Bölüm 29

20.6K 1K 33
                                    

Bölüm 29

"Sanırım annen bana küstü Kıvanç."

Simge omuz silkerek, " Küsmedim ben kimseye. Yok öyle bir şey oğlum. Yaman amcan şaka yapıyor.

"Arabanı ben sürdüm diye mi surat asıyorsun?"

"Yoo. Surat asmıyorum ben."

"Öyle diyorsun ama yola çıktığımızdan beri çıtın çıkmadı. Arabana sığmamak benim suçum değil biliyorsun. Allah boy vermiş ne yapabilirim."

Simge ağzın ucundan bir şeyler mırıldanınca, "Ne dediğini duyamadım Simge."

"Dedim ki küs filan değilim ben. Sadece gerginim."

"Biliyorum. Gerginliğini azaltmak için ne yapabilirim. İdama gider gibi bir halin var."

"İdama gitmek ne demek? "diye sordu Kıvanç kulak kabarttığı konuşmadan duyduğu şeyi anlamayarak.

"Hadi açıkla." dedi Simge başıyla arkadaki oğlunu işaret ederek.

Yaman bu tabiri nasıl açıklayacağını bir süre düşündü ve

"Bir insan bir şeyi istemeyerek yapıyorsa ve yapacağı şeyden korkuyorsa buna idama gider gibi denir."

"Neden korkuyor idamdan? Uzak bir yerde mi? Hii yoksa Karanlık bir yer mi idam? Ben idama gitmek istemiyorum anne. Geri dönelim."

Simge, oğluna makul gelecek bir cevap verebilmek için, " hani sen iğne olmayı sevmiyorsun ya, onun gibi bir şey işte. Yapmak zorunda olduğumuz ama yapmaktan hoşlanmadığımız durumlar için kullanıyoruz idama gider gibi diyerek. "

"Aa.. şimdi anladım ama korkma anne. Ben yanındayım. Elinden tutarım sıkıca, tamam mı?"

"Tamam oğlum. Sen varsan ben hiç korkmam zaten."

"Yaman amca, sen de tut annemin elinden. Korkmasın hiç." Dedi Kıvanç annesinin korkusuna çare bulmak isterken.

Yaman kısa bir ne diyeceğim şaşkınlığından sonra "tamam, eğer annen isterse tutarım elimden." Derken aynı anda Simge, "gerek yok, sen tutsan yeter oğlum. Amcanı rahatsız etmeyelim." Diyerek toparlamaya çalıştı.

"Ben rahatsız olmama eğer sen olmazsan. "dedi Yaman tüm muzipliği ile,

"Teşekkür ederim ancak o kadar korkmuyorum. Hem geçti zaten, iyiyim artık."

"Pekala. Ama aklında olsun, her an göreve hazırım ben. Korkuyorum de hemen tutayım elinden. Hatta bir elinden Kıvanç, bir elinden ben tutarsak korkun tamamen geçer bence. Öyle değil mi Kıvanç?"

"Evet anne. Korkarsan hemen söyle."

≠≠≠≠≠

Yaman'ın arabasıyla gidemeyeceklerini anladıklarında, önce herkes kendi arabasıyla gitsin öyleyse demişti Simge, ancak Kıvanç buna karşı çıkarak Yaman'ın eline yapıştı ve sen de bizimle gel diye yalvaran gözlerle baktığında mecburen Simgenin arabasına yönelmişlerdi. Yaman, uzun boyuyla Simgenin küçük arabasına sığmayınca, direksiyonu ona bırakmak zorunda kalmış, kendisi de yolcu koltuğuna oturmuştu. Bu duruma en çok sevinse Kıvanç olmuştu. Onun gözünün önünde olmasından keyif alıyor ve sürekli sorular sorarak iletişimde kalıyordu.

Yaman koltuğu en geriye çekerek uzun bacaklarıyla arabaya zar zor sığsa da bir şekilde halinden memnundu. Kıvanç'ın sorularını yanıtlarken göz ucuyla sürekli Simgeye bakış atıyordu. Onun suskunluğunu çözebilmek için konuşmaya dahil etmesiyle, diken üstündeki hali bir parça azalmış, Yamana laf yetiştirmeye çalışırken yüzüne yansıyan endişeli gerilim hali değişmişti. Şimdi sadece Yamana laf yetiştirmeye çalışırken oğluyla birlik olup elinden tutması fikrine karşı mücadele veriyordu ancak bunu yaparken yüzünde beliren hafif tebessüm, o kadar da rahatsız olmadığını belli ediyordu.

Tutkunun BedeliWhere stories live. Discover now