişti yada belki öyle olmasını istemişti sadece.

''Umarım öyle olur Simge Hanım. Umarım...''

İkisi de bu konuda birbirlerine söyleyecek başka söz bulamazken çalan dahili telefonla sessiz bekleyişleri son buldu.

''Efendim Zehra.  Sen onları toplantı odasına al geliyoruz biz de hemen. Evraklar hazırdı değil mi? Tamamdır, teşekkürler.'' Telefonu kapatarak Simge'ye dönen Cüneyt;

''Evet, Yaman Bey ve Avukatı gelmiş. Zehra şimdi onları toplantı odasına alıyor. Her hangi bir zıtlaşma olursa çok fazla karışmayın olur mu? Sizi temsil etmek ve her türlü cevabı uygun bir dille, resmi olarak iletmek için burayım ben.''

''Korkmuyorum desem yalan olur. Ellerim titriyor sanırım.'' diye cevap verirken, stresten kontrol edemediği paniği yüzünden titreyen ellerini göstermek üzere Cüneyt'e doğru uzattı.

Cüneyt, normalde kesinlikle yapmaması gereken bir şekilde avuçlarının arasına aldığı elleri baş parmağıyla usulca okşayarak onu sakinleştirici şeyler söyledi. Aralarındaki mesafe bir adım bile yokken, resmi konuşma gereği duymadan samimi bir üslupla;

Tutkunun BedeliOnde histórias criam vida. Descubra agora