Bölüm 18

25.2K 1.1K 58
                                    

Bölüm 18

''Öf.. Ne kadar stresli bir iş..'' diye mızmızlanarak mutfağa, hafta sonu için pasta keki pişiren Merve'nin yanına geçti Simge.

''Ne oldu hayırdır? Neymiş o stresli olan iş?''

''Müge, yine instagram için video çekeyim diye tutturdu. Müşterimiz artacakmış bu şekilde. Ellerimi ve yaptığım işi çek diyorum sadece. Hayır efendim, olmazmış. Ben kadrajda olunca daha çok takip almışız geçen sefer. Hiç derdim yoktu sanki, bir de instagramın çiçekçisi olacağım sanırım.''

''Beni de pasta yaparken çekiyor. Valla ben memnunum. Tek hayalim ünlü olmaktı küçükken. Belki bir Kendal olamam ama birkaç yüz hayrana hayır demem. Kısmetim de açılır belki böylece. Son zamanlarda doğru düzgün bir adamla tanışamadım bir türlü.''

''Aman aman. Fazladan bir tane bile adam istemiyorum hayatımda. Hepsi senin olsun şekerim.''

''Hayır demem. Sen zaten nefes alsan bile yanında birileri bitiyor hemen. Ben önlerinde üç burgu parende atsam bile zor fark ediliyorum.''

''Saçmalama istesen. Ne kadar güzel bir kadın olduğunu kendi gözlerimle görebiliyorum. Yanlış adamların etrafında dolanıyorsun sadece.''

''Mesela güzellik değil. Senin havan bende yok. Silik duruyorum insanların gözünde.''

''Az önce bana güzel değilsin dedin ama olsun artık. Yakın arkadaşım olduğun için görmezden geleceğim. Güzellik meselesine gelince şekerim, bu tamamen senin bakış açın. Eğer kendin hakkında böyle düşünüyorsan tabi kimsenin seni görmediğine inanırsın.''

''Bunu, görüşme için gittiği avukatın çevresinde pervane olduğu kadın söylüyor.''

''Hakikaten ya.. Ben de hala şaşkınım. Adamı internette araştırdım, baya iyi bir avukat gerçekten. Buna rağmen benden sadece beş bin istedi. Basit bir dava dedi üstelik.''

''Ben neden öyle olduğunu tahmin edebiliyorum. Sen de ediyorsundur da konduramıyorsun niyeyse. Gör bak üç güne kalmaz bu adam kapında biter. Tıpkı diğerleri gibi.''

''Ya şöyle söyleme. Belki gerçekten iyi bir insan ve sadece zor durumdaki bir anneye yardım etmek istedi. Olamaz mı yani.''

''Tabi canım. Kesin öyledir. Mağazayı büyütmek ve mutfağa yeni bir fırın almak için kredi çekmeye gittiğinde, banka müdürün özel müşterisi olman ve düşük faizle uzun vadede kredi çekmen de bunun gibi bir şey öyle değil mi? Sadece yardım etmek istedi.''

''Sus sus hatırlatma. Adam evli bir de. Gördüğüm yerde yolumu değiştiriyorum başıma sarmamak için.''

''Bak işte gördün mü? Pervane oluyor seni gören erkek. Bense sinek bile avlayamıyorum. Ah Tanrım. Çok bedbahtım. Ağlıycim şimdi kör talihime.''

''Ağlama ağlama. İyisi beni bulmuyor dikkat ettiysen. Saçma sapan erkekler pervane olana dek bir tane adam gibisi olsun yeter. Sen de öyle iste bence. Evren sana koca bir bela yumağı sarar. Görürsün o zaman gününü.''

''Sarsın be.. Sarsın.. Ne var yani.. O belaysa ben de püsküllü bela olurum ona.''

''Ha ha.. Ondan hiç şüphem yok niyeyse.''

Bu esnada Müge kapıdan girerek Simgeye ;

''Abla bir adam geldi. Seni görmek istiyormuş.''

''Kim miş canım? Sordun mu adını?''

''Sormadım abla. Müşteri gibi de durmuyor. Biraz korktum bakışlarından.''

''Allah allah. Bir bakayım kimmiş bu korkutucu adam. Nasıl biriydi?''

Tutkunun BedeliWhere stories live. Discover now