Bölüm 1 | Derin Bakışlar

22.1K 581 628
                                    


22/10/18

09:10

"Bayan Kim," yuvarlak ve derin bakan gözlerini laptopundan ayırıp bana çevirdi, bana her baktığında bakışları değişiyordu. "Tahtaya."

Ah, kahretsin. Herkesin önünde tahtaya kalkmaktan nefret ediyordum, beni sınıfta izleyen özel bir sapık vardı ama... Bay Jeon, hayatımda gördüğüm en keskin ve sıradışı hatlara sahip profesör, söylediği için yapmak zorundaydım. "Birinci, üçüncü ve altıncı sorunun çözümlerini yaz," demişti. "Sungmin; ikinci, dördüncü ve beşinci soruyu çöz."

Beni dışlayan sürüyle insanın dolu olduğu bu sınıfta konuştuğum birkaç kişi vardı, bunlara Sungmin dahil değildi. O, kızların götünü kesen bir sapıktı, bana birkaç kez çıkma teklifi etmişti ve hâlâ bıkmamıştı.

Öğretmen birden oturduğu yerden kalkıp cam kenarına yürüdü, duvara yaslanıp bize baktı. Benim sıramın önünde duruyordu, umarım ben bu soruları çözene kadar biraz olsun yana kayardı.
Ancak, işler pek iyi gitmiyordu, sağımda duran Sungmin, öteki tarafta bir silgi olmasına rağmen arkamdaki silgiyi almak için hareketlendi. Tepki vermedim, ona istediğini vermeyecektim. Bu yüzden elimdeki tebeşiri yerine koyup sırama adımladım . Profesörün bakışları yaptığım her hareketi izlerken olabildiğince acele ediyordum, bu yaptığı şey bedenimin yanmasına neden oluyordu. Yerime oturdum, önümdeki masam bedenlerimizi ayrı tutan tek şeydi. Kahretsin, kalın baldırları tam da gözlerimin önündeydi, bir kerecik dokunamaz mıydım? Sadece nasıl bir his olduğunu merak ediyordum. Her neyse... Göz göze geldiğimizde kollarını çaprazlayıp bana bakması hiç iyi gelmemişti. Bir problem mi vardı? En kötüsü de, bunun ilk defa olmamasıydı, her zaman benimle ilgili bir sorunu varmış gibi bakıyordu.

"Sungmin, bütün gün seni bekleyemeyiz." demişti. "Peki bütün ders?" saygısızca cevap vermişti, bu kendini bilmiş çocuktan nefret ediyordum ve muhattap olmak zorunda olduğum beyinsizlerden de.

"Acele et yoksa bütün gününü müdürün odasında geçirmek zorunda kalacaksın." bu söylediği şey, Sungmin'in telaşlı bir şekilde soruları çözüp yerine oturmasını sağladı. "Güzel." Bay Jeon mırıldanıp tahtaya yöneldi. Bir elini cebine sokarak çözdüğümüz soruları incelemeye başladı. "Y/N çözebilmiş, fakat Sungmin çözememiş." arkasını dönmüş, masasındaki kağıt parçalarına baktıktan sonra konuşmuştu. "Bugün cezalısın, zeki çocuk."

"Ne?! Ne yaptım ki?!" küçük bir çocuk gibi mızmızlanırken Bay Jeon ona öldürücü bakışlarını atıyordu. "Bunu bütün ders düşün." sırıtarak yerine oturdu. Onu kendi kelimeleriyle vurmuştu.

Tüm sınıf onun bu haline bağırtılarla dalga geçerken Bay Jeon konuştu. "Sessiz olun! Yoksa hepiniz bütün gün arkadışınıza eşlik etmek zorunda kalırsınız." normalden daha kalın bir sesle emir verirken Sungmin atladı. "Ama benim güzelim, Y/N, hiçbir şey yapmadı Bay Jeon."

Bana bu şekilde seslenmesiyle ona döndüm, kızgın bakışlarım onu bulurken onun tek yaptığı pişkince sırıtmaktı, yaptığından gurur duyuyor gibiydi.

"Favori öğrencim asla ceza almayacak." dediği şey kalbime dokunmuştu ve bininci kez bana bakmıştı. Demin bana ne demişti? Favori öğrencisi?! Nasıl?! Neden?! Yani şey... Evet, biraz iyi hissettirmişti. Ben, Bay Jeon'un favori öğrencisi? Hayatım aydınlanmış gibiydi.

"Bay Jeon! Sizin favori öğrenciniz benim, neler diyorsunuz?!
"Hayır, ben onun bütün okuldaki favorisiyim."

Bazı kızlar oyuncak kavgası yaparcasına tartışırken, Sungmin konuştu. "Ne yani? Şimdi benim Y/N'm, öğretmenin gözdesi mi oldu? Bay Jeon, favori için yanlış kişiyi seçtiniz." Bay Jeon boğazını temizledi. "Sevgili öğrencim, böyle konuşmak için yanlış öğretmeni seçtin, sessiz ol ve çalış, yoksa ailenin okuması için yıllığına güzel bir not bırakacağım." diye tehdit etmişti. Aptal çocuk bir sırıtışla aşağı bakmış ama işine geri dönmüştü.

PRIVATE TEACHER || J.JKWhere stories live. Discover now