Bölüm 2 | Yaklaş Bana

13.8K 523 740
                                    

"Şşt, Y/N!" arkamdaki çocuk bana fısıldadığı için arkama dönmek zorunda kalmıştım. Bay Jeon'u çağıran kıza baktığımda, uzun saçını parmağına dolamış ve baştan çıkaran bir ifadeyle onu bakıyordu. Gittikçe yakınlaşıyorlardı, yüzleri arasında milimler kalmıştı. Tanrıya şükür Bay Jeon mesafeyi korumak adına geri çekilmişti. "Hey, silgini alabilir miyim? Lütfen." siyah saçlı çocuğun konuşmasıyla kendime gelmiştim. Bunca kişinin arasından konuştuğum sayılı kişilerdendi, aslına bakarsanız vakit geçirdiğim tek kişiydi. "Al." silgimi ona vermiştim.

O kağıdındaki şeyi hızlıca silerken gözlerim istemsizce kıza kaymıştı. "Teşekkürler küçük bamya." bana tatlıca gülümsemiş ve silgimi geri vermişti. Çalışmama geri dönmüştüm.

"Bay Jeon, bunu evde anlatabilir misiniz? O şekilde daha iyi anlayabilirim." demişti aynı kız. Dışarıdan çok komik gözüküyordu. "Özel ders vermiyorum." soğuk bir ifadeyle kızın fantezik düşüncelerine son vermişti. "Peki okuldan sonra?"

"Eğer gerçekten çalışacaksan olabilir, ama şu an dersimle ilgileniyor gibi durmuyorsun." diye yanıtlamıştı. Adımlarını duyabiliyordum, bu tür öğrenciler öğretmenleri çok fazla yoruyor olmalıydı. Önümdeki soruyu çözmeye çalışıyordum ama beynim durmuş gibiydi. Çözemiyordum.

Oh hayır.

Bay Jeon tam yanımda duruyordu. Biri beni izlerken soruyu çözemezdim. Daha sonra da paniğe kapılırdım.

"Çözebiliyor musun?" sesi kulağıma gelmişti, üzerime eğilip bir elini sandalyeme koymuştu, bana değdiğini hissediyordum ve şimdi de diğer elini sağ tarafıma koyarak tam anlamıyla bedenimi çevrelemişti. Damarlarımdaki bu gerilimi sevmiyordum, bana çok yakındı, ve onun beni çevreleyen erkeksi kokusunu alabiliyordum. Deli gibi sevdiğim koku.

"Ben... Evet çözebiliyorum..." sakin kalmaya çalıştım, ona bu soruları çözemeyecek kadar aptal olduğumu söylemeyecektim. "Dur, bak burası," yaptığım yanlışı gösterirken ellerimiz değmişti. "Eğer aritmetiğin dördüncü kısmı sıfıra eşitse, ilk yazacağın şey bu olmak zorunda. Senin için mantıklı olsa da, her zaman detaylandırarak çöz. Sonrasında, işlemleri daha kolay çözersin." tatlı sesiyle bana fısıldamıştı. Söylediği şekilde yapmaya başlamıştım ve ellerim terliyordu.

"Bay Jeon, yardımınız gerek."

"Bir dakika, Ahn Yoona," onun istediği ilgiyi vermeyip benim yanımda kaldı. "Ona yardım etmek zaman kaybı, zaten hiçbir şey anlamıyor."

Bay Jeon ona bakmak için arkasına döndü. "Testini bitirmeye odaklan. İşi güçü öğretmeniyle flört etmek olan biriyle vakit kaybedemem." diye cevaplayınca bütün sınıf çığlıklarla nidalar atmaya başladı.

Bu yılın başından beri onu ilk kez bu kadar sinirli ve açık sözlü görüyorduk. "Sessizlik! Unutmayın ki bu dersin sonuna kadar bitirmeniz gereken bir testiniz var!" Bir hiddetle sınıfı susturmuştu, bağırmamıştı fakat oldukça katı konuşmuştu. Sınıfta kimsenin çıtı çıkmıyordu.

Tekrardan yanıma gelip sandalyeye oturmuştu. Benimle neden bu kadar ilgileniyordu ki? Zaman kaybıydı.

Bay Jeon, sorun yok. Başkalarına yardım edebilirsiniz..."

"Ona bakma sen, ben sana yardım etmek için buradayım ve zorlanmanı istemiyorum. Anlamasan bile bana söylemediğini biliyorum, o yüzden ben sana geliyorum," yumuşak bir tonla söylemişti. Çok nazikti, ama hissetmemem gereken şeyler hissediyordum... Lanet olsun... Ona bakamıyordum bile, onun büyük gözleriyle geriliyordum. Birinden ilgi görmek bana çok yabancı bir his olduğundan... elim ayağıma dolaşmıştı.

"Gel hadi," bana daha da yaklaşmıştı, "Formülleri biliyorsun değil mi?" kolunu sandalyemin arkasına koymuştu, nefesim kesilecekti. Birisiyle bu kadar yakın olmaya alışık değildim. Babam yüzünden hiçbir erkekle yakın olamamıştım.

PRIVATE TEACHER || J.JKWhere stories live. Discover now