Bölüm 9 ( +18 )

63.3K 1.3K 88
                                    

Merhaba,

Kontrol etmeden yayınlıyorum. Daha sonra kelime hatalarını ve noktalama işaretlerini düzenleyeceğim.

+18 sahnelerin oldukça fazla olduğu bir bölüm oldu. Hoşlanmayan kişilerin uzak durması iyi olur :)


2 SAAT SONRA

Simgeyle olan konuşmasından sonra, barda birkaç kadeh atarak yaptıkları konuşmayı düşünmüştü. Beklentisinin çok dışında bir konuşma olmuştu aralarındaki konuşma. Simgenin ondan salya sümük özürler dileyip, pişmanlığını dile getirerek, kendisinden af dilemesini beklerken,

''Asla pişman değilim Yaman. Senden hamile kalarak Kıvanç'a sahip olmak, hayatımda aldığım en doğru ve en muhteşem karardı. Kıvanç'tan öncesine kadar hayatımın hiçbir döneminde bu kadar mutlu olmadım ben. Umarım sen de, seni mutlu edecek şeye kavuşur ve en az benim kadar mutlu olursun.'' demişti.

Bu söyledikleri aklını karıştırırken, kalbini garip bir şekilde sıkıştırıyor ve kendisini hiç tatmadığı duygular içinde buluyordu. Ne hissettiğini ve ne istediğini çözebilmek için ne yapmalıydı onu dahi bilmiyordu. Bir şekilde kalbindeki bu sızıdan kurtulmak ve eski alıştığı basit, tasasız hayatına dönmek istiyordu.

Kadehleri birer birer devirirken, kendisinin hiçbir zaman Simge gibi çok mutluyum dediği bir dönemi olmadığının farkındaydı. Nasıl mutlu olunurdu, yada mutluluk neydi hiçbir fikri yoktu. Güzel bir hayatı vardı. Çalışmaktan keyif aldığı bir işi ve çokça parası vardı. Geniş bir çevresi ve onunla olmak isteyen güzel kadınlarla dolu bir hayata sahipti. Bunlara rağmen net kelimelerle ben keyifli ve eğlenceli bir hayat yaşıyorum diyebilirken, ben mutlu bir hayat yaşıyorum diyemiyordu.

Bir çocuk sahibi olmak tüm hayatını mutlu kılabilir miydi Simge gibi. Yada Kıvanç'a oğlum, ben senin babanım dese onun kadar mutlu hisseder miydi?

Sorular ve karmaşık hislerin arasında, onu bulmak için gittiği bahçe barında masalarda onu göremediği için hayıflanarak kaçtın mı sorusuna arkasından gelen hayır kaçmadım cevabına şaşırarak dönmüş ve belki onunla birlikte olduğu zamanlardakinden bile çekici bir Simgeyle karşılaşmıştı.

Giydiği kırmızı yazlık elbisenin omuzları üzerinden geriye bıraktığı yoğun dalgalı ve siyah saçları karşısında ondan etkilenmeden durmasını imkansız kılacak kadar hoş olmuştu.

''Benim için böyle giyinmiş.'' diye geçirdi içinden onu baştan aşağı süzmeye devam ederken. Çünkü o sabah karşılaştıklarında saçları topluydu ve yüzünde hiç makyaj yoktu. Yoga taytının üzerine bıraktığı bol ve salaş tişört ile oldukça sıradan ama yine de hoş görünürken, şimdi bir afet gibi karşısında durmuş gözlerinin içine bakarak bir şeyler söylemesini bekliyordu.

Beyni ve tamamen beyninden bağımsız çalışan erkek yönü ikiye bölünmüştü. Onu kendine çekerek bedenine yapıştırmak ve dudaklarına yapışmakla, ona yaptığı bu hain planın hesabını sormak isteyen iki ayrı fikrin arasında kalmıştı. Galip gelen tarafı;

''Eğer beni vücudunla ikna edeceğini düşünerek böyle giyindiysen, haklısın beni bu şekilde ikna etmeyi deneyebilirsin. Zevk duyarım.'' demişti.

Sonrasında oturdukları koltuklarda bacak bacak üstüne atarak kendine duyduğu özgüvenle konuşurken, saçlarını arada parmaklarının arasına alarak onun konuşmasını dikkatle dinlemiş ve geri adım atma ihtiyacı duymadan iki saat boyunca Yaman'ın saldırgan tarzından yılmayarak

Tutkunun BedeliWhere stories live. Discover now