Bölüm 46 | Sonraki Sabah

3.6K 131 116
                                    

-Sonraki Gün-

02/11/2021

10:00

Telefonun sesi beni güzel rüyalarımdan çekip almış, gözlerimi araladığımda odaya giren güneş ışıklarını farketmiştim. Kendime gelmeye çalışırken yüzümü onun göğsüne yasladığımı anlamam pek uzun sürmemişti.

Her ne kadar olduğumuz pozisyonu bozmak istemesem de arkama doğru yuvarlanıp komodine bıraktığım telefonuma ulaşmaya çalıştım, bu saatte beni kimin aradığını merak etmiştim.

Namjoon?

İstemsizce kaşlarım çatılırken aramayı cevapladım. "Merh-" boğazımı temizleyip konuşmaya çalışmıştım. "Hey Kook, şu an müsait misin?"

"Uhm..." yanımda uyuyan meleğe baktım, sesimin hala derin olması şaşırtıcıydı. Gece biraz fazla sert olmuş olmalıydım, kahretsin, umarım onun bir yeri ağrımıyordur. "Pek sayılmaz... Neden ki?"

"Yeni aldığım televizyonu nasıl çalıştıracağımı bilmiyorum, zaten çok ağır... Ne yapacağımı bilmiyorum..." geçirdiğim uzun geceden sonra bunu yaşıyor olmak biraz sinirlerimi bozmuştu, kendime gelebilmek için on iki saatlik bir uykuya muhtaçtım. "Bilmiyorum.. Ben..." başıma giren ağrıyla sızlanmış, derin bir nefes vererek elimle yüzümü kaşıdım, saçlarımı arkaya attıktan sonra kolumu başımın üstüne koydum. "Hemen şimdi gelmem gerekiyor mu... Yoksa bekleyebilir mi?"

"Şey... Eğer iyi bir bahanen varsa bekleyebilirim."

"Şu an aşırı yorgunum... Anlarsın ya... Şey..." gergince boğazımı temizlemiştim, biraz kötü hissetmiştim. "Yorgunsun..? Sesinden anladığım kadarıyla... Uh, neyse tamam. Evde kalman en iyisi, yüzünü pek görmek istemiyorum; kim bilir gece neler yaptınız."

"Şey..." söyledikleriyle bedenimi bir utanç dalgası sarmış, yanımdaki beden bana dönüp kolunu üzerime atarak başını göğsüme yaslamıştı. "Pekala... Kendin halledebilirsin o zaman..."

"Başka birini bulurum..." yardım için ilk beni aradığı belliydi. "Gelecektim ama eğer istemiyorsan sorun yok."

"Gelecek miydin?"

"Evet. Sana her zaman yardım edebileceğimi söylemiştim, sadece biraz uykusuzum fakat acilse hemen gelirim," kolumu bebeğime atmıştım, sırtını battaniyenin üstünden okşuyordum. "Gel o zaman ama uykunu aldığından emin ol," ona cevap veremeden telefonu yüzüme kapatmıştı. Bu hareketiyle kıkırdamış ve telefonumu kapatıp komodine koymuştum, şimdi yanımdaki güzellikle ilgilenebilirdim.

Battaniyeyi biraz açıp soluma dönmüş ve ona tamamen sarılıp gözlerimi kapamıştım. "Jungkook..." mırıldanıp bana sokulup başını boynuma gömmüştü. "Hm?" gülümseyip gözlerimi kapadım, parmaklarım teninde gezinirken istemsizce geceyi düşünmüştüm.

Cevap vermemiş fakat boynuma bir öpücük bırakmıştı, bu yaptığı beni gülümsetmiş ve kalbimi hızlandırmıştı. Gözlerimi kapayıp başımı yastığa gömerek fısıldadım, "Seni seviyorum," derin bir nefes almıştım.

"Ben de seni seviyorum," gülümsemiş ve dudaklarını tenimde hissetmeme neden olmuştu, parmaklarımı saçında gezdirip omzunu öpmüştüm.

İkimiz de bu anın tadını çıkarırken tekrardan uykuya dalmıştık.

...

15:00

Yatakta bebekler gibi uyuduğumuzu farketmiştim. Banyoya giderken üzerimde kıyafet olmamasını umursamamıştım, "Benimle duşa gireceksin, değil mi?" odadan çıkmadan ona bakıp gülümseyerek sordum, yatakta doğrulup bebeksi bir şekilde üzerindekilerden kurtuluşunu izlemiştim, düşüncelerime hakim olmalıydım. Onun bedeni üzerinde gezinen gözlerim, tenindeki izlerde dolaşmaya başlamıştı. Gerektiğinden fazla sert davranmış olmalıydım.

PRIVATE TEACHER || J.JKWhere stories live. Discover now