Bölüm 31

20.1K 897 123
                                    

Cüneyt, içerde görmeyi beklemediği ikinci kişinin varlığını fark etmesiyle henüz kapıdan içeri attığı adımla durdu. Onun orada olmasından dolayı hissettiği şaşkınlığın verdiği duraksayıştan kısa bir an sonra içeri girmekte ki tereddütünü geride bırakarak, tek eliyle tuttuğu kapıyı arkasında bıraktı ve bir iki adım daha önce çıkarak,

''Merhaba Simge Hanım, buralardaydım size de bir bakayım dedim. Nasılsınız görüşmeyeli? ''

Bakışlarını Simge'nin üzerinde tutmaya gayret ederek onun hemen yanında çatık kaşlarıyla duran Yaman'a da baş ucuyla selam verdi. Bu esnada Simge, gülen yüzüyle yanına gelerek,

"Hoş geldiniz Cüneyt Bey." diyerek elini uzattı ve devam etti.

''Çok teşekkür ederim iyiyim. Siz nasılsınız? Yaman'la kahve içmek üzereydik. Bize katılır mısınız? Merve'nin turtalarından da aşırabilirim kahvenin yanına. Efsanedir, eminim bayılacaksınız. ''

Cüneyt onunla tokalaşırken Yaman'ın orada oluşunun rahatsızlığını belli etmemeye çalışıyordu. Oraya gelirken aklında bu adamı görebileceği hiç yoktu. içinden memnuniyetsizliğim umarım yüzümden belli olmuyordur diyerek,

"Hoş buldum Simge Hanım. Ben çay severim biliyorsunuz. Çay istesem edepsizlik etmiş olur muyum?" diye cevapladı onu gülümseyerek.

Bu kadında onu çeken şeyin ne olduğunu bir kez daha anlamaya çalışarak dikkatle inceledi yüzünü. Ona gülümseyerek bakışı bile Yaman'ın varlığını daha katlanır kılmaya başlamıştı. Geçmişte yaşadıkları ilişkide hamile bir kadını ortada bırakan bencil şerefsizin tekiydi çünkü ona göre. Ne yaşanmış olursa olsun eğer bir kadın hamileyim diyorsa, yanlış yada doğru diye tanımlanan ne varsa kenara bırakılmalı ve bebeğin iyiliği için ne gerekiyorsa o yapılmalıydı. Oysa bu pislik benim haberim yoktu, ben onay vermedim bu hamileliğe diyerek sorumluluktan kaçmış ve Simgeyle bebeğini yalnız bırakmıştı. Dünyaya sağladığı katkı Nobel alacak kadar önemli olsaydı bile sırf bu yüzden aşağılık bir adamdı gözünde.

Biraz ötede onlara kaşlarını çatmış bakan Yaman'sa ellerini ceplerinden çıkarmadan sanki bulunduğu yerin hiç yabancısı değilmişçesine bir kaç adımda yanlarına geldi ve Simgeyle aralarına uzattığı eliyle onu bir adım geri çekilmeye ve tokalaşma mecbur tutarak,

"Hoş geldiniz Cüneyt Bey. Dava ile ilgili bir sorun mu vardı?" diyerek nazik davranma gereği hissetmeden, onun oraya gelme amacına yöneldi.

"Hayır, hiç bir sorun yok. Dediğim gibi, buralardaydım ve Simge Hanım iyi mi diye kontrol etmek istedim."

"Her müvekkilinizle tek tek ilgilenir misininiz yoksa Simge'ye özel mi bu kontrol etme isteğiniz?

Simge, Yamanın yükselişine anlam veremezken, çıkabilecek tartışma ihtimalinden endişelenerek araya girdi;

"Yaman, lütfen yapma. Cüneyt Bey'in kötü bir niyetle gelmediğine eminim. Kendisi gerçekten çok iyi bir insan."

"Öyle mi? Nasıl bu kadar eminsin? Bir kaç gün önce davanı teslim ettiğin avukatın hafta sonu işyerini ziyaret etmesini normal bulman ilginç doğrusu."

"Yanlış anlıyorsunuz." diye söze girdi Cüneyt. "Simge Hanım bir kaç gün önce tatsız bir olay yaşadı. Rahatsız eden adamın yeniden gelip gelmediğini merak ettim ve o yüzden kontrol etmek istedim."

"Ne?" dedi Yaman duyduklarını şaşırarak.

Anında Simgeye çevirdi bakışlarını ve bir eli ile omzundan tutarken, ''Biri seni rahatsız mı ediyor? Kim o adam? Tanıdığın biri mi? Neden hiç bahsetmedin bundan? ''

Tutkunun BedeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin